van - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
van minibüs n.
  • A white van pulled up outside the house.
  • Beyaz bir minibüs evin önüne yanaştı.
  • I saw Tom getting into a dark blue van.
  • Tom'u lacivert bir minibüse binerken gördüm.
  • I drove a van.
  • Bir minibüs kullandım.
Show More (64)
van kamyonet n.
  • This report is concerned with N1 vehicles which is Commission jargon for vans.
  • Bu rapor, kamyonetler için Komisyon jargonu olan N1 araçları ile ilgilidir.
  • Get in the van.
  • Kamyonete bin.
  • Mary managed to escape from the sinking van.
  • Mary batan kamyonetten kaçmayı başardı.
Show More (17)
van karavan n.
  • I wanted a sports car, but my wife said we needed a van.
  • Bir spor araba istiyordum ama karım bir karavan almamızı söyledi.
  • Tom spent the night in his van.
  • Tom geceyi karavanda geçirdi.
  • Have you ever driven a van?
  • Hiç bir karavan sürdün mü?
Show More (0)