temperate - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
temperate ılıman adj.
  • The variety of plant and animal species was in harmony with the region's temperate climate.
  • Bitki ve hayvan türü çeşitliliği bölgenin ılıman iklimiyle uyum içerisindeydi.
  • Japan's climate is temperate.
  • Japonya'nın iklimi ılımandır.
Show More (-1)
temperate ılımlı adj.
  • For such a position, the candidate must have a temperate personality.
  • Bu pozisyon için başvuran adayın ılımlı bir kişiliği olması gerekiyor.
Show More (-2)