pier - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

pier

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "pier" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
pier n. iskele
General
pier n. mendirek
pier n. iskelesi olan yerleşim yeri
pier n. rıhtım
pier n. denize uzanmış iskele
pier n. dalgakıran
pier n. sütun
pier n. ayaklık
pier n. ayak
pier n. kagir ayak
pier n. payanda
pier n. destek
pier n. payanda ayak
pier n. iskele
Technical
pier n. dayanak
pier n. orta ayak
pier n. payanda
pier n. sütun
Architecture
pier n. açıt ayağı
pier n. iki açıklık arasındaki duvar
pier n. moloz duvardaki dikey kesme taş katmanı
Construction
pier n. destek
pier n. kapılar arasındaki duvar
pier n. kemer payandası
pier n. köprü payandası
pier n. köprü ayağı
pier n. orta ayak
pier n. temel ayağı
pier n. yapıların dışında keresteden kat kat kurulan ve üzerinde çalışılan çatı platform
Lighting
pier n. ışıkların yerleştirilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı
Traffic
pier n. orta ayak
Railway
pier n. iç kesimde bulunan bir yerleşime en yakın noktadaki demiryolu durağı
Aeronautic
pier n. havaalanı terminal binasından uçak durağına doğru uzanan çıkıntı yapı
Marine
pier n. ayaklık
pier n. dalgakıran
pier n. iskele
pier n. mendirek
pier n. rıhtım
pier n. yanaşlık
Archaeology
pier n. ayak
Military
pier n. kemer payandası

Bedeutungen, die der Begriff "pier" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 83 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
pier system n. payanda sistemi
floating pier n. dubalı iskele
pier foundation n. ayaklar üzerine temel
santa monica pier n. santa monica iskelesi
pier [obsolete] n. sığınak
pier glass n. büyük ve yüksek ayna
pier glass n. pencereler arasındaki duvar boşluğunu kapatan dev ayna
pier mirror n. iki pencere arasındaki büyük ayna
pier table n. iki pencere arasında duvara doğru yerleştirilen masa
Colloquial
take a long walk on a short pier exclam. çık git
take a long walk on a short pier exclam. defol git
take a long walk on a short pier exclam. git buradan
take a long walk on a short pier exclam. çık git buradan
take a long walk on a short pier exclam. git başımdan
take a long walk on a short pier exclam. defol git başımdan
Idioms
shoot the pier v. dalga üzerinde sörf yapmak
Speaking
take a long walk off a short pier! expr. defol git!
take a long walk off a short pier! expr. çık git!
take a long walk off a short pier! expr. git başımdan!
take a long walk off a short pier! expr. git/çık git buradan!
Trade/Economic
pier dues n. rıhtım ücreti
pier dues n. rıhtım resmi
ex pier adj. iskelede teslim
pier to pier adv. rıhtımdan rıhtıma
Technical
intermediate pier n. ara ayak
pier drag n. ayak direnci
pier power n. ayak gücü
pier foundation n. ayak temel
nose pier n. ayak ucu
gate pier n. geçit orta ayağı
pile pier n. kazık iskele
pile pier n. kazık ayak
nose pier n. orta ayak ucu
pier mount n. pilye mesnet
t-shaped pier n. t-biçimi iskele
Architecture
compound pier n. tek sütun oluşturmak için birleştirilmiş sütun grubu
pier arch n. payandalı kemer
pier arch n. bazilika kilisesinde nefin yan kemeri
Construction
engaged pier piedrot n. duvar ayak
wall pier n. duvar ayağı
masonry pier n. kagir ayak
ashlar pier n. kesmetaş ayak
end pier n. kenar ayak
abutment pier n. köprü destek ayağı
bridge pier n. köprü ayağı
wall pier n. pilaster
brick pier n. tuğla ayak
brick pier n. tuğla payanda
foundation pier n. temel ayağı
Woodworking
timber pier n. ağaç ayak
Marine
chain pier n. zincir ile askıya alınmış iskele
detached pier n. ayrık iskele
double sheet pile pier n. çift yassı kazıktipinde iskele
floating pier n. dubalı iskele
observation pier n. gözlem iskelesi
pleasure pier n. gezinti rıhtımı
h-shaped pier n. h-biçimi iskele
pier dues n. iskele vergisi
warf pier n. iskele
lumber pier n. kereste iskele
piled pier n. kazıklı istif transportörü
l-shaped pier n. l-biçimi iskele
pier dues n. mendirek ücreti
quay pier n. rıhtım iskele
pier dues n. rıhtım ücreti
pier dues n. rıhtım vergisi
cast-in-place concrete pier n. yerinde dökme beton iskele
floating pier n. yüzer iskele
floating pier n. yüzer dalgakıran
Marine Biology
pier fishing n. iskele balıkçılığı
Geography
luna pier n. michigan eyaletinde şehir
Geology
drilling pier n. sondaj payandası veya iskelesi
drilling pier n. sondaj ayağı
belled pier n. ucu genişletilmiş ayak
Military
live load pier reaction n. hareketli yük ayak reaksiyonu
crib pier n. istif ayak
Slang
brighton (brighton pier rhyming with queer) n. eşcinsel
brighton (brighton pier rhyming with queer) n. gey
brighton (brighton pier rhyming with queer) n. homoseksüel
brighton (brighton pier rhyming with queer) n. lubunya
brighton (brighton pier rhyming with queer) n. ibne
brighton (brighton pier rhyming with queer) n. nonoş
Star Wars
pier green n. yeşil iskele