|
- If my heart could write songs, they'd sound like these.
- Eğer kalbim şarkı yazabiliyor olsaydı, bunlara benzerdi.
- If my heart could write songs, they'd sound like these.
- Eğer kalbim şarkı yazabilseydi, bunlar gibi olurdu.
- I will also try to list what happened to these songs.
- Bu şarkıların başına gelenleri de listelemeye çalışacağım.
- Tom knows many French songs.
- Tom birçok Fransızca şarkı biliyor.
- The radio plays the latest songs.
- Radyo en yeni şarkıları çalıyor.
- How many songs has Tom written with Mary?
- Tom, Mary ile kaç şarkı yazdı?
- Many songs are about unrequited love.
- Birçok şarkı karşılıksız aşk hakkındadır.
- Tom gave Mary some good advice about how to write songs.
- Tom Mary'ye şarkı yazma ile ilgili birkaç güzel tavsiye verdi.
- I wish I could write songs like that.
- Keşke ben de böyle şarkılar yazabilseydim.
- I knew you wouldn't like the kind of songs that Tom sings.
- Tom'un söylediği şarkı türlerinden hoşlanmayacağını biliyordum.
- They played quite a few Ella Fitzgerald songs.
- Birkaç Ella Fitzgerald şarkısı çaldılar.
- Tom still writes songs.
- Tom hala şarkı yazıyor.
- We want to learn some Japanese songs.
- Bazı Japon şarkılarını öğrenmek istiyoruz.
- Tom has learned how to sing a few songs in French.
- Tom birkaç şarkıyı Fransızca olarak nasıl söyleyeceğini öğrendi.
- I'm not that good at writing songs.
- Şarkı yazmakta o kadar iyi değilim.
- Tom still writes songs.
- Tom hâlâ şarkılar yazar.
- Mary often hums songs under her breath while she works in the kitchen.
- Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır.
- Tom wanted to learn some French songs.
- Tom bazı Fransızca şarkılar öğrenmek istedi.
- She is singing the latest popular songs.
- En son popüler şarkıları seslendiriyor.
- Tom used to write songs.
- Tom şarkılar yazardı.
- I hope someone famous sings one of my songs.
- Umarım ünlü biri benim şarkılarımdan birini söyler.
- Tom writes beautiful songs.
- Tom güzel şarkılar yazar.
- I don't like any of the songs that you sing.
- Söylediğin şarkıların hiçbirini beğenmiyorum.
- All the songs I sang for you today were written by me.
- Bugün sizin için söylediğim tüm şarkılar benim tarafımdan yazıldı.
- Do you like his songs?
- Onun şarkılarını sever misin?
- The writers know many songs.
- Yazarlar birçok şarkı bilir.
- Tom doesn't want to play any of the songs Mary requested.
- Tom, Mary'nin istediği hiçbir şarkıyı çalmaz.
- All of her songs became hits.
- Onun şarkılarının hepsi hit oldu.
- This is one of the most beautiful songs I've ever heard in my life.
- Bu, hayatımda şimdiye kadar dinlediğim en güzel şarkılarından biridir.
- I like Ozodbek's songs.
- Ozodbek'in şarkılarını severim.
- Tom isn't the one who wrote the songs I sang tonight.
- Bu gece söylediğim şarkıyı yazan Tom değildi.
- Songs and poems were written about him.
- Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
- Ken has memorized a large number of Japanese songs.
- Ken çok sayıda Japon şarkısı ezberlemiş.
- Tom writes songs.
- Tom şarkı yazıyor.
- There are some songs from Scotland.
- İskoçya'dan bazı şarkılar var.
- I know lots of songs.
- Bir sürü şarkı biliyorum.
- Tom has written several songs about his hometown.
- Tom memleketi hakkında birkaç şarkı yazdı.
- The majority of the songs became uninteresting.
- Şarkıların çoğu ilgi çekmez oldu.
- How many songs has Mariah Carey written to date?
- Mariah Carey bugüne kadar kaç şarkı yazdı?
- Tom has memorized a number of French songs.
