çürüme - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çürüme



Bedeutungen von dem Begriff "çürüme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çürüme wizening n.
çürüme rot n.
çürüme rottenness n.
çürüme rotting n.
çürüme decay n.
çürüme corruption n.
çürüme decomposing n.
çürüme corrosion n.
çürüme deterioration n.
çürüme doat n.
çürüme dry-rot n.
çürüme putrefaction n.
çürüme catalysis [rare] n.
çürüme contabescence [obsolete] n.
Trade/Economic
çürüme perishability n.
Technical
çürüme corrosion n.
çürüme decomposition n.
Pathology
çürüme symptosis n.
Chemistry
çürüme putrefaction n.
Biology
çürüme cataplasis n.
Agriculture
çürüme putrefaction n.
Environment
çürüme putrefaction n.
Geology
çürüme digestion n.
Archaic
çürüme labefactation n.
çürüme labefaction n.

Bedeutungen, die der Begriff "çürüme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dişte çürüme caries n.
çürüme (pas veya kimyasal maddeden ileri gelen) corrosion n.
kentsel çürüme urban decay n.
çürüme zamanı winter n.
(olgun meyve) çürüme bletting n.
bakteri, mantar veya kimyasal etki nedeniyle çürüme decaying n.
çürüme ürünü corruption [dialect] n.
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma dry rot n.
çürüme veya zayıflama sebebi dry rot n.
erken çürüme predecay n.
çürüme halinde olma putridness n.
çürüme ile açığa çıkan ürünler putrilage n.
çürüme öncesi predecay adj.
çürüme sürecine ait putredinous adj.
Idioms
çürüme yasası code rot n.
Trade/Economic
çürüme yanma gibi tabiatından kaynaklanan bozulma inherent vice n.
Insurance
çürüme hasarı corrosion damage n.
Technical
çürüme önleyici boya antifouling paint n.
çürüme periyotu period of decay n.
çürüme önleyici kimyasal antifouling agent n.
dirimsel çürüme biodegradation n.
korozif çürüme corrosive deterioration n.
radyoaktif çürüme radioactive decay n.
toprakta çürüme deneyi soil burying test n.
çürüme önleyici antifouling adj.
Textile
çürüme geciktirici apreleme rot retardant finishing n.
çürüme geciktirici apreleme rot-retardant finishing n.
Woodworking
biyolojik çürüme biological deterioration n.
(kereste) çürüme dote n.
(kerestede) mantar kaynaklı çürüme peckiness n.
(kerestede) mantar kaynaklı çürüme peck n.
Dyeing
çürüme derecesi degree of deterioration n.
Pathology
çürüme ile ilgili symptotic adj.
Food Engineering
yeşil çürüme green rot n.
Chemistry
anaerobik çürüme anaerobic digestion n.
Biology
bakteriyel çürüme bacterial decay n.
çürüme sırasında sebzelerde oluşan bir mikroorganizma amylobacter n.
çürüme sırasında sebzelerde oluşan bir mikroorganizma bacillus amylobacter n.
çürüme anlamı veren bir ön ek sapro- pref.
çürüme anlamı veren bir ön ek sapr- pref.
Biochemistry
(elma) çürüme breakdown n.
Botanic
bitki gövdesinin üst kısmında meydana gelen çürüme top rot n.
yumuşak çekirdekli meyvelere zarar veren mantar kaynaklı bir çürüme american brown rot n.
(meyve) çürüme blet n.
mantarlar nedeniyle bitkinin merkezinde meydana gelen çürüme heartrot n.
(ağaçta) mantar kaynaklı çürüme conk n.
yaşlanma veya çürüme nedeniyle dallarını yitirmiş (ağaç) doddered adj.
Agriculture
çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı potato blight n.
çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı potato disease n.
çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı potato mildew n.
çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı potato mold n.
çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı potato murrain n.
Social Sciences
kültürel çürüme/bozulma cultural decay n.
sosyal çürüme social corruption n.
Environment
çürüme ve çürütme digestion n.
yaşlılık veya çürüme nedeniyle devrilmiş ağaç deadfall n.
Geology
anaerob çürüme anaerobic decomposition n.
oksijensiz çürüme anaerobic decomposition n.
oksijenin varlığında olan çürüme aerobic decomposition n.