|
- It cannot be an abortion if you are not pregnant.
- Hamile değilseniz kürtaj olamazsınız.
- To sentence a pregnant woman to capital punishment for having intercourse before marriage is barbaric.
- Hamile bir kadını evlenmeden önce cinsel ilişkiye girdiği için idam cezasına çarptırmak barbarlıktır.
- Is abortion the only solution to the distress of a pregnant woman?
- Kürtaj hamile bir kadının sıkıntılarına tek çözüm müdür?
- Is abortion the only solution to the distress of a pregnant woman?
- Kürtaj, hamile bir kadının yaşadığı sıkıntıya karşı tek çözüm müdür?
- The pregnant dog may also eat more frequently, but in smaller amounts.
- Hamile köpek de daha sık yiyebilir, ancak daha küçük miktarlarda.
- Remember the scene in a teepee with the medicine man and a pregnant girl that was sick?
- Çadırda büyücü adam ve hasta hamile bir kızın olduğu sahneyi hatırlıyor musun?
- The pregnant dog may also eat more frequently, but in smaller amounts.
- Hamile köpek de daha sık ama daha az miktarda yiyebilir.
- The pregnant dog may also eat more frequently, but in smaller amounts.
- Hamile köpek de daha sık fakat daha küçük miktarlarda yemek yiyebilir.
- You are pregnant.
- Sen hamilesin.
- Sami raped a woman who was eight months pregnant.
- Sami sekiz aylık hamile olan bir kadına tecavüz etti.
- Sami killed his pregnant mother.
- Sami hamile annesini katletti.
- You should have thought about that before you got Layla pregnant.
- Bunu Layla'yı hamile bırakmadan önce düşünmeliydin.
- How far along is she pregnant?
- Ne kadarlık hamile?
- You were pregnant.
- Sen hamileydin.
- Mary is pregnant with her second child.
- Mary ikinci çocuğuna hamile.
- I thought you were pregnant.
- Seni hamile sanıyordum.
- She didn't want her daughter to be pregnant at the age of sixteen.
- Kızının on altı yaşında hamile kalmasını istemiyordu.
- The woman is pregnant.
- Kadın hamile.
- What are some foods you shouldn't eat if you are pregnant?
- Hamile iseniz, yememeniz gereken bazı gıdalar nelerdir?
- Tom got her pregnant.
- Tom onu hamile bıraktı.
- She is eight months pregnant.
- O, sekiz aylık hamile.
- Mary was three months pregnant when she and Tom got married.
- O ve Tom evlendiğinde Mary üç aylık hamileydi.
- She is pregnant.
- O hamile.
- Have you ever been pregnant?
- Hiç hamile kaldın mı?
- My girlfriend is pregnant and she wants to keep the baby.
- Kız arkadaşım hamile ve bebeği doğurmak istiyor.
- Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant.
- Medyada yer almadan önce, tüm hayranlarıma hamile olduğumu duyurmak istiyorum.
- I wanna see if I'm pregnant.
- Hamile olup olmadığımı görmek istiyorum.
- If I'm not really pregnant, I'm going to be so disappointed.
- Gerçekten hamile değilsem çok hayal kırıklığına uğrayacağım.
- I am pregnant.
- Ben hamileyim.
- She is 8 months pregnant.
- O sekiz aylık hamiledir.
- All eleven females were pregnant with the magician's seed.
- On bir kadının hepsi büyücünün tohumuyla hamileydi.
- Is she pregnant or just fat?
- O, hamile mi yoksa sadece şişman mı?
- You are not pregnant.
- Sen hamile değilsin.
- I think I'm pregnant.
- Sanırım hamileyim.
- Is there a possibility that you're pregnant?
- Senin hamile olma olasılığın var mı?
- Mary is two months pregnant.
- Mary iki aylık hamile.
- His wife is pregnant with their second child.
- Karısı ikinci çocuklarına hamile.
- I was pregnant.
- Hamileydim.
- Are you pregnant?
- Hamile misin?
- You are pregnant.
- Hamilesin.
- No thank you, I'm pregnant.
- Hayır teşekkürler, ben hamileyim.
- My best female friend is pregnant.
- En iyi kadın arkadaşım hamile.
- She is 8 months pregnant.
- 8 aylık hamile.
- Is she pregnant or just fat?
- Hamile mi yoksa sadece şişman mı?
- He told me that Mary got pregnant.
- Tom bana Mary'nin hamile olduğunu söyledi.
- Mary said she isn't pregnant.
- Mary hamile olmadığını söyledi.
- If you're pregnant, you'll be able to tell him yourself.
