Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
to give someone something
to give someone something
Verlauf
Sätze
Bedeutungen, die der Begriff
"to give someone something"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 98 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Phrasals
1
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) iletmek
Tom gave Mary a message to
give to
John.
Tom Mary'ye John'a
iletmesi
için bir mesaj verdi.
More Sentences
Idioms
2
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
We will only achieve the Kyoto target if we
give preference to
these sources of energy.
Kyoto hedefine ancak bu enerji kaynaklarına
öncelik verirsek
ulaşabiliriz.
More Sentences
General
3
General
give (someone) a chance (to do something)
v.
meydan vermek
4
General
give someone to understand something
v.
birine bir şeyi ima etmek
Phrasals
5
Phrasals
give something to someone
v.
bir şeyi birine vermek
6
Phrasals
give chase to someone or something
v.
kovalamak
7
Phrasals
give chase to someone or something
v.
peşine düşmek
8
Phrasals
give chase to someone or something
v.
takip etmek
9
Phrasals
give a gift of something to someone
v.
(bir kimseye birşey(i)) hediye etmek
10
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) vermek
11
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) teslim etmek
12
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye etmek
13
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye olarak vermek
14
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) geri vermek
15
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) iade etmek
16
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) boyun eğmek
17
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) teslim olmak
18
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek
19
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
20
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
21
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
22
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
23
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
24
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) vermek
25
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) teslim etmek
26
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) teslim etmek
27
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) bırakmak
Idioms
28
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye teslim olmak
29
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye boyun eğmek
30
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye karşı pes etmek
31
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye kaptırmak
32
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye odaklanmak
33
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye tamamen vermek
34
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
35
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü göstermek
36
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çamur atmak
37
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
38
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) olumsuz değerlendirmek
39
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) olumsuz bakmak
40
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü bulmak
41
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) geçer not vermemek
42
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kötü not vermek
43
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
44
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
45
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
46
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
47
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
48
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
49
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
50
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
51
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
52
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
53
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
54
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
55
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
56
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
57
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye inanmak
58
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye güvenmek
59
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye itimat etmek
60
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
61
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
tercihini (birinden/bir şeyden) yana kullanmak
62
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
63
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
64
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
65
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
66
Idioms
give (something) back (to someone) with interest
v.
(birine bir şeyi) faiziyle geri vermek/ödemek
67
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını lekelemek
68
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek/lekelemek
69
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
70
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
71
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
72
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
73
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
74
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
75
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak
76
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
77
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında hesap vermek
78
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında açıklama yapmak
79
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
80
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
doğurmak
81
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
dünyaya getirmek
82
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
meydana getirmek
83
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
yaratmak
84
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kulak vermek
85
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dinlemek
86
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) göz önünde bulundurmak
87
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) sözlerine önem vermek
88
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
89
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
90
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) açık çek vermek
91
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
92
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tam yetki vermek
93
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
94
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye yeşil ışık yakmak
95
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye geçiş veya başlama izni vermek
96
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye izin/onay vermek
97
Idioms
give way to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek/tanımak
98
Idioms
give way to (someone or something)
v.
yerini (birine/bir şeye) bırakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to give someone something
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy