regularly - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
regularly düzenli olarak adv.
  • They also have difficulties in reading some of the official documents which we regularly present.
  • Ayrıca düzenli olarak sunduğumuz bazı resmi belgeleri okumakta da güçlük çekmektedirler.
  • That is why your proposals regularly end up in the Council's waste paper basket.
  • İşte bu yüzden teklifleriniz düzenli olarak Konsey'in atık kağıt sepetine gidiyor.
  • Mass-scale political strikes regularly bring life in Bangladesh to a standstill.
  • Büyük çaplı siyasi grevler Bangladeş'te hayatı düzenli olarak durma noktasına getiriyor.
Show More (94)
regularly düzenli aralıklarla adv.
  • Throughout the bathroom, regularly pour water on the baby's body so it is not cold.
  • Banyo yaptırırken bebeğinizin vücuduna düzenli aralıklarla su dökün, böylece üşüme hissetmez.
Show More (-2)
regularly sürekli adv.
  • Tom travels for work regularly.
  • Tom işi gereği sürekli seyahat ediyor.
Show More (-2)
regularly devamlı adv.
  • I write articles regularly.
  • Devamlı, makaleler yazarım.
Show More (-2)