violently - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
violently şiddetle adv.
  • There are, unfortunately, already examples of how this can happen openly and violently.
  • Ne yazık ki bunun açıkça ve şiddetle nasıl gerçekleşebileceğine dair örnekler halihazırda mevcuttur.
  • Sami was violently beaten and beheaded.
  • Sami şiddetle dövüldü ve kafası kesildi.
  • The uprising was violently suppressed.
  • Ayaklanma şiddetle bastırıldı.
Show More (8)
violently şiddetli bir biçimde adv.
  • Layla and Sami began to fight violently.
  • Leyla ve Sami şiddetli bir biçimde kavga etmeye başladılar.
Show More (-2)