dayanak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dayanak



Bedeutungen von dem Begriff "dayanak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 74 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dayanak foundation n.
dayanak base n.
General
dayanak abuttal n.
dayanak hinge n.
dayanak pivot n.
dayanak prop n.
dayanak resource n.
dayanak basis n.
dayanak anchorage n.
dayanak mounting n.
dayanak plank n.
dayanak rest n.
dayanak footing n.
dayanak mount n.
dayanak base n.
dayanak shore n.
dayanak stand n.
dayanak fulcrum n.
dayanak ground n.
dayanak keynote n.
dayanak baseline n.
dayanak bearer n.
dayanak reference n.
dayanak support n.
dayanak sustenance n.
dayanak backbone n.
dayanak foothold n.
dayanak underlayer [obsolete] n.
dayanak bed n.
dayanak horn block n.
dayanak bulwark n.
dayanak place [obsolete] n.
dayanak shoar n.
dayanak foundation stone n.
dayanak skeleton n.
dayanak point d'appui n.
dayanak stob n.
dayanak strength n.
dayanak substance n.
dayanak supportance n.
dayanak supportation [obsolete] n.
dayanak supportment [obsolete] n.
dayanak supporture [obsolete] n.
dayanak suresby n.
dayanak bracing adv.
dayanak supt abrev.
Idioms
dayanak a leg to stand on n.
dayanak foothold (somewhere) n.
Law
dayanak grounds n.
dayanak premise n.
Technical
dayanak strut n.
dayanak bracket n.
dayanak abutment n.
dayanak reference n.
dayanak back rest n.
dayanak support n.
dayanak abutment wall n.
dayanak support block n.
dayanak stay n.
dayanak fulcrum n.
dayanak pier n.
dayanak kickstand n.
dayanak holder n.
Computer
dayanak baseline n.
dayanak predicate n.
Automotive
dayanak backstop n.
dayanak restraint n.
Dentistry
dayanak abutment n.
Math
dayanak support n.
Tobacco
dayanak backstop n.
Philosophy
dayanak substratum n.
Archaic
dayanak potent n.
dayanak stock n.
Slang
dayanak wonderwall n.

Bedeutungen, die der Begriff "dayanak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 170 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dayanak noktası mainstay n.
dayanak/destek abutment n.
General
ana dayanak noktası mainstay n.
dayanak yıldızı comparison star n.
topluma dayanak olan kimse a pillar of society n.
hukuki dayanak legal basis n.
dayanak noktası fulcrum n.
dayanak noktası hinge n.
başlıca dayanak atlas n.
dayanak noktası anchor n.
hukuki dayanak legal provision n.
dayanak noktası hold n.
başlıca dayanak mainstay n.
bilimsel dayanak scientific base n.
bilimsel dayanak scientific basis n.
yasal dayanak legal foundation n.
yasal dayanak legal basis n.
dayanak düzeyi datum level n.
temel dayanak basic foundation n.
temel dayanak premise n.
son dayanak final authority n.
ortak dayanak common basis n.
temel dayanak fundamental ground n.
(argüman, suçlama) dayanak underpinning n.
daha sonraki başarılar için dayanak noktası oluşturan basamak beachhead n.
dayanak noktası ve baş arasındaki kamdan tutularak kaldırılan bir levye helve n.
sürüklenen kütüklerin kıyıya zarar vermemesi için nehir kıyısına yapılmış dayanak buttress n.
sürüklenen kütüklerin sıkışmaması için nehir kıyısına yapılmış dayanak buttress n.
el matbaasında baskı mumlu bezinin kalkık konumdayken durduğu dayanak gallows n.
dayanak noktası sinew n.
başlıca dayanak sinew n.
açılır merdivenin en üst noktasını yüzeyden uzaklaştıran dayanak standoff n.
açılır merdivenin en üst noktasını yüzeyden uzaklaştıran dayanak stand-off n.
yasal dayanak strength [obsolete] n.
dayanak oluşturmak underpin v.
birinin dayanak noktalarını çürütmek cut the ground out from under one's feet v.
dayanak teşkil etmek constitute a ground v.
dayanak teşkil etmek form a ground v.
dayanak teşkil etmek form a basis v.
dayanak teşkil etmek constitute a basis v.
dayanak teşkil etmek provide basis v.
dayanak oluşturmak form basis v.
dayanak olmak be the foundation of v.
dayanak sağlamak provide foundation v.
dayanak olmak be the basis of v.
dayanak teşkil etmek be a basis v.
dayanak sağlamak provide basis v.
dayanak sağlamak form basis v.
dayanak teşkil etmek be a foundation v.
dayanak teşkil etmek provide foundation v.
dayanak olmak form basis v.
dayanak teşkil etmek form basis v.
dayanak almak use something as base v.
dayanak teşkil etmek serve as basis v.
(bir şeyi) esas dayanak noktası kabul etmek center [obsolete] v.
(bir şeyi) esas dayanak noktası kabul etmek centre [obsolete] v.
(bir şeyi) esas dayanak noktası kabul etmek center [obsolete] v.
(bir şeyi) esas dayanak noktası kabul etmek centre [obsolete] v.
dayanak sağlamak premiss v.
dayanak sunmak premiss v.
dayanak noktası olmayan anchorless adj.
dayanak oluşturan constituting a basis for adj.
dayanak oluşturan forming a basis for adj.
dayanak olarak kullanılan standoff adj.
dayanak sağlayan support adj.
