|
- They also have difficulties in reading some of the official documents which we regularly present.
- Ayrıca düzenli olarak sunduğumuz bazı resmi belgeleri okumakta da güçlük çekmektedirler.
- That is why your proposals regularly end up in the Council's waste paper basket.
- İşte bu yüzden teklifleriniz düzenli olarak Konsey'in atık kağıt sepetine gidiyor.
- Mass-scale political strikes regularly bring life in Bangladesh to a standstill.
- Büyük çaplı siyasi grevler Bangladeş'te hayatı düzenli olarak durma noktasına getiriyor.
- I believe that transatlantic relations are regularly subjected to crucial tests.
- Transatlantik ilişkilerin düzenli olarak önemli sınavlara tabi tutulduğuna inanıyorum.
- I urge the President and all the other fellow MEPs who travel regularly by air to do the same.
- Başkan'ı ve düzenli olarak hava yoluyla seyahat eden diğer tüm Parlamento üyelerini de aynı şeyi yapmaya çağırıyorum.
- I regularly take the train and have not encountered any particular difficulties at border crossings.
- Düzenli olarak trene biniyorum ve sınır geçişlerinde herhangi bir zorlukla karşılaşmadım.
- It is a good idea to repeat these figures regularly if we want to take up the challenge.
- Eğer mücadeleye devam etmek istiyorsak bu rakamları düzenli olarak tekrarlamak iyi bir fikirdir.
- Those agreements will be regularly evaluated and their progress reviewed.
- Bu anlaşmalar düzenli olarak değerlendirilecek ve ilerlemeleri gözden geçirilecektir.
- Dalits are regularly abused by the higher caste.
- Dalitler yüksek kast tarafından düzenli olarak istismar edilmektedir.
- We have, however, regularly expressed our concern on two issues.
- Bununla birlikte, iki konudaki endişelerimizi düzenli olarak dile getirdik.
- This works well and happens regularly.
- Bu iyi işliyor ve düzenli olarak gerçekleşiyor.
- As the situation develops, the Commission will keep Parliament regularly informed.
- Durum geliştikçe Komisyon Parlamentoyu düzenli olarak bilgilendirecektir.
- Cases of torture, disappearances and extra-judicial executions are recorded regularly.
- İşkence, kayıp ve yargısız infaz vakaları düzenli olarak kaydedilmektedir.
- Mr Scheibenbogen writes to me regularly.
- Bay Scheibenbogen bana düzenli olarak yazıyor.
- Of course, Parliament will be regularly informed of the progress made on the European Year.
- Elbette Parlamento, Avrupa Yılı konusunda kaydedilen ilerleme hakkında düzenli olarak bilgilendirilecektir.
- I regularly receive unwanted advertising on my e-mail.
- E-postama düzenli olarak istenmeyen reklamlar alıyorum.
- That is why information campaigns targeted at the people concerned must be carried out regularly.
- Bu nedenle ilgili kişileri hedef alan bilgilendirme kampanyaları düzenli olarak yürütülmelidir.
- However, these categories are regularly confronted with more stringent emission standards.
- Ancak bu kategoriler düzenli olarak daha sıkı emisyon standartlarıyla karşı karşıya kalmaktadır.
- They were kept regularly informed of negotiations, and the Commission listened carefully to their views.
- Müzakereler hakkında düzenli olarak bilgilendirildiler ve Komisyon onların görüşlerini dikkatle dinledi.
- Total oil stocks, as regularly notified to the IEA, were equivalent to 87-90 days of consumption in 1998.
- AEA’ya düzenli olarak bildirilen toplam petrol stokları, 1998 yılında 87-90 günlük tüketime eşit düzeyde bulunuyordu.
- Parliament has regularly called, ever since the 1980s, for an improvement in the position of victims of crime.
- Parlamento 1980'lerden bu yana düzenli olarak suç mağdurlarının durumunun iyileştirilmesi çağrısında bulunmaktadır.
- We also want the process to be assessed regularly, with annual reports sent to the European Parliament.
- Ayrıca sürecin düzenli olarak değerlendirilmesini ve yıllık raporların Avrupa Parlamentosu'na gönderilmesini istiyoruz.
- Of course, Parliament will be regularly informed of the progress made on the European Year.
- Elbette Parlamento, Avrupa Yılında kaydedilen ilerlemeler konusunda düzenli olarak bilgilendirilecektir.
- I read the minutes of the Bureau’s meetings regularly.
- Başkanlık Divanı toplantı tutanaklarını düzenli olarak okuyorum.
- The Council of Ministers now regularly discusses research and innovation.
