seven - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
seven yedi n.
  • The lucky number seven is often associated with good fortune.
  • Şanslı sayı olan yedi genellikle uğur getirme ile bağdaştırılmaktadır.
  • The same happened on 3 May, but then there were seven instead of six.
  • Aynı şey 3 Mayıs'ta da oldu ama o zaman altı yerine yedi kişi vardı.
  • Seven hundred thousand tonnes of cod were caught in the Northeast Atlantic last year.
  • Geçen yıl Kuzeydoğu Atlantik'te yedi yüz bin ton morina balığı yakalanmıştır.
Show More (581)
seven 7 n.
  • Figure seven shows all the parts of the motor.
  • Şekil 7 motorun tüm parçalarını gösteriyor.
  • About seven billion people live on our planet.
  • Gezegenimizde yaklaşık 7 milyar insan yaşıyor.
  • There are seven billion people in the world, and yet I am nonetheless alone.
  • Dünyada 7 milyar insan var, ve ben hâlâ yine de yalnızım.
Show More (0)
seven yedi rakamı n.
  • Is it true that Hungarians hate the number seven?
  • Macarların yedi rakamından nefret ettiği doğru mu?
  • The number seven is bigger than the number four.
  • Yedi rakamı dört rakamından daha büyüktür.
Show More (-1)
Englisch Türkisch
loving seven adj.
  • It was courageous men and women, both young and old, who feared reprisals but who loved freedom more.
  • Misillemeden korkan ama özgürlüğü daha çok seven, hem genç hem de yaşlı cesur erkekler ve kadınlardı.
  • They were important leaders who loved their country.
  • Onlar ülkelerini seven önemli liderlerdi.
  • In my childhood I had a dog that loved to eat watermelon, mandarins and loquats.
  • Çocukluğumda karpuz, mandalina ve yenidünya meyvelerini yemeyi seven bir köpeğim vardı.
Show More (2)