|
- It is a multilateral solution which enlists a reputable and widely trusted agency, the World Health Organisation.
- Bu çok taraflı bir çözümdür ve Dünya Sağlık Örgütü gibi saygın ve güvenilir bir kurumu da işin içine katmaktadır.
- It is a multilateral solution which enlists a reputable and widely trusted agency, the World Health Organisation.
- Bu, saygın ve güvenilir bir kurum olan Dünya Sağlık Örgütü'nün dahil olduğu çok taraflı bir çözümdür.
- Can they be trusted to bring their own rogue operators under control?
- Kendi haydut operatörlerini kontrol altına alma konusunda onlara güvenilebilir mi?
- He can be trusted.
- Ona güvenilebilir.
- Would you like to become a trusted user?
- Güvenilir bir kullanıcı olmak ister misiniz?
- How can I become a trusted user?
- Nasıl güvenilir bir kullanıcı olabilirim?
- Tom can be trusted.
- Tom'a güvenilebilir.
- She's trusted by everyone, isn't she?
- Herkes tarafından güvenilir, değil mi?
- Fadil was a trusted surgeon.
- Fadıl güvenilir bir cerrahtı.
- Can he be trusted?
- Ona güvenilir mi?
- This prisoner's not to be trusted.
- Bu mahkûm güvenilir değil.
- Tom is a person who can be trusted.
- Tom güvenilebilir bir kişi.
- I wonder whether Tom can really be trusted.
- Tom'un gerçekten güvenilir olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder whether Tom can be trusted.
- Tom'un güvenilir olup olmadığını merak ediyorum.
- Can Tom be trusted?
- Tom'a güvenilebilir mi?
- He was a trusted friend.
- Güvenilir bir arkadaştı.
- I wonder whether Tom can really be trusted.
- Acaba Tom'a gerçekten güvenilebilir mi?
- He is trusted by his parents.
- Ona annesi ve babası tarafından güvenilir.
- Can Australia be trusted?
- Avustralya'ya güvenilebilir mi?
- He is a man who can always be trusted.
- O, her zaman güvenilir bir insandır.
- Do you think Tom can be trusted?
- Sence Tom'a güvenilebilir mi?
- She can be trusted to some degree.
- Ona bir dereceye kadar güvenilebilir.
- Sami was a trusted inmate.
- Sami güvenilir bir mahkumdu.
- Tom was a trusted friend.
- Tom güvenilir bir arkadaştı.
- She can be trusted to some degree.
- Bir dereceye kadar güvenilebilir.
- Can she be trusted?
- Ona güvenilebilir mi?
- Tom is a man who can be trusted.
- Tom güvenilebilir bir insandır.
- I think Tom can be trusted.
- Bence Tom'a güvenilebilir.
- Would you like to become a trusted user?
- Güvenilir bir kullanıcı olmak istiyor musunuz?
- He's the king's most trusted advisor.
- O kralın en güvenilir danışmanı.
- Can he be trusted?
- Ona güvenilebilir mi?
- Tom was a trusted friend.
- Tom güvenilir bir arkadaş.
- Tom can be trusted to some degree.
- Tom'a bir dereceye kadar güvenilebilir.
- He's the king's most trusted advisor.
- O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
- He is not a man to be trusted.
- O güvenilir bir adam değildir.
- I can be trusted.
- Güvenilir olabilirim.
- Surely Tom can be trusted.
- Eminim Tom'a güvenilebilir.
- To what extent can he be trusted?
- Ne ölçüde ona güvenilebilir?
- He was a trusted friend.
- O güvenilir bir arkadaştı.
Show More (36)
|