- Bakanlar Kurulu artık düzenli olarak araştırma ve yenilikçilik konularını görüşmektedir.
- We funked it that day two-and-a-half years ago, and we have regularly funked it since.
- İki buçuk yıl önce o gün bunu başarmıştık ve o günden bu yana da düzenli olarak başarıyoruz.
- Such “ad hoc” provisions also regularly allow for non-disclosure of some audits to the TGNA.
- Bu tür "geçici" hükümler, bazı denetimlerin TBMM'ye açıklanmamasına da düzenli olarak izin vermektedir.
- As I am regularly reminded, the Commission is not a Member State.
- Bana düzenli olarak hatırlatıldığı üzere, Komisyon bir Üye Devlet değildir.
- In addition, the device regularly disinfects itself with heat.
- Ayrıca cihaz düzenli olarak kendini ısı yoluyla dezenfekte etmektedir.
- Regularly met by mob violence and police brutality, hundreds of freedom riders were beaten and jailed.
- Düzenli olarak mafya şiddeti ve polis vahşeti ile karşılaşan yüzlerce özgürlük savaşçısı dövüldü ve hapse atıldı.
- Athletes who take vitamin C regularly are half as likely to catch a cold as athletes who don't.
- Düzenli olarak C vitamini alan sporcuların, almayan sporculara kıyasla üşütme olasılığı yarı yarıya daha azdır.
- We belonged to the same club and regularly had games with one another.
- Aynı topluluğun üyesiydik ve düzenli olarak birbirimizle maç yapardık.
- We belonged to the same club and regularly had games with one another.
- Aynı kulübe üyeydik ve düzenli olarak birbirimizle oyunlar oynardık.
- In addition, the device regularly disinfects itself with heat.
- Ayrıca cihaz düzenli olarak ısıyla kendini dezenfekte ediyor.
- Athletes who take vitamin C regularly are half as likely to catch a cold as athletes who don't.
- Düzenli olarak C vitamini alan sporcuların soğuk algınlığına yakalanma olasılığı, almayan sporcuların yarısı kadardır.
- Regularly met by mob violence and police brutality, hundreds of freedom riders were beaten and jailed.
- Düzenli olarak çete şiddeti ve polis vahşeti ile karşılaşan yüzlerce özgürlük savunucusu dövüldü ve hapse atıldı.
- In addition, the device regularly disinfects itself with heat.
- Ayrıca cihaz kendisini düzenli olarak ısı ile dezenfekte etmektedir.
- Throughout the bathroom, regularly pour water on the baby's body so it is not cold.
- Banyo boyunca bebeğin vücuduna üşümemesi için düzenli olarak su dökün.
- Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?
- Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?
- Schoolchildren in New Zealand regularly undertake earthquake drills.
- Yeni Zelanda'daki okul çocukları düzenli olarak deprem tatbikatı yaparlar.
- We made a habit of getting together regularly.
- Biz düzenli olarak bir araya gelme alışkanlığını edindik.
- You'll have to visit me regularly for a while.
- Bir süre beni düzenli olarak ziyaret etmeniz gerekecek.
- We regularly meet there once a week.
- Düzenli olarak haftada bir orada buluşuyoruz.
- Do you regularly read the Bible?
- İncil'i düzenli olarak okuyor musun?
- Tom is the only one in our family who regularly attends church.
- Ailemizde düzenli olarak kiliseye giden tek kişi Tom'dur.
- Tom regularly eats sushi with his mother.
- Tom düzenli olarak annesiyle suşi yiyor.
- The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.
- Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.
- Students should attend classes regularly.
- Öğrenciler derslere düzenli olarak katılmalıdırlar.
- Tom works out regularly.
- Tom düzenli olarak spor yapıyor.
- Tom's recently started a raw vegan diet, and regularly gets on his soapbox to tell people how great it is.
- Tom yakın zamanda çiğ vegan diyetine başladı ve insanlara düzenli olarak bunun ne kadar harika olduğuna dair nutuklar atıyor.
- He regularly eats doner kebab with his friends.
- Arkadaşlarıyla düzenli olarak döner kebap yiyor.
- Ninety percent of the people in this country don't exercise regularly.
- Bu ülkedeki insanların yüzde doksanı düzenli olarak egzersiz yapmaz.
- We use it regularly.
- Biz bunu düzenli olarak kullanırız.
- She used to visit me regularly.
- O, beni düzenli olarak ziyaret ederdi.
- Do you regularly use any assistive devices for walking?
- Yürümek için düzenli olarak herhangi bir yardımcı cihaz kullanıyor musunuz?
