|
- There are, unfortunately, already examples of how this can happen openly and violently.
- Ne yazık ki bunun açıkça ve şiddetle nasıl gerçekleşebileceğine dair örnekler halihazırda mevcuttur.
- Sami was violently beaten and beheaded.
- Sami şiddetle dövüldü ve kafası kesildi.
- The uprising was violently suppressed.
- Ayaklanma şiddetle bastırıldı.
- Tom coughed violently.
- Tom şiddetle öksürdü.
- Sami's body reacted violently to the poison.
- Sami'nin vücudu zehire şiddetle tepki gösterdi.
- Tom began to shiver violently.
- Tom şiddetle titremeye başladı.
- Tom pounded the table violently with his fists.
- Tom masayı yumruklarıyla şiddetle dövdü.
- The ground quaked violently.
- Zemin şiddetle sarsıldı.
- The wind is blowing violently.
- Rüzgar şiddetle esiyor.
- The ground quaked violently.
- Yer şiddetle sarsıldı.
- The wind was blowing violently, and to make matters worse, it began raining.
- Rüzgâr şiddetle esiyordu ve daha da fenası yağmur yağmaya başlamıştı.
Show More (8)
|