çalışılan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çalışılan



Bedeutungen von dem Begriff "çalışılan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çalışılan wrought adj.
çalışılan worked adj.
çalışılan studied adj.

Bedeutungen, die der Begriff "çalışılan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
üzerinde çalışılan iş workpiece n.
ortak çalışılan otel partner hotel n.
çalışılan şehir work city n.
geçmişte çalışılan işler listesi employment history n.
bir nesne veya kelimenin ne olduğunu en fazla yirmi soru sorarak tahmin etmeye çalışılan bir oyun twenty questions n.
üzerinde çalışılan parça job n.
oyunda vurulmaya çalışılan misket migg n.
hile yoluyla daha değerli bir çeşidine dönüştürülmeye çalışılan hakiki posta pulu fake n.
koloni döneminde zorunlu hizmetçi olarak çalışılan süre indentureship n.
pan davul çalışılan kapalı alan panyard [caribbean] n.
(panayır) sopa veya toplarla düşürülmeye çalışılan dengede duran hedeflerden oluşan düzenek cockshy [uk] n.
çalışılan firma flock n.
kakalanmaya çalışılan şey sell n.
çalışılan alan workspace n.
(çalışılan parça üzerinde) ileri geri hareket eden bir alet aracılığıyla düz yüzey oluşturmak shape v.
ikna edilmeye çalışılan jawboned adj.
Colloquial
çalışılan ders great [uk] n.
üzerinde çalışılan in the pipeline expr.
Idioms
şu an üzerinde çalışılan şey iron in the fire n.
tembellikten bir seferde taşınmaya çalışılan ağır yük lazy man's load n.
bir volkswagen beetle gördüğünde birine yumruk atıp ilk gösteren olmaya çalışılan oyun slug bug n.
Trade/Economic
bir iş ekibinin bir günlüğüne veya hafta sonu için çalışılan mekandan uzağa toplantıya gitmesi corporate away day n.
çalışılan gün sayısı number of days worked n.
çalışanlara belirli aralıklarla ödenen ve çalışılan saat sayısına bağlı olmayan ödeme salary n.
çalışılan zamanın saptanması time keeping n.
çalışılan saatler hours worked n.
çalışılan yıl sayısı number of years worked n.
çalışılan süre term of employment n.
çalışılan pozisyon position held n.
Law
alelacele geçirilmeye çalışılan hüküm sleeper n.
Insurance
sahte trafik kazalarıyla sigortadan para almaya çalışılan (dolandırıcılık) crash for cash adj.
Technical
diğer konulara ilişkin becerilerde yetkinlik kazanmak için çalışılan konu tool subject n.
çalışılan yüz work surface n.
makine ile işleme sırasında çalışılan malzemeyi sabit tutan cıvata dogbolt n.
(alet) üzerinde çalışılan malzemeyi kazara derinden kesmek dig v.
Computer
adına çalışılan kullanıcı affinity user n.
çalışılan saat billable hours n.
üzerinde çalışılan belge current document n.
çalışılan saatler hours worked expr.
Mechanic
üzerinde çalışılan bir nesneyi tutmaya yarayan kıskaçlı alet vice n.
Textile
ısmarlama çalışılan omuz vatkası tailored shoulder pad n.
ısmarlama çalışılan terzilik bespoke tailoring n.
Construction
yapıların dışında keresteden kat kat kurulan ve üzerinde çalışılan çatı platform pier n.
Mining
madenin çalışılan kısmı gurmy n.
Botanic
üzerinde çalışılan bitki subject n.
Photography
hareketsiz görüntü üzerine çalışılan fotoğrafçılık still photography n.
Abbreviation
ton başına çalışılan saat tmh (tons per man hour) n.