- Tom birkaç Fransızca şarkı ezberledi.
- Emily can compose her own songs.
- Emily kendi şarkılarını besteleyebiliyor.
- I love the songs sung by Kylie Minogue.
- Kylie Minogue'un söylediği şarkıları çok seviyorum.
- I don't know any French songs.
- Hiç Fransızca şarkı bilmiyorum.
- All the songs we sang tonight were written by Tom.
- Bu gece seslendirdiğimiz bütün şarkılar Tom tarafından yazılmıştır.
- I know lots of songs.
- Ben çok şarkı biliyorum.
- We want to learn Japanese songs.
- Japonca şarkılar öğrenmek istiyoruz.
- I used to write songs all the time.
- Ben hep şarkılar yazardım.
- Does Tom really sing those kinds of songs?
- Tom gerçekten o tür şarkılar mı söylüyor?
- The DJ transitioned between two songs.
- DJ iki şarkı arasında geçiş yaptı.
- Do you like her songs?
- Onun şarkılarını seviyor musun?
- The group is introducing some songs from their new album.
- Grup, yeni albümlerinden birkaç şarkı tanıtıyor.
- If you don't yet know any songs in French, you should learn a few.
- Henüz Fransızca şarkı bilmiyorsanız, birkaç tane öğrenmelisiniz.
- I was told that you might be willing to play a couple of songs for us.
- Bizim için birkaç şarkı çalmak isteyebileceğin söylendi.
- Emily loves doing covers of songs.
- Emily şarkıların coverlarını yapmayı sever.
- We want to learn some Japanese songs.
- Japonca şarkılar öğrenmek istiyoruz.
- Songs from my country make me homesick.
- Ülkemden gelen şarkılar beni vatan hasreti çektiriyor.
- Many rap songs are degrading to women.
- Birçok rap şarkısı kadınlar için aşağılayıcı.
- I love the songs that Tom writes.
- Tom'un yazdığı şarkıları beğeniyorum.
- We have a month to learn all these songs.
- Tüm bu şarkıları öğrenmek için bir ayımız var.
- I have 300,000 songs loaded onto my iPhone!
- iPhone'umda yüklü üç yüz bin şarkı var!
- I like to write songs in French.
- Fransızca şarkı yazmayı seviyorum.
- Tom has written several songs about his hometown.
- Tom memleketi hakkında çeşitli şarkılar yazdı.
- I want my songs to be sung by someone famous.
- Şarkılarımın ünlü biri tarafından söylenmesini istiyorum.
- Tom will sing one of the songs you wrote.
- Tom yazdığın şarkılardan birini söyleyecek.
- The group is introducing some songs from their new album.
- Grup yeni albümlerinden bazı şarkıları tanıtıyor.
- Ken learned many Japanese songs by heart.
- Ken, birçok Japonca şarkıyı ezbere öğrendi.
- Both songs were big hits.
- İki şarkı da büyük hit oldu.
- You asked me what songs I liked.
- Bana hangi şarkıları sevdiğimi sordun.
- This is one of the most beautiful songs I've ever heard.
- Bu şimdiye kadar duyduğum en güzel şarkılardan biri.
- Tom knows a lot of songs.
- Tom çok şarkı biliyor.
- I love Christmas songs.
- Noel şarkılarını severim.
- I know all your songs by heart.
- Senin tüm şarkılarını ezbere biliyorum.
- He wants to learn some English songs.
- Birkaç İngilizce şarkı öğrenmek istiyor.
- I just wanted to write songs.
- Ben şarkı yazmak istiyordum.
- It's one of their better songs.
- En iyi şarkılarından biri.
- Do you translate songs?
- Şarkıları çeviriyor musun?
- Emily loves doing covers of songs.
- Emily şarkıların coverlarını yapmayı seviyor.
- Tom writes songs.
- Tom şarkı yazar.
- Tom co-wrote these songs.
- Tom bu şarkıları birlikte yazdı.
- You always were good at learning new songs.
- Yeni şarkılar öğrenmede her zaman iyiydin.