Idioms
elle tutulur bir kanıt/dayanak/savunma a leg to stand on n.
geçerli/mantıklı bir dayanak a leg to stand on n.
birinin dayanak noktalarını çürütmek cut the ground from under somebody/somebody's feet v.
birinin dayanak noktalarını çürütmek cut the ground from under someone v.
birinin dayanak noktalarını çürütmek cut the ground from under someone's feet v.
birinin dayanak noktalarını çürütmek cut the ground out from under someone v.
Trade/Economic
dayanak sözleşme reference contract n.
dayanak sözleşmesi reference contract n.
dayanak varlık underlying asset n.
Law
dayanak belgesi breeder document n.
hukuki dayanak legal basis n.
kanuni dayanak statutory basis n.
manevi dayanak noktası moral basis n.
Politics
dayanak varlık underlying security n.
Technical
tornada dayanak görevi gören destek turning rest n.
alt dayanak lower support n.
ana dayanak main support n.
borulu dayanak tubular stay n.
dayanak koşulları reference conditions n.
dayanak standart reference standard n.
dayanak noktası fulcrum n.
dayanak düzenleşimi reference configuration n.
dayanak belgesi baseline document n.
dayanak düzlemi plane of reference n.
dayanak elemanı stay member n.
dayanak malzeme reference material n.
dayanak düğümü datum node n.
dayanak taşı abutment stone n.
dayanak çalışma koşulları reference operating conditions n.
dayanak verisi reference data n.
dayanak plakası stay plate n.
dayanak pimi fulcrum pin n.
dayanak standardı reference standard n.
dayanak noktası anchor point n.
dayanak-şasi buffer-frame n.
dayanak kolu fulcrum lever n.
dayanak düzeyi zero level n.
dayanak noktası reference point n.
kablolu dayanak wire stop n.
makara dayanak pipe roll stand n.
sağlam temel/dayanak sound footing n.
sürekli dayanak continuous footing n.
tikiz dayanak compact support n.
tıkız dayanak compact support n.
varsayımsal dayanak devresi hypothetical reference circuit n.
u-biçimi dayanak u-shaped abutment n.
yanal dayanak lateral support n.
dayanak noktası verticle n.
Computer
bir büyüklüğün dayanak değer ölçeği reference value scale of a quantity n.
bir büyüklük veya özelliğin dayanak değer ölçeği reference-value scale of a quantity or property n.
dayanak düzenleşimi reference configuration n.
dayanak verisi reference data n.
dayanak eşdeğeri reference equivalent n.
dayanak koşullar reference conditions n.
dayanak malzeme reference material n.
dayanak noktası anchor point n.
dayanak düzlemi plane of reference n.
dayanak çalışma koşulları reference operating conditions n.
dayanak düzeyi reference level n.
dayanak gürültü reference noise n.
dayanak standardı reference standard n.
dayanak belgesi baseline document n.
dayanak düzeyi datum level n.
sertifikalı dayanak malzeme certified reference material n.
tıkız dayanak compact support n.
varsayımsal dayanak devresi hypothetical reference circuit n.
Informatics
dayanak dil reference language n.
dayanak frekansı reference frequency n.
dayanak noktası reference point n.
dayanak düğümü reference node n.
Telecom
dayanak eşdeğeri reference equivalent n.
dayanak düzenleşimi reference configuration n.
dayanak frekans reference frequency n.
dayanak gürültü reference noise n.
Mechanic
motorun çalışma kirişinin üzerinde titreştiği dayanak noktası veya pim beam center n.
Architecture
(kafes köprüde) ilk iki ana dayanak arasındaki açıklık portal n.
(iskelet yapıda) iki dayanak arasındaki dikey açıklık portal n.
dayanak noktası points of support n.
Construction
dayanak duvarı breast-wall n.
dayanak duvarı retaining wall n.
dayanak duvarı supporting wall n.
dayanak duvarı sustaining wall n.
karşıağırlıklı dayanak counterforted abutment n.
kemerli dayanak arched abutment n.
yan dayanak abutment n.
(köprü yapımında) kiriş-dayanak kombinasyonu portal bracing n.
Woodworking
iki dayanak odununu birleştiren kereste parçası scab n.
Automotive
köpük dayanak foam pad n.
lastik dayanak rubber pad n.
Railway
dayanak duvarı retaining wall n.
Marine
sandal veya botun arka kısmını oluşturan ve dıştan takmalı motorun iliştirilebileceği dayanak nokta transsummer n.
sandal veya botun arka kısmını oluşturan ve dıştan takmalı motorun iliştirilebileceği dayanak nokta transom frame n.
sandal veya botun arka kısmını oluşturan ve dıştan takmalı motorun iliştirilebileceği dayanak nokta transome n.
sandal veya botun arka kısmını oluşturan ve dıştan takmalı motorun iliştirilebileceği dayanak nokta transom n.
Dentistry
implant-dayanak birleşimi implant-abutment junction n.
implant-dayanak birleşimi implant-abutment interface n.
Logic
temel dayanak first principle n.
Astronomy
dayanak yıldızı comparison star n.
Zoology
çift kabuklu yumuşakçanın dayanak noktasının üzerinde bulunduğu dorsal kenar hinge n.
Education
hukuki çalışmalara dayanak teşkil eden prelaw adj.
Philosophy
(aristoteles'e göre) her şeyin soyutlanmış olarak var olduğu tamamen şekilsiz dayanak matter n.
Military
kuşatma makinesi aracında bulunan, makineye dayanak sağlayan odun parçası bolster n.
denizaşırı çevre kılavuz dayanak belgesi overseas environmental baseline guidance document n.
Archaic
dayanak noktası reliance n.
(gizli kapaklı kirli işlerde) dayanak stale n.