Verlauf

cut something

Bedeutungen, die der Begriff "cut something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 307 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	cut something into slices v.	bir şeyi dilim dilim kesmek
2	General	cut one's teeth in something v.	bir alanda ilk deneyimini yaşamak
3	General	have something cut v.	kestirmek
4	General	cut something up v.	doğramak
5	General	cut something down v.	devirmek
6	General	cut back on something v.	kesinti yapmak
7	General	cut something into slices v.	bir şeyi dilimlemek
8	General	cut something back v.	budamak
9	General	cut something off v.	kesmek
10	General	cut something back v.	kısmak
11	General	cut something back v.	kesinti yapmak
12	General	cut something down v.	kesmek
13	General	cut something asunder v.	parçalamak
14	General	cut something to the bone v.	kemiğe kadar kesmek
Phrasals
15	Phrasals	cut up about (someone or something v.	yıkılmış olmak
16	Phrasals	cut up about (someone or something v.	(bir şey) çok dokunmak
17	Phrasals	cut up about (someone or something v.	sarsılmak
18	Phrasals	cut up about (someone or something v.	mahvolmak
19	Phrasals	cut up about (someone or something v.	perişan olmak
20	Phrasals	cut up about (someone or something v.	darmadağın olmak
21	Phrasals	cut up about (someone or something v.	çok üzülmek
22	Phrasals	cut up about (someone or something v.	kederli/ıstıraplı olmak
23	Phrasals	cut through something v.	anlaşılmasını kolaylaştırmak
24	Phrasals	cut through something v.	basitleştirmek
25	Phrasals	cut through something v.	(boylu boyunca) kesmek
26	Phrasals	cut at (someone or something) v.	birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
27	Phrasals	cut at (someone or something) v.	birine ya da bir şeye bıçak saplamak
28	Phrasals	cut at (someone or something) v.	kesmek
29	Phrasals	cut at (someone or something) v.	kesip çıkarmak
30	Phrasals	cut at (someone or something) v.	kesip atmak
31	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi doğramak
32	Phrasals	cut at something v.	ince ince kesmek
33	Phrasals	cut back to someone or something v.	film veya televizyonda bir sahneye geri dönmek
34	Phrasals	cut back to someone or something v.	çekime geri dönmek
35	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	(bir şeyi başka bir şeyden) keserek ayırmak
36	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	bir şeyi bir şeyden kesmek
37	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	(takımdan, ekipten) çıkarmak
38	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	(gösteriden, oyundan) çıkarmak
39	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	(birini) listeden çıkarmak
40	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	(bir filmin ya da bir kitabın bir kısmın) kesip atmak
41	Phrasals	cut (someone or something) from (something) v.	çıkarıp atmak
42	Phrasals	cut something from something v.	bir şeyi başka bir şeyden keserek atmak
43	Phrasals	cut something from something v.	kesmek
44	Phrasals	cut something from something v.	çıkarmak
45	Phrasals	cut (something) out of (something) v.	(bir şeyden bir şey) kesmek
46	Phrasals	cut (something) out of (something) v.	(kağıt, kumaş) belli bir şekil kesmek
47	Phrasals	cut something out of something v.	bir şeyden bir şey kesmek
48	Phrasals	cut something out of something v.	(kağıt, kumaş) belli bir şekil kesmek
49	Phrasals	cut something out v.	bir şeyden bir şey kesmek
50	Phrasals	cut something out v.	(kağıt, kumaş) belli bir şekil kesmek
51	Phrasals	and cut something out v.	bir şeyden bir şey kesmek
52	Phrasals	and cut something out v.	(kağıt, kumaş) belli bir şekil kesmek
53	Phrasals	cut at someone or something v.	birini veya bir şeyi bıçakla yaralamak
54	Phrasals	cut at someone or something v.	birini veya bir şeyi bıçaklamak
55	Phrasals	cut at someone or something v.	birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
56	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi bıçakla kesmek