- I regularly go to bed at nine.
- Düzenli olarak dokuzda yatarım.
- She practices playing the piano regularly.
- O düzenli olarak piyano çalışması yapar.
- Tom regularly eats sushi with his mother.
- Tom annesiyle birlikte düzenli olarak suşi yer.
- They continued to meet regularly.
- Düzenli olarak görüşmeye devam ettiler.
- The retired judge used to visit prostitutes regularly.
- Emekli hakim, düzenli olarak fahişeleri ziyaret ederdi.
- Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?
- Düzenli olarak doğum kontrol hapı alan erkeklerin hamile kalmadığını biliyor muydun?
- Sami is going to post videos more regularly.
- Sami daha düzenli olarak video yayınlayacak.
- Students should attend classes regularly.
- Öğrenciler derslere düzenli olarak katılmalı.
- We see each other regularly.
- Birbirimizle düzenli olarak görüşüyoruz.
- Do you regularly experience dry mouth?
- Düzenli olarak ağız kuruluğu yaşıyor musunuz?
- The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.
- Hemşireler yatak yaralarını önlemek için düzenli olarak hastayı çevirdi.
- She demanded that he attend school regularly.
- Okula düzenli olarak devam etmesini istedi.
- She was visiting me regularly.
- Beni düzenli olarak ziyaret ediyordu.
- You have to eat regularly.
- Düzenli olarak yemek zorundasın.
- Sami regularly posts videos on YouTube.
- Sami düzenli olarak YouTube'da videolar yayınlıyor.
- Tom visited me regularly.
- Tom beni düzenli olarak ziyaret etti.
- Some boys don't like to bathe regularly.
- Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.
- Do you regularly perform self-breast examinations?
- Düzenli olarak kendi kendinize meme muayenesi yapıyor musunuz?
- You'll have to visit me regularly for a while.
- Bir müddet beni düzenli olarak ziyaret etmek zorunda kalacaksın.
- We made a habit of getting together regularly.
- Düzenli olarak bir araya gelmeyi alışkanlık haline getirdik.
- Bhutan's national sport is archery, and contests are regularly organized in most towns.
- Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.
- She visited me regularly.
- Beni düzenli olarak ziyaret ederdi.
- The nurses turned the patient regularly in order to prevent bedsores.
- Hemşireler yatak yaralarını önlemek için düzenli olarak hastayı çevirdi.
- Sami went to Layla's property regularly to help her with the horses.
- Sami, atlar konusunda ona yardım etmek için düzenli olarak Layla'nın arazisine gidiyordu.
- The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.
- Hemşireler bası yaralarını önlemek için hastayı düzenli olarak çevirdi.
- The nurses turned the patient regularly in order to prevent bedsores.
- Hemşireler yatak yaralarını önlemek için hastayı düzenli olarak çeviriyorlar.
- We follow the news quite regularly.
- Biz haberleri oldukça düzenli olarak takip ederiz.
- He regularly eats doner kebab with his friends.
- Arkadaşlarıyla düzenli olarak döner yer.
- I write articles regularly.
- Düzenli olarak makale yazarım.
- She was visiting me regularly.
- O beni düzenli olarak ziyaret ediyordu.
- Sami regularly fasts on Mondays and Thursdays.
- Sami pazartesi ve perşembe günleri düzenli olarak oruç tutar.
- I regularly run in the park.
- Parkta düzenli olarak koşarım.
- Are you taking any medicine regularly?
- Düzenli olarak herhangi bir ilaç alıyor musun?
- Are you taking any medicine regularly?
- Düzenli olarak ilaç alıyor musun?
- Sami is going to post videos more regularly.
- Sami videoları daha düzenli olarak yayınlayacak.
- Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?
- Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadığını biliyor muydunuz?
- The retired judge used to visit prostitutes regularly.
- Emekli yargıç düzenli olarak fahişeleri ziyaret ederdi.
- During the siege, zoo animals regularly ended up on restaurant menus.
- Kuşatma sırasında, hayvanat bahçesi hayvanları düzenli olarak restoran menülerinde yer aldı.
- Do you work out regularly?
- Düzenli olarak egzersiz yapıyor musun?
- They continued to meet regularly.
- Düzenli olarak buluşmaya devam ettiler.
- People who regularly work in the open air do not suffer from sleeplessness.
- Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.
- Bhutan's national sport is archery, and contests are regularly organized in most towns.
- Bhutan'ın ulusal sporu okçuluk ve çoğu kasabada düzenli olarak yarışmalar düzenleniyor.
Show More (94)
|