çok hızlı bir şekilde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çok hızlı bir şekilde



Bedeutungen von dem Begriff "çok hızlı bir şekilde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
çok hızlı bir şekilde like a bandit adv.
çok hızlı bir şekilde like greased lightning expr.

Bedeutungen, die der Begriff "çok hızlı bir şekilde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çok çabuk/hızlı bir şekilde sharpish adj.
Phrasals
yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek whip by v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde geçmek zoom through v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek/getirmek rocket to v.
Idioms
çok hızlı bir şekilde kaçmak be in full flight v.
çok hızlı bir şekilde parlayıp fıs diye sönmek rise like a rocket (and fall like a stick) v.
çok hızlı bir şekilde kaçmış in full flight expr.
Geology
çok hızlı şekilde soğuyan herhangi bir bileşimin magması natural glass n.
Hunting
çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma) rake v.
Sport
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumblepuppy n.
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumble-puppy n.
Slang
bir aracı çok hızlı bir şekilde sollamak blow (one's) doors off v.