57	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi kesmek
58	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi dilimlemek
59	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi yontmak
60	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi bıçakla kesmek
61	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi kesmek
62	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi dilimlemek
63	Phrasals	cut at something v.	bir şeyi yontmak
64	Phrasals	cut back to (someone or something) v.	(birinin veya bir olayın yer aldığı) sahneye geri dönmek
65	Phrasals	cut to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hızla çökertmek
66	Phrasals	cut to (someone or something) v.	(bir savı/birini) kolayca çürütmek
67	Phrasals	cut to (someone or something) v.	birden yayını kesmek
68	Phrasals	cut to (someone or something) v.	yayın akışını kesmek
69	Phrasals	cut to (someone or something) v.	yayın, film, tv, video akışını kesip araya başka bir şey sokmak
70	Phrasals	cut someone or something to something v.	birini/bir şeyi doğramak
71	Phrasals	cut someone or something to something v.	birini/bir şeyi parçalara ayırmak
72	Phrasals	cut someone or something to something v.	birini/bir savı çürütmek
73	Phrasals	cut someone or something to something v.	birini/bir savı yıkmak
74	Phrasals	cut to someone or something v.	bir anda başka birine/bir şeye bağlanmak
75	Phrasals	cut to someone or something v.	akışı bir anda kesip başka bir şeye geçmek/dikkat çekmek
76	Phrasals	cut (someone or something) to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) doğramak
77	Phrasals	cut (someone or something) to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak
78	Phrasals	cut (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) kesmek
79	Phrasals	cut (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) yarmak
80	Phrasals	cut (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) doğramak
81	Phrasals	cut (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) dilmek
82	Phrasals	cut (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) seyreltmek
83	Phrasals	cut (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) inceltmek
84	Phrasals	cut (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) sulandırmak
85	Phrasals	cut (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) hafifletmek
86	Phrasals	cut (something) down to (something) v.	(bir şeyi bir şekilde) küçültmek
87	Phrasals	cut (something) down to (something) v.	(bir şeyi bir şeye) sığacak kadar küçültmek
88	Phrasals	cut (something) down to (something) v.	(bir şeyi bir boyuta) indirgemek
89	Phrasals	cut (something) down to (something) v.	(bir şeyi makul bir boyuta) indirmek
90	Phrasals	cut (something) on (something) v.	bir şeyi yanlışlıkla bir şeyle kesmek
91	Phrasals	cut (something) on (something) v.	bir şeyi bir şeyin üstünde kesmek
92	Phrasals	cut (something) on (something) v.	bir şeyi bir şeyin üstünde dilimlemek/doğramak
93	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şeyi/yeri) kestirme olarak kullanmak
94	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şey) sınırlarını aşmak
95	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şeye) karşı gelmek
96	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şeyin) ötesine geçmek
97	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şeyi/yeri) kesmek
98	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şeyin/yerin) ortasından geçmek
99	Phrasals	cut across (something) v.	(bir şeyi/yeri) boylu boyunca kesmek
100	Phrasals	cut along (something) v.	(bir şey) boyunca kesmek
101	Phrasals	cut along (something) v.	(bir şeyi, çizgiyi) takip ederek kesmek
102	Phrasals	cut along (something) v.	(bir şey, çizgi) üzerinden kesmek
103	Phrasals	cut around (something) v.	(bir şeyin) etrafından keskin bir dönüş yapmak
104	Phrasals	cut around (something) v.	(bir şeyin) etrafından dönerek yolu kısaltmak
