|
- This van is suitable for a crowded family.
- Bu minibüs kalabalık bir aile için uygun.
- We have also been campaigning for a suitable framework to cover bonds.
- Tahvilleri de kapsayacak uygun bir çerçeve için kampanya yürütüyoruz.
- We agree that water basin areas are not suitable bases for water pricing policies in all regions.
- Su havzası alanlarının tüm bölgelerde su fiyatlandırma politikaları için uygun temeller olmadığı konusunda hemfikiriz.
- The structure from the securities market provides a suitable model here.
- Menkul kıymetler piyasasındaki yapı burada uygun bir model sunmaktadır.
- We have also been campaigning for a suitable framework to cover bonds.
- Ayrıca tahvilleri kapsayacak uygun bir çerçeve için de kampanya yürütüyoruz.
- Moreover, not every donor is suitable.
- Üstelik her bağışçı da uygun değil.
- We welcome the Commission's position on this, and we look forward to the development of a suitable programme.
- Komisyon'un bu konudaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor ve uygun bir programın geliştirilmesini dört gözle bekliyoruz.
- The structure from the securities market provides a suitable model here.
- Menkul kıymetler piyasasındaki yapı burada uygun bir model sağlamaktadır.
- The advance of broadband critically depends on the availability of suitable content.
- Genişbantın ilerlemesi kritik olarak uygun içeriğin mevcudiyetine bağlıdır.
- He said that it is a suitable stadium for a high-level match.
- Üst düzey bir maç için uygun bir stadyum olduğunu söyledi.
- A looser form of coordination seems to us a more suitable way.
- Daha gevşek bir koordinasyon biçimi bize daha uygun bir yol gibi görünüyor.
- The technology is there to provide suitable treatment to sufferers of this disease.
- Teknoloji, bu hastalıktan muzdarip olanlara uygun tedaviyi sağlamak için var.
- It is important, however, to maintain a suitable balance.
- Bununla birlikte, uygun bir dengeyi korumak önemlidir.
- Suitable measures can then be taken immediately.
- Bu durumda uygun önlemler derhal alınabilir.
- The advance of broadband critically depends on the availability of suitable content.
- Genişbantın ilerlemesi kritik bir şekilde uygun içeriğin mevcudiyetine bağlıdır.
- A looser form of coordination seems to us a more suitable way.
- Daha gevşek bir koordinasyon şekli bize daha uygun bir yol gibi görünüyor.
- Peace and security are not suitable subjects for Council meetings in camera.
- Barış ve güvenlik, Konsey'in kameralı toplantıları için uygun konular değildir.
- Please could you take suitable action here.
- Lütfen burada uygun önlemi alabilir misiniz.
- In some cases there is a shortage of suitable projects.
- Bazı durumlarda uygun proje sıkıntısı yaşanmaktadır.
- Suitable alternatives, both in technical and economic terms, are available.
- Hem teknik hem de ekonomik açıdan uygun alternatifler mevcuttur.
- I cannot give you any details until suitable negotiations have been held with all the Member States.
- Tüm Üye Devletlerle uygun müzakereler yapılana kadar size herhangi bir ayrıntı veremem.
- The third element is that the Member States are called on to provide access to suitable health monitoring systems.
- Üçüncü unsur ise Üye Devletlerin uygun sağlık izleme sistemlerine erişim sağlamaya çağrılmasıdır.
- It is important, however, to maintain a suitable balance.
- Bununla birlikte uygun bir dengeyi korumak önemlidir.
- Explain why you think an alternative product may be more suitable.
- Alternatif bir ürünün neden daha uygun olabileceğini düşündüğünüzü açıklayın.
- It's clearly suitable.
- Kesinlikle uygun.
- I'm very glad that I've been singled out as being a suitable person for the job.
- İş için uygun bir kişi olarak seçildiğime çok memnunum.
- I can't think of a suitable example.
- Uygun bir örnek düşünemiyorum.
- I was looking for suitable words.
- Uygun kelimeler arıyordum.
- He's looking for a suitable job.
- O, uygun bir iş arıyor.
- I'm very glad that I've been singled out as being a suitable person for the job.
- Bu işe uygun bir insan olarak seçildiğim için çok memnunum.
- Her acute observation skills make her a very suitable photographer.
- Keskin gözlem yeteneği onu çok uygun bir fotoğrafçı yapıyor.
- Please choose a suitable answer and write it in the blank space.
- Lütfen uygun bir cevap seçin ve boşluğa yazın.
- If there is a suitable occasion, I'll introduce you to him.
- Eğer uygun bir fırsat olursa, sizi onunla tanıştıracağım.
- Right now, I'm choosing some suitable clothes to wear during the vacation.
- Şu anda, tatil sırasında giymek için bazı uygun kıyafetler seçiyorum.
- Is that suitable?
- Uygun mu?
- I'm not sure that's suitable.
- Bunun uygun olduğundan emin değilim.
- Please choose a suitable answer and write it in the blank space.
- Lütfen uygun bir cevap seç ve onu boş alana yaz.
- I'm not sure that's suitable.
- Onun uygun olduğundan emin değilim.
- This website is not suitable to study Arabic.
- Bu site Arapça çalışmak için uygun değil.
- Fill the blanks with suitable words.
- Boşlukları uygun kelimelerle doldurun.
- This website is not suitable to study Arabic.
- Bu web sitesi Arapça çalışmak için uygun değil.
- I think that Tim is a suitable candidate for this job.
- Tim'in bu iş için uygun bir aday olduğunu düşünüyorum.
- Tom is looking for a suitable place to hold the meeting.
- Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.
- It's not a suitable topic for discussion.
- Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
- Tartışma için uygun bir konu değil.
- What should I do to find a suitable job for myself?
- Kendime uygun bir iş bulmak için ne yapmalıyım?
- Can you find suitable time for our meeting?
- Buluşmamız için uygun bir zaman bulabilir misin?
- One can hardly find a more suitable climate.
- Bundan daha uygun bir iklim zor bulunur.
- He's looking for a suitable job.
- Uygun bir iş arıyor.
- Is this suitable?
- Bu uygun mudur?
- It's hard to find a suitable translation.
- Uygun bir çeviri bulmak zor.
- If there is a suitable occasion, I'll introduce you to him.
- Uygun bir fırsat varsa, sizi onunla tanıştıracağım.
- Right now, I'm choosing some suitable clothes to wear during the vacation.
- Şu anda tatilde giymek için uygun kıyafetler seçiyorum.
- Is this suitable?
- Bu uygun mu?
- Can you think of anyone more suitable?
- Daha uygun birini düşünebiliyor musun?
Show More (52)
|