- Tom has written hundreds of songs.
- Tom yüzlerce şarkı yazdı.
- We write our own songs.
- Biz kendi şarkılarımızı yazıyoruz.
- His songs were very popular with young people.
- Şarkıları gençler arasında çok popülerdi.
- Ken has memorized a large number of Japanese songs.
- Ken çok sayıda Japonca şarkı ezberledi.
- I don't like any of the songs that you sang.
- Söylediğin şarkıların hiçbirini beğenmedim.
- Songs are a great way to learn languages.
- Şarkılar dil öğrenmek için harika bir yoldur.
- Every one of her songs was a hit.
- Şarkılarının her biri hit oldu.
- He made a list of songs he liked.
- Sevdiği şarkıların bir listesini yaptı.
- I love Aimer's songs.
- Ben Aimer'in şarkılarını seviyorum.
- This is one of the most beautiful songs I've ever heard.
- Bu şimdiye kadar dinlediğim en güzel şarkılarından biridir.
- We have to learn all the songs before the end of the week.
- Biz hafta sonundan önce tüm şarkıları öğrenmek zorundayız.
- I wrote a couple of songs last week.
- Ben geçen hafta birkaç şarkı yazdım.
- My sister sings songs very well.
- Kız kardeşim şarkıları çok iyi söyler.
- All of her songs became hits.
- Tüm şarkıları hit oldu.
- I like writing songs about relationships.
- İlişkiler hakkında şarkılar yazmayı seviyorum.
- All the songs we sang tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz tüm şarkılar Tom tarafından yazılmıştı.
- Do you like these songs?
- Bu şarkılardan hoşlanıyor musun?
- All of her songs became hits.
- Tüm şarkıları hit olmuştur.
- Tom isn't the one who wrote the songs I sang tonight.
- Bu gece söylediğim şarkıyı yazan kişi Tom değil.
- Among other things, I don't know the recent members, nor their new songs at all.
- Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.
- I don't like any of the songs that you sing.
- Söylediğin hiçbir şarkıyı sevmiyorum.
- I like songs in Esperanto.
- Esperantoca şarkıları severim.
- Tom taught his children how to sing several French songs.
- Tom çocuklarına birkaç Fransızca şarkıyı nasıl söyleyeceklerini öğretti.
- I wrote my songs myself.
- Şarkılarımı kendim yazdım.
- I wish I could write songs like that.
- Keşke öyle şarkılar yazabilsem.
- What kind of songs are popular these days?
- Bugünlerde hangi tür şarkılar popüler?
- Tom has been playing sad songs all night.
- Tom bütün gece hüzünlü şarkılar çalıyordu.
- I'm hoping that I can write two or three songs over the weekend.
- Hafta sonu boyunca iki ya da üç şarkı yazabileceğimi umuyorum.
- So far I've written five songs.
- Şimdiye kadar beş şarkı yazdım.
- I wrote a couple of songs last week.
- Geçen hafta birkaç şarkı yazdım.
- I love the songs that Tom writes.
- Tom'un yazdığı şarkıları seviyorum.
- Did you choose those songs yourself?
- Bu şarkıları kendin mi seçtin?
- Tom wrote some country songs.
- Tom bazı country şarkıları yazdı.
- I didn't know any of the songs.
- Şarkıların hiçbirini bilmiyordum.
- They knew a lot of songs, too.
- Onlar da bir sürü şarkı biliyordu.
- I'm hoping that I can write two or three songs over the weekend.
- Hafta sonunda iki ya da üç şarkı yazabileceğimi umuyorum.
- Writing songs is my hobby.
- Şarkılar yazmak benim hobimdir.
- Tom taught Mary how to write songs.
- Tom, Mary'ye nasıl şarkı yazılacağını öğretti.
- Tom didn't know any of the songs on our playlist.
- Tom şarkı listemizdeki hiçbir şarkıyı bilmiyordu.
- Both songs that we sang tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz iki şarkı da Tom tarafından yazıldı.
- I loved all Tom's songs.
- Tom'un tüm şarkılarını sevdim.