105	Phrasals	cut something away (from something) v.	bir şeyi (bir şeyden) kesmek
106	Phrasals	cut something away (from something) v.	bir şeyi (bir şeyden) kesip almak
107	Phrasals	cut something away (from something) v.	bir şeyi kesip (bir şeyden) ayırmak
108	Phrasals	cut away at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak
109	Phrasals	cut away at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bıçakla karşı koymak
110	Phrasals	cut away at (something) v.	(bir şeyi) bıçakla kesmek
111	Phrasals	cut away at (something) v.	(bir şeyi) doğramak
112	Phrasals	cut away at (something) v.	(bir şeyi) dilimlemek
113	Phrasals	cut away at (something) v.	(bir şeyi) yontmak
114	Phrasals	cut down (on something) v.	(bir şeyden) kısmak
115	Phrasals	cut down (on something) v.	(bir şeyi) azaltmak
116	Phrasals	cut down (on something) v.	(bir şeyde) kısıntı yapmak
117	Phrasals	cut down (on something) v.	(bir şeyin) miktarını düşürmek
118	Phrasals	cut into (something) v.	(bir şeyi) kesmek
119	Phrasals	cut into (something) v.	(bir şeyi) dilimlemek
120	Phrasals	cut into (something) v.	(bir şeyi) oymak
121	Phrasals	cut to (something) v.	(bir şeyi) kesmek
122	Phrasals	cut to (something) v.	(bir şeyi) dilimlemek
123	Phrasals	cut to (something) v.	(bir şeyi) oymak
124	Phrasals	cut in on (something) v.	(bir şeyin) arasına girmek
125	Phrasals	cut in on (something) v.	(bir şeyi) yarıda kesmek
126	Phrasals	cut in on (something) v.	lafa karışmak
127	Phrasals	cut in on (something) v.	sözünü kesmek
128	Phrasals	cut something into something v.	bir şeyi bir şeyin içine katmak
129	Phrasals	cut something into something v.	bir şeyi bir şeyin içine karıştırmak
130	Phrasals	cut something into something v.	bir şeyi bir şey halinde doğramak
131	Phrasals	cut something into something v.	bir şeyi bir şey halinde dilimlemek
132	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) koparmak
133	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
134	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) alıkoymak
135	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birinin/bir şeyin (bir şeyle) bağlantısını kesmek
136	Phrasals	cut someone or something out v.	birini/bir şeyi ortadan kaldırmak
137	Phrasals	cut someone or something out v.	birini/bir şeyi elemek
138	Phrasals	cut someone or something out v.	birini/bir şeyi ekarte etmek
139	Phrasals	cut someone or something out v.	birini/bir şeyi çıkarmak
140	Phrasals	cut someone or something out v.	birini/bir şeyi elimine etmek
141	Phrasals	cut out for (someone or something) v.	hızla (birine/bir şeye) doğru gitmek
142	Phrasals	cut out for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) doğru fırlamak/koşmak
143	Phrasals	cut out for (someone or something) v.	hemen (birinin/bir şeyin) yanına gitmek
144	Phrasals	cut through (something) v.	(bir şeyi/yeri) kestirme olarak kullanmak
145	Phrasals	cut through (something) v.	(bir şeyi/yeri) kestirme bir geçit olarak kullanmak
146	Phrasals	cut through (something) v.	(bir şeyi) bastırmak
147	Phrasals	cut through (something) v.	(bir şey, ses, karmaşa) arasından fark edilir, duyulur olmak
148	Phrasals	cut through (something) v.	(bir şeyde) geçit oluşturmak
149	Phrasals	cut through (something) v.	(bir şey) arasında yol açmak
150	Phrasals	cut someone or something up v.	birini/bir şeyi yerden yere vurmak
151	Phrasals	cut someone or something up v.	birini/bir şeyi derinden yaralamak
152	Phrasals	cut someone or something up v.	birini/bir şeyi ağır eleştirmek
153	Phrasals	cut someone or something up v.	birini/bir şeyi sert bir biçimde eleştirmek
154	Phrasals	cut something with something v.	bir şeyi bir şeyle inceltmek
155	Phrasals	cut something with something v.	bir şeyi bir şeyle seyreltmek
156	Phrasals	cut something with something v.	bir şeyi bir şeyle sulandırmak
157	Phrasals	cut something with something v.	bir şeyi bir şeyle hafifletmek
Idioms
158	Idioms	the cut and thrust of something n.	canlı ve coşkulu
