sorts

Bedeutungen von dem Begriff "sorts" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Industry
1	Industry	sorts n.	(büyük parçaların renkleri ile ön plana çıktığı) doğal reçine türü
2	Industry	sorts n.	türü belirlenmemiş sakız
3	Industry	sorts n.	türü belirlenmemiş reçine
Computer
4	Computer	sorts n.	sıralar

Bedeutungen, die der Begriff "sorts" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 88 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	all sorts n.	her çeşit
Tom can do all sorts of things quite well. Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir. More Sentences
2	General	all sorts of adj.	her tür
There are all sorts of restrictions and bans on advertisers in the Member States. Üye Devletlerde reklam verenlere yönelik her türlü kısıtlama ve yasak bulunmaktadır. More Sentences
3	General	all sorts and condition n.	her çeşitten
4	General	being out of sorts n.	keyifsizlik
5	General	all sorts of thing n.	her türlü şey
6	General	danger of all sorts n.	her türlü tehlike
7	General	make all sorts of excuses v.	bin dereden su getirmek
8	General	feel out of sorts v.	keyfi yerinde olmamak
9	General	be out of sorts v.	keyfi olmamak
10	General	out of sorts adj.	keyifsiz
11	General	of sorts adj.	sıradan
12	General	of sorts adj.	her hangi neviden
13	General	of sorts adj.	aşağı/sıradan
14	General	out of sorts adj.	rahatsız
15	General	out of sorts adj.	huysuz
16	General	out of sorts adj.	neşesiz
17	General	out of sorts adj.	huzursuz
18	General	all sorts of adj.	türlü türlü
19	General	of sorts adj.	hesapta
20	General	of sorts adj.	bir çeşit
21	General	out of sorts adj.	sıhhati bozukça
22	General	out-of-sorts adj.	keyifsiz
23	General	out-of-sorts adj.	huysuz
24	General	all sorts of adj.	her nevi
25	General	all sorts of adj.	binbir çeşit
26	General	all sorts of adj.	binbir türlü
27	General	at all sorts of time adv.	vakitli vakitsiz
Phrases
28	Phrases	you seem out of sorts expr.	keyifsiz görünüyorsun
29	Phrases	you seem out of sorts expr.	neşesiz görünüyorsun
Colloquial
30	Colloquial	be in bad sorts v.	heyheyleri üstünde olmak
31	Colloquial	be in bad sorts v.	kötü gününde olmak
32	Colloquial	be in bad sorts v.	kötü bir ruh halinde olmak
33	Colloquial	I'm out of sorts expr.	modum düşük
Idioms
34	Idioms	be out of sorts v.	bozuk çalmak
35	Idioms	be put out of sorts [old fashioned] v.	canı sıkılmak
36	Idioms	be put out of sorts [old fashioned] v.	sinirlendirilmek
37	Idioms	be put out of sorts [old fashioned] v.	keyfi kaçmak
38	Idioms	be put out of sorts [old fashioned] v.	neşesi kaçmak
39	Idioms	be put out of sorts [old fashioned] v.	morali bozulmak
40	Idioms	put (one) out of sorts v.	(birinin) canını sıkmak
41	Idioms	put (one) out of sorts v.	(birinin) keyfini kaçırmak
42	Idioms	put (one) out of sorts v.	(birini) mutsuz etmek
43	Idioms	put (one) out of sorts v.	(birine) kötü hissettirmek
44	Idioms	put (one) out of sorts v.	(birinin) modunu düşürmek
45	Idioms	put (one) out of sorts v.	(birinin) moralini/ruh halini bozmak
46	Idioms	be out of sorts v.	keyifsiz olmak
47	Idioms	be out of sorts v.	rahatsız olmak
48	Idioms	be out of sorts v.	hasta olmak
49	Idioms	be out of sorts v.	huysuz olmak
50	Idioms	be out of sorts v.	neşesiz olmak
51	Idioms	be out of sorts v.	morali bozuk olmak
52	Idioms	feel out of sorts v.	keyifsiz hissetmek
53	Idioms	feel out of sorts v.	rahatsız hissetmek
54	Idioms	feel out of sorts v.	hasta hissetmek
55	Idioms	feel out of sorts v.	neşesiz hissetmek
56	Idioms	feel out of sorts v.	morali bozuk hissetmek
57	Idioms	out of sorts adj.	neşesi kaçmış
58	Idioms	out of sorts adj.	morali bozuk
59	Idioms	out of sorts adj.	keyifsiz
60	Idioms	out of sorts adj.	neşesiz
61	Idioms	out of sorts adj.	keyfi kaçmış
62	Idioms	in bad sorts expr.	heyheyleri üstünde
63	Idioms	in bad sorts expr.	kötü gününde
64	Idioms	in bad sorts expr.	kötü bir ruh halinde
Speaking
65	Speaking	it takes all sorts expr.	dünyada çeşit çeşit insan var (böyle kabul etmelisin)
66	Speaking	I'm out of sorts expr.	canım sıkkın
67	Speaking	it takes all sorts to make a world expr.	dünyada çeşit çeşit insan var (böyle kabul etmelisin)
68	Speaking	I'm out of sorts expr.	keyifsizim
69	Speaking	I'm out of sorts expr.	keyfim yok
70	Speaking	I've been out of sorts lately expr.	son günlerde keyifsizim
Computer
71	Computer	sorts records n.	kayıtları sıralar
72	Computer	sorts in query n.	sorgudaki sıralamalar
73	Computer	sorts files by name expr.	dosyaları adına göre sıralar
74	Computer	sorts files by type expr.	dosyaları türüne göre sıralar
75	Computer	sorts files by date expr.	dosyaları tarihe göre sıralar
76	Computer	sorts files by size expr.	dosyaları boyutuna göre sıralar
Printing
77	Printing	run upon sorts v.	normalden daha büyük punto gerektirmek
78	Printing	run upon sorts v.	normalden daha büyük punto kullanmak
Gastronomy
79	Gastronomy	all-sorts n.	(likörlü) karışım
Modern Slang
80	Modern Slang	all sorts of fucked adj.	ayvayı yemiş
81	Modern Slang	all sorts of fucked adj.	boku yemiş
82	Modern Slang	all sorts of fucked adj.	hapı yutmuş
83	Modern Slang	all sorts of fucked up adj.	kendinden geçmiş
84	Modern Slang	all sorts of fucked up adj.	kafası çok iyi
85	Modern Slang	all sorts of fucked up adj.	uyuşturucu, alkol etkisi altında
86	Modern Slang	all sorts of fucked up adj.	zil zurna sarhoş
87	Modern Slang	all sorts of fucked up adj.	kendini bilmez halde
88	Modern Slang	all sorts of fucked up adj.	fena dağıtmış