- Tom encouraged Mary to write songs.
- Tom Mary'yi şarkılar yazmaya teşvik etti.
- All the songs I sang for you today were written by me.
- Bu gün senin için söylediğim bütün şarkılar benim tarafımdan yazıldı.
- How do you decide what songs to play?
- Hangi şarkıların çalınacağına nasıl karar veriyorsunuz?
- Songs and poems were written about him.
- Hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
- Tom has been playing sad songs all night.
- Tom bütün gece hüzünlü şarkılar çaldı.
- His songs were very popular with young people.
- Onun şarkıları gençler arasında çok popülerdi.
- I often listen to sad songs.
- Ben sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.
- I wrote three songs last week.
- Geçen hafta üç şarkı yazdım.
- Writing songs is my hobby.
- Şarkı yazmak benim hobim.
- Roger Miller began writing songs because he loved the music he heard on the radio.
- Roger Miller şarkı yazmaya başladı çünkü radyoda duyduğu müziği seviyordu.
- Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
- Tom son zamanlarda birçok yeni şarkıyı nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
- I really like the songs you write.
- Yazdığın şarkıları gerçekten seviyorum.
- How do you decide what songs to play?
- Hangi şarkıları çalacağına nasıl karar veriyorsun?
- Tom writes and sings his own songs.
- Tom kendi şarkılarını yazıp söylüyor.
- Which of your songs do you consider your best?
- Şarkılarınızdan hangisinin en iyisi olduğunu düşünüyorsunuz?
- I've written several songs in French.
- Fransızca birkaç şarkı yazdım.
- Roger Miller began writing songs because he loved the music he heard on the radio.
- Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.
- I loved all Tom's songs.
- Tom'un tüm şarkılarını severdim.
- Tom has written more than 300 songs.
- Tom 300'den fazla şarkı yazdı.
- I didn't know any of the songs you sang, so I couldn't sing along.
- Söylediğin şarkıların hiçbirini bilmiyordum, o yüzden eşlik edemedim.
- When Tom was a teenager, he would often sit on the front porch and write songs in the evening after dinner.
- Tom bir genç iken, o sık sık ön sundurmada otururdu ve akşam yemeğinden sonra akşamleyin şarkı yazardı.
- He hates singing in public because his songs are kind of bad.
- Onun şarkıları biraz kötü olduğu için herkesin önünde şarkı söylemekten nefret ediyor.
- I still write songs.
- Hâlâ şarkı yazıyorum.
- He can play all the songs of the Beatles on the piano.
- Beatles'ın bütün şarkılarını piyanoda çalabiliyor.
- Tom used to write songs.
- Tom eskiden şarkı yazardı.
- Tom made a list of songs he doesn't like.
- Tom sevmediği şarkıların bir listesini yaptı.
- The majority of the songs became uninteresting.
- Şarkıların çoğunluğu ilginç olmadı.
- How many songs has Tom written?
- Tom kaç tane şarkı yazdı?
- I've written a couple of Christmas songs.
- Birkaç Noel şarkısı yazdım.
- Tom doesn't want to play any of the songs Mary requested.
- Tom, Mary'nin istediği şarkılardan hiçbirini çalmak istemiyor.
- Which of your songs do you consider your best?
- Hangi şarkılarınızı en iyi şarkılarınız olarak görüyorsunuz?
- Tom says he can write songs.
- Tom şarkılar yazabileceğini söylüyor.
- I like to write songs in French.
- Fransızca şarkılar yazmayı severim.
- I like writing songs about relationships.
- İlişkiler hakkında şarkılar yazmayı severim.
- Tom gave Mary some good advice about how to write songs.
- Tom, Mary'ye nasıl şarkı yazılacağı konusunda iyi tavsiyeler verdi.
- He can play all the songs of the Beatles on the piano.
- Piyanoda Beatles'ın tüm şarkılarını çalabilir.
- Lots of religious songs in Ladino are translations from Hebrew.
- Ladino dilindeki pek çok dini şarkı İbranice'den çeviridir.