159	Idioms	cut above something n.	bir şeyden üstün
160	Idioms	cut above something n.	bir şeyden bir gömlek daha iyi
161	Idioms	cut above something n.	bir şeyden bir tık daha iyi
162	Idioms	cut above something n.	bir şeyden biraz daha iyi
163	Idioms	a cut above somebody/something n.	birinden/bir şeyden üstün
164	Idioms	a cut above somebody/something n.	birinden/bir şeyden bir gömlek daha iyi
165	Idioms	a cut above somebody/something n.	birinden/bir şeyden bir tık daha iyi
166	Idioms	a cut above somebody/something n.	birinden/bir şeyden biraz daha iyi
167	Idioms	a short cut (to something) n.	(bir şeyin) kestirmesi
168	Idioms	a short cut (to something) n.	(bir şeyin) kestirme yolu
169	Idioms	a short cut (to something) n.	(bir şeyin) kısa yolu
170	Idioms	a short cut (to something) n.	(bir şeyin) kolay yolu
171	Idioms	a short cut (to something) n.	(bir şeyi) daha hızlı yapmanın yolu
172	Idioms	cut something to the bone v.	kuşa çevrilmek
173	Idioms	cut something to the bone v.	asgari düzeye indirmek
174	Idioms	cut something to the bone v.	kısıtlamak
175	Idioms	cut something to the bone v.	sınırlandırmak
176	Idioms	cut something to the bone v.	iyice kısmak
177	Idioms	cut something to the bone v.	kemerleri sıkmak
178	Idioms	cut out to be something v.	biçilmiş kaftan olmak
179	Idioms	cut one's teeth on something v.	bir alanda ilk tecrübesini yaşamak
180	Idioms	cut one's teeth on something v.	bir alanda ilk deneyimini yaşamak
181	Idioms	cut loose with something (a loud scream) v.	bağırmak
182	Idioms	cut loose with something (a loud scream) v.	çığlık atmak
183	Idioms	be able to cut something v.	idare edebilmek
184	Idioms	cut through something like a hot knife through butter v.	kolayca kesmek
185	Idioms	cut something short v.	kısa kesmek
186	Idioms	cut a swath through something v.	(hastalık) bir yeri telef etmek
187	Idioms	cut a swathe through something v.	(hastalık) bir yeri kırıp geçirmek
188	Idioms	cut a swathe through something v.	(hastalık) bir yeri telef etmek
189	Idioms	cut oneself on something v.	(bıçakla vb) yanlışlıkla bir yerini kesmek
190	Idioms	cut a swath through something v.	(hastalık) bir yeri kırıp geçirmek
191	Idioms	cut to the pith (of something) v.	(bir şeyin) sadedine gelmek
192	Idioms	cut to the pith (of something) v.	sadede gelmek
193	Idioms	cut to the pith (of something) v.	(bir şeyin) özüne odaklanmak
194	Idioms	cut to the pith (of something) v.	temel meseleye odaklanmak
195	Idioms	able to cut something v.	bir şeyin altından kalkabilmek
196	Idioms	able to cut something v.	bir şeyde başarıya ulaşabilmek
197	Idioms	able to cut something v.	bir şeyi kotarabilmek
198	Idioms	able to cut something v.	bir şeyi başarabilmek
199	Idioms	able to cut something v.	bir şeyi yapabilmek/gerçekleştirebilmek
200	Idioms	be cut out for (something) v.	(bir şey) için uygun olmak
201	Idioms	be cut out for (something) v.	(bir şey) için biçilmiş kaftan olmak
202	Idioms	be cut out for somebody/something v.	biri/bir şey için uygun olmak
203	Idioms	be cut out for somebody/something v.	biri/bir şey için biçilmiş kaftan olmak
204	Idioms	be not cut out for something v.	bir şey için uygun olmamak
205	Idioms	be not cut out for something v.	bir şey için biçilmiş kaftan olmamak
206	Idioms	be not cut out for something v.	bir şey yapmaya uygun olmamak
207	Idioms	break/cut/tear (something) loose from somebody/something v.	kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
208	Idioms	break/cut/tear (something) loose from somebody/something v.	kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
209	Idioms	break/cut/tear loose from somebody/something v.	birinden/bir şeyden kurtulmak
210	Idioms	break/cut/tear loose from somebody/something v.	birinden/bir şeyden yakasını kurtarmak
211	Idioms	break/cut/tear loose from somebody/something v.	birinden/bir şeyden yakasını sıyırmak
212	Idioms	break/cut/tear loose from somebody/something v.	birinden/bir şeyden ayrılmak
