|
- That watch is unreliable; it is not working properly.
- Bu saate güvenilmez; düzgün çalışmıyor.
- In addition, this rather unreliable procedure will triple the cost of identification.
- Buna ek olarak, bu oldukça güvenilmez prosedür, tanımlama maliyetini üç katına çıkaracaktır.
- The railways are bad, too slow, too expensive, unreliable.
- Demiryolları kötü, çok yavaş, çok pahalı ve güvenilmez.
- They have on occasion shown eye-witness accounts to be totally unreliable.
- Zaman zaman görgü tanıklarının ifadelerinin tamamen güvenilmez olduğunu gösterdiler.
- The railways are bad, too slow, too expensive, unreliable.
- Demir yolları kötü, çok yavaş, çok pahalı ve güvenilmez.
- In addition, this rather unreliable procedure will triple the cost of identification.
- Buna ek olarak, bu oldukça güvenilmez prosedür kimlik tespitinin maliyetini üç katına çıkaracaktır.
- It is very expensive and very unreliable and we need to offer financial incentives in that respect.
- Bu çok pahalı ve çok güvenilmez bir yöntem ve bu konuda mali teşvikler sunmamız gerekiyor.
- We can continue along this course, even if unreliable partners pull out.
- Güvenilmez ortaklar çekilse bile bu yolda ilerlemeye devam edebiliriz.
- I think Tom is unreliable.
- Bence Tom güvenilmez biri.
- Tom is extremely unreliable.
- Tom son derece güvenilmezdir.
- Tom and Mary are unreliable.
- Tom ve Mary güvenilmezdir.
- They're unreliable.
- Onlar güvenilmez.
- All these devices are unreliable.
- Tüm bu cihazlar güvenilmez.
- You're unreliable.
- Sen güvenilmezsin.
- Tom is unreliable.
- Tom güvenilmez.
- He's the last person I would ask help from, because he is completely unreliable.
- Yardım isteyeceğim son kişidir, çünkü tümüyle güvenilmezdir.
- Tom's unreliable.
- Tom güvenilmez.
- Tom says I'm unreliable.
- Tom güvenilmez olduğumu söyler.
- You're an unreliable witness.
- Sen güvenilmez bir tanıksın.
- Tom is extremely unreliable.
- Tom son derece güvenilmez.
- Tom is rather unreliable.
- Tom oldukça güvenilmez.
- You seem unreliable.
- Güvenilmez görünüyorsun.
- Tom seems unreliable.
- Tom güvenilmez görünüyor.
- He's the last person I would ask help from, because he is completely unreliable.
- O tamamen güvenilmez olduğu için yardım isteyeceğim son kişi odur.
- Tom says I'm unreliable.
- Tom güvenilmez olduğumu söylüyor.
- Tom seems to be unreliable.
- Tom güvenilmez görünüyor.
- Tom seemed unreliable.
- Tom güvenilmez görünüyordu.
- Tom is rather unreliable.
- Tom güvenilmez biri.
- Tom is unreliable.
- Tom güvenilmezdir.
- They are unreliable.
- Güvenilmezler.
- Tom is completely unreliable.
- Tom tamamen güvenilmezdir.
- Tom and Mary are unreliable.
- Tom ve Mary güvenilmezler.
- Tom seems to be unreliable.
- Tom güvenilmez gibi görünüyor.
- Tom told me that you're unreliable.
- Tom bana senin güvenilmez olduğunu söyledi.
- They are unreliable.
- Onlar güvenilmez.
- They're unreliable.
- Güvenilmezler.
- She is an absent-minded and unreliable person.
- O dalgın ve güvenilmez bir insan.
- Tom was unreliable.
- Tom güvenilmezdi.
- I think Tom is unreliable.
- Sanırım Tom güvenilmez.
Show More (36)
|
