rim - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
rim ağız n.
  • My mouth was cut because the rim of the cup was broken.
  • Bardağın ağzı kırık olduğu için dudağım kesildi.
Show More (-2)
rim kenar v.
  • The plates were rimmed with gold.
  • Tabakların kenarları altınla kaplıydı.
Show More (-2)
rim kenar n.
  • Traces of at least 50 fish rearing ponds dating from the Roman period have been identified along the Mediterranean rim.
  • Akdeniz kenarı boyunca Roma döneminden kalma en az 50 balık yetiştirme havuzunun izleri tespit edilmiştir.
Show More (-2)