213	Idioms	break/cut/tear loose from somebody/something v.	birinden/bir şeyden kopmak
214	Idioms	break/cut/tear (something) loose from somebody/something v.	(bir şeyi) birinden/bir şeyden kurtarmak
215	Idioms	break/cut/tear (something) loose from somebody/something v.	(bir şeyi) birinden/bir şeyden ayırmak
216	Idioms	break/cut/tear (something) loose from somebody/something v.	(bir şeyi) birinden/bir şeyden koparmak
217	Idioms	cut someone or something loose from something v.	birini/bir şeyi bir şeyden kurtarmak
218	Idioms	cut someone or something loose from something v.	birini/bir şeyi bir şeyden ayırmak
219	Idioms	cut someone or something loose from something v.	birini/bir şeyi bir şeyden sökmek
220	Idioms	cut someone or something loose from something v.	birinin/bir şeyin bir şeyle bağını/bağlantısını kesmek
221	Idioms	cut someone or something loose from something v.	birini/bir şeyi bir şeyden çözmek
222	Idioms	cut (one's) eyeteeth on (something) v.	(bir şeyde) deneyim kazanmak
223	Idioms	cut (one's) eyeteeth on (something) v.	(bir alanda) çekirdekten yetişmek
224	Idioms	cut (one's) eyeteeth on (something) v.	(bir konuda) sıfırdan yetişmek
225	Idioms	cut (something) down to size v.	(bir şeyin) önemini azaltmak/düşürmek
226	Idioms	cut (something) down to size v.	(bir şeyi) etkisiz hale getirmek
227	Idioms	cut (something) down to size v.	(bir şeyi) güçsüz düşürmek
228	Idioms	cut (someone or something) loose v.	(biriyle/bir şeyle) ilişkiyi kesmek
229	Idioms	cut (someone or something) loose v.	(biriyle/bir şeyle) ipleri koparmak
230	Idioms	cut (someone or something) loose v.	(birinin/bir şeyin) ilişiğini kesmek
231	Idioms	cut (someone or something) loose v.	(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) kurtarmak
232	Idioms	cut (someone or something) loose v.	(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak
233	Idioms	cut (something) short v.	(bir şeyi) kısa kesmek
234	Idioms	cut (something) short v.	(bir şeyi) yarıda kesmek
235	Idioms	cut (someone or something) to ribbons v.	(birini/bir şeyi) ciddi biçimde kesmek
236	Idioms	cut (someone or something) to ribbons v.	(birinde/bir şeyde) keserek derin yara açmak
237	Idioms	cut (someone or something) to ribbons v.	(birini/bir şeyi) yarmak
238	Idioms	cut (someone or something) to ribbons v.	(birini/bir şeyi) acımasızca yargılamak/eleştirmek
239	Idioms	cut (someone or something) to ribbons v.	(birini/bir şeyi) ağır eleştirmek
240	Idioms	cut (someone or something) to ribbons v.	(birini/bir şeyi) sert biçimde yargılamak/eleştirmek
241	Idioms	cut (something) to pieces v.	(bir şeyi) parçalara ayırmak
242	Idioms	cut (something) to pieces v.	(bir şeyi) küçük parçalar halinde kesmek
243	Idioms	cut one's eyes at someone or something v.	birine/bir şeye göz ucuyla bakmak
244	Idioms	cut one's eyes at someone or something v.	birine/bir şeye anlık olarak bakmak
245	Idioms	cut one's eyes at someone or something v.	birine/bir şeye anlık bir bakış atmak
246	Idioms	cut eyes at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak
247	Idioms	cut eyes at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) anlık olarak bakmak
248	Idioms	cut eyes at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) anlık bir bakış atmak
249	Idioms	cut eyeteeth on (something) v.	(bir şeyde) deneyim kazanmak
250	Idioms	cut eyeteeth on (something) v.	(bir alanda) çekirdekten yetişmek
251	Idioms	cut eyeteeth on (something) v.	(bir konuda) sıfırdan yetişmek
252	Idioms	cut someone or something off (short) v.	birini/bir şeyi yarıda kesmek
253	Idioms	cut someone/something loose v.	biriyle/bir şeyle ilişkiyi kesmek
254	Idioms	cut someone/something loose v.	birinin/bir şeyin ilişiğini kesmek
255	Idioms	cut someone/something loose v.	biriyle/bir şeyle bağlarını koparmak
256	Idioms	cut someone/something loose v.	biriyle/bir şeyle ipleri koparmak
257	Idioms	cut something to ribbons v.	bir şeyi ciddi biçimde kesmek