- He who loves not wine, woman and songs, remains a fool his whole life long.
- Şarabı, kadını ve şarkıyı sevmeyen bütün ömrü boyunca bir aptal kalır.
- Tom says he can write songs.
- Tom şarkı yazabildiğini söylüyor.
- Tom and Mary wrote many of their songs together.
- Tom ve Mary şarkılarının çoğunu birlikte yazdılar.
- If you don't yet know any songs in French, you should learn a few.
- Henüz hiç Fransızca şarkı bilmiyorsan, birkaç tane öğrenmelisin.
- There are songs that I find degrading as a woman.
- Bir kadın olarak aşağılayıcı bulduğum şarkılar var.
- I've only written three songs this year.
- Bu yıl sadece üç şarkı yazdım.
- Tom encouraged Mary to write songs.
- Tom, Mary'yi şarkı yazması için cesaretlendirdi.
- Last time I went to a Lady Gaga concert, although she finished all her songs, many members of the audience were not satisfied.
- En son Lady Gaga konserine gittiğimde, tüm şarkılarını bitirmesine rağmen, seyircilerin çoğu memnun kalmadı.
- Tom wants to learn some French songs.
- Tom bazı Fransızca şarkılar öğrenmek istiyor.
- I didn't know any of the songs you sang, so I couldn't sing along.
- Söylediğin şarkılardan herhangi birini bilmiyordum bu yüzden eşlik edemedim.
- Tom taught Mary how to write songs.
- Tom Mary'ye nasıl şarkı yazacağını öğretti.
- How many songs have you written?
- Kaç tane şarkı yazdın?
- We write our own songs.
- Kendi şarkılarımızı yazıyoruz.
- Tom knows a lot of songs.
- Tom bir sürü şarkı biliyor.
- Germany is the only country in which the Schlager singers look like their songs.
- Schlager şarkıcılarının şarkılarına benzediği tek ülke Almanya'dır.
- I have 300,000 songs loaded onto my iPhone!
- iPhone'uma 300.000 şarkı yükledim!
- Tom writes beautiful songs.
- Tom güzel şarkılar yazıyor.
- I know a few French songs.
- Birkaç Fransızca şarkı biliyorum.
- I don't want to play any of the songs Tom requested.
- Tom'un istediği şarkılardan hiçbirini çalmak istemiyorum.
- Tom used to write songs for me.
- Tom benim için şarkılar yazardı.
- He wants to learn some English songs.
- Bazı İngilizce şarkılar öğrenmek istiyor.
- Tom writes and sings his own songs.
- Tom kendi şarkılarını yazar ve söyler.
- I've got to learn some new songs.
- Yeni şarkılar öğrenmeliyim.
- I often listen to sad songs.
- Sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.
- I used to write songs all the time.
- Eskiden sürekli şarkı yazardım.
- Many songs are about unrequited love.
- Birçok şarkı karşılıksız aşkı anlatıyor.
- When Tom was a teenager, he would often sit on the front porch and write songs in the evening after dinner.
- Tom gençken, akşamları yemekten sonra sık sık verandada oturur ve şarkılar yazardı.
- Tom used to write songs for me.
- Tom benim için şarkı yazardı.
- Mary often hums songs under her breath while she works in the kitchen.
- Mary mutfakta çalışırken sık sık içinden şarkılar mırıldanır.
- How many songs has Mariah Carey written to date?
- Mariah Carey bugüne kadar kaç tane şarkı yazmış?
- Do you like these songs?
- Bu şarkıları sever misin?
- I know all your songs by heart.
- Bütün şarkılarını ezbere biliyorum.
- Can you name one of their songs?
- Onların şarkılarından birinin adını söyleyebilir misin?
- I haven't listened to any of his songs.
- Hiçbir şarkısını dinlemedim.
- When did you start writing songs?
- Şarkı yazmaya ne zaman başladın?
- I love the songs Tom writes.
- Tom'un yazdığı şarkılara bayılıyorum.
- Tom is really good at memorizing songs.
- Tom şarkıları ezberlemede gerçekten çok iyi.