- Hamileysen ona kendin söyleyebilirsin.
- No thanks, I'm pregnant.
- Hayır teşekkürler, hamileyim.
- How long have you been pregnant?
- Ne zamandır hamilesiniz?
- He got his girlfriend pregnant and they had to get married.
- Kız arkadaşını hamile bıraktı ve evlenmek zorunda kaldılar.
- Mary had some weird food cravings when she was pregnant.
- Mary hamileyken tuhaf yemek krizleri geçiriyordu.
- Tom's wife's pregnant.
- Tom'un karısı hamile.
- How many months pregnant are you?
- Kaç aylık hamilesin?
- Layla is pregnant and guess who the father is.
- Layla hamile ve tahmin edin babası kim.
- Mary is 36 weeks pregnant.
- Mary 36 haftalık hamile.
- My wife is pregnant.
- Karım hamile.
- You're pregnant.
- Sen hamilesin.
- Sami's daughter was pregnant.
- Sami'nin kızı hamileydi.
- She's pregnant.
- O, hamiledir.
- Linda was pregnant at that time.
- Linda o zaman hamileydi.
- How many months pregnant are you?
- Kaç aylık hamilesiniz?
- Tom biked 30 km to the store to buy strawberries for his pregnant wife.
- Tom hamile eşine çilek almak için mağazaya kadar 30 km bisiklet sürdü.
- Tom put his hand on his pregnant wife's belly.
- Tom hamile karısının karnına elini koydu.
- She's completely sure that she's not pregnant.
- Hamile olmadığından tümüyle emin.
- One out of 455 women doesn't realize she's pregnant until the twentieth week of pregnancy.
- 455 kadından biri hamileliğinin yirminci haftasına kadar hamile olduğunu fark etmiyor.
- I'm not pregnant.
- Ben hamile değilim.
- I always feel like sleeping because I'm pregnant.
- Hamile olduğum için hep uyuyor gibi hissediyorum.
- Mary was pregnant with twins.
- Mary ikizlere hamileydi.
- I discussed baby names with my pregnant sister.
- Hamile kız kardeşimle bebek isimlerini tartıştık.
- No thanks, I'm pregnant.
- Hayır, teşekkürler. Hamileyim.
- My wife was pregnant at the time.
- Karım o zaman hamileydi.
- Are you pregnant yet?
- Hala hamile değil misin?
- We saw a pregnant cat near the casino entrance.
- Kumarhane girişinin yakınında hamile bir kedi gördük.
- Mary is pregnant, can't you tell?
- Mary hamile, anlayamıyor musun?
- Tom got Mary pregnant.
- Tom, Mary'yi hamile bıraktı.
- You are not pregnant.
- Hamile değilsin.
- Sami murdered his pregnant fiancee.
- Sami hamile nişanlısını öldürdü.
- Layla was pregnant with Sami's baby.
- Layla, Sami'nin bebeğine hamileydi.
- My wife's pregnant.
- Karım hamile.
- Tom, I'm pregnant.
- Tom, ben hamileyim.
- It's easy nowadays to find out if you're pregnant or not.
- Hamile olup olmadığınızı öğrenmek günümüzde kolaydır.
- Tom put his hand on his pregnant wife's belly.
- Tom elini hamile karısının karnına koydu.
- Linda was pregnant with twins.
- Linda ikizlere hamileydi.
- I'm four months pregnant.
- Dört aylık hamileyim.
- She's completely sure that she's not pregnant.
- O, hamile olmadığından tamamen emin.
- Mary is pregnant with Tom's child.
- Mary, Tom'un çocuğuna hamile.
- I was pregnant.
- Ben hamileydim.
- Mary is pregnant with twins.
- Mary ikizlere hamile.
- She's pregnant.
- O hamile.
- Tom got Mary pregnant.
- Tom, Mary'i hamile bıraktı.
- When she told me that she was pregnant, I almost had a heart attack.
- Bana hamileyim dediğinde neredeyse yüreğime inecekti.
- You got me pregnant and now you're leaving me.
- Beni hamile bıraktın ve şimdi de beni terk ediyorsun.
- You got me pregnant and now you're leaving me.
- Beni hamile bıraktın ve şimdi terk ediyorsun.
- Layla is pregnant and guess who the father is.
- Leyla hamile ve tahmin edin bakalım baba kim.
- What are some foods you shouldn't eat if you are pregnant?
- Hamileyseniz yememeniz gereken bazı yiyecekler nelerdir?
- She's pregnant with twins.
- İkizlere hamile.
Show More (93)
|