258	Idioms	cut something to ribbons v.	bir şeyde keserek derin yara açmak
259	Idioms	cut something to ribbons v.	bir şeyi yarmak
260	Idioms	cut something to ribbons v.	bir şeyi parça pinçik/yırtık pırtık yapmak
261	Idioms	cut something to ribbons v.	bir şeyi lime lime etmek
262	Idioms	cut something to the bone v.	asgari düzeye indirmek
263	Idioms	cut something to the bone v.	minimuma indirmek
264	Idioms	cut something to the bone v.	en alt seviyeye indirmek
265	Idioms	cut something to the bone v.	iyice kısmak
266	Idioms	cut something to the bone v.	kemerleri sıkmak
267	Idioms	cut, tear, something to ribbons v.	bir şeyi lime lime etmek
268	Idioms	cut, tear, something to ribbons v.	bir şeyi paramparça etmek
269	Idioms	cut, tear, something to ribbons v.	bir şeyi parça pinçik/yırtık pırtık yapmak
270	Idioms	have your work cut out (to do something/doing something) v.	(bir şeyi yapmak) zor olmak
271	Idioms	have your work cut out (to do something/doing something) v.	(bir şeyi yapmak konusunda) işi zor olmak
272	Idioms	have your work cut out (to do something/doing something) v.	(bir şey yapmak konusunda) işi zor olmak
273	Idioms	have your work cut out (to do something/doing something) v.	baş etmesi zor bir işi olmak
274	Idioms	have your work cut out (to do something/doing something) v.	işi başından aşkın olmak
275	Idioms	cut someone or something off at the pass v.	birinin/bir şeyin son anda yolunu kesmek/önüne geçmek
276	Idioms	cut someone or something off at the pass v.	birine/bir şeye son anda engel olmak
277	Idioms	cut someone or something off at the pass v.	birinin/bir şeyin önünü almak
278	Idioms	not be cut out for something v.	bir şey için uygun olmamak
279	Idioms	not be cut out for something v.	bir şey için biçilmiş kaftan olmamak
280	Idioms	not be cut out for something v.	bir şey yapmaya uygun olmamak
281	Idioms	cut up about (someone or something adj.	(biri veya bir şey) yüzünden kederli
282	Idioms	cut up about (someone or something adj.	mustarip
283	Idioms	cut up about (someone or something adj.	(bir şey ya da bir kişi) sebebiyle dertli
284	Idioms	cut up (about someone/something) adj.	(biri veya bir şey) yüzünden kederli
285	Idioms	cut up (about someone/something) adj.	mustarip
286	Idioms	cut up (about someone/something) adj.	(bir şey ya da bir kişi) sebebiyle dertli
287	Idioms	cut out for something adj.	bir şey için biçilmiş kaftan
288	Idioms	cut out for something adj.	bir şey için çok uygun
289	Idioms	a cut above someone or something expr.	birinden/bir şeyden bir derece daha iyi
290	Idioms	a cut above someone or something expr.	bir gömlek üstün
291	Idioms	the cut and thrust of something expr.	canlı ve azimli
292	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) çok boğucu
293	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) çok yoğun
294	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) çok belirgin
295	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) çok aşikar
296	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) çok kuvvetli
297	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) neredeyse elle tutulacak/gözle görülecek kadar yoğun
298	Idioms	you could cut (something) with a knife expr.	(bir şey) neredeyse elle tutulacak/gözle görülecek kadar belirgin
299	Idioms	not cut out for (something) expr.	(bir şey) yapmaya uygun değil
300	Idioms	not cut out for (something) expr.	(bir şey) için biçilmiş kaftan değil
301	Idioms	not cut out for (something) expr.	(bir şey) için uygun değil
Slang
302	Slang	cut (someone) in on (something) v.	(birine bir şeydeki) payını vermek
303	Slang	cut (someone) in on (something) v.	arpalığını vermek
304	Slang	cut (someone) in on (something) v.	ortakçı olarak almak
305	Slang	cut someone in (on something) v.	(birine bir şeydeki) payını vermek
306	Slang	cut someone in (on something) v.	arpalığını vermek
307	Slang	cut someone in (on something) v.	ortakçı olarak almak