- I knew you wouldn't like the kind of songs that Tom sings.
- Tom'un söylediği şarkıları sevmeyeceğini biliyordum.
- I know many French songs.
- Birçok Fransızca şarkı biliyorum.
- They knew a lot of songs, too.
- Onlar da çok şarkı biliyordu.
- Many campaign songs were written.
- Birçok kampanya şarkısı yazıldı.
- Tom is very good at playing songs by Eric Clapton.
- Tom, Eric Clapton'ın şarkılarını çalmakta çok iyidir.
- Tom didn't know any of the songs on our playlist.
- Tom listemizdeki şarkılardan hiçbirini bilmiyordu.
- We want to learn some Spanish songs.
- Bazı İspanyolca şarkılar öğrenmek istiyoruz.
- Do you like his songs?
- Şarkılarını seviyor musun?
- We write our own songs.
- Kendi şarkılarımızı kendimiz yazarız.
- I like all of the songs that Tom sings.
- Tom'un söylediği tüm şarkıları seviyorum.
- Tom will sing one of the songs you wrote.
- Tom senin yazdığın şarkılardan birini söyleyecek.
- Both songs were big hits.
- Her iki şarkı da büyük hit oldu.
- Do you like her songs?
- Onun şarkılarını sever misin?
- This is one of the most beautiful songs I've ever heard in my life.
- Bu hayatımda duyduğum en güzel şarkılardan biri.
- The old songs were much, much better.
- Eski şarkılar çok çok daha iyiydi.
- I love the songs Tom writes.
- Tom'un yazdığı şarkıları beğeniyorum.
- I still write songs.
- Hâlâ şarkılar yazıyorum.
- Do you know any French songs?
- Hiç Fransızca şarkı biliyor musun?
- All the songs we're singing tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz tüm şarkılar Tom tarafından yazıldı.
- Tom wants to learn some French songs.
- Tom birkaç Fransızca şarkı öğrenmek istiyor.
- Tom is really good at memorizing songs.
- Tom şarkı ezberleme konusunda gerçekten çok iyi.
- We have to learn all the songs before the end of the week.
- Hafta bitmeden bütün şarkıları öğrenmeliyiz.
- All the songs we're singing tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz bütün şarkılar Tom tarafından yazıldı.
- She knew a lot of songs, too.
- O da çok şarkı biliyordu.
- I like all of the songs that Tom sings.
- Tom'un söylediği tüm şarkıları severim.
- I was told that you might be willing to play a couple of songs for us.
- Bana senin bizim için birkaç şarkı çalmakta istekli olabileceğin söylendi.
- I like songs in Esperanto.
- Esperanto şarkıları severim.
- You asked me what songs I liked.
- Bana hangi şarkıları sevdiğimi sormuştun.
- Tom made a list of songs he doesn't like.
- Tom hoşlanmadığı şarkıların bir listesini yaptı.
- We want to learn some songs in French.
- Fransızca şarkılar öğrenmek istiyoruz.
- I love Aimer's songs.
- Aimer'in şarkılarını seviyorum.
- I don't like any of the songs that Tom sings.
- Tom'un söylediği hiçbir şarkıyı sevmiyorum.
- Songs from my country make me homesick.
- Memleketimin şarkıları bende sıla hasreti yaratıyor.
- What are some of Tom's favorite songs?
- Tom'un en sevdiği şarkılar hangileri?
- There are a lot of beautiful songs on these records.
- Bu plaklarda çok güzel şarkılar var.
- You always were good at learning new songs.
- Yeni şarkılar öğrenmekte her zaman iyiydin.
- He who loves not wine, woman and songs, remains a fool his whole life long.
- Şarabı, kadınları ve şarkıları sevmeyen, hayatı boyunca bir aptal olarak kalır.
- When did you start writing songs?
- Ne zaman şarkılar yazmaya başladın?
- I know a lot of songs.
- Bir sürü şarkı biliyorum.
- Every one of her songs was a hit.
- Onun şarkılarından her biri bir liste başıydı.
Show More (232)
|