prioritize - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
prioritize öncelik vermek v.
  • Prioritize your chores so you don't waste time with minuscule tasks that can wait until later.
  • İşlerinize öncelik verin, böylece daha sonra bekleyebilecek küçük görevlerle vakit kaybetmezsiniz.
  • When you experience problems with any delays, prioritize or change the web browser you are using.
  • Herhangi bir gecikmeyle ilgili sorun yaşadığınızda, kullandığınız web tarayıcısına öncelik verin veya değiştirin.
  • We need to prioritize things.
  • Bazı şeylere öncelik vermeliyiz.
Show More (3)
prioritize ön planda tutmak v.
  • We have to prioritize our needs.
  • İhtiyaçlarımızı ön planda tutmak zorundayız.
Show More (-2)
prioritize öncelik sırasına koymak v.
  • We need to prioritize things.
  • İşleri öncelik sırasına koymamız gerekiyor.
Show More (-2)