Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
örten
Bedeutungen von dem Begriff
"örten"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
örten
enveloper
n.
2
General
örten
superjacent
adj.
3
General
örten
covering
adj.
4
General
örten
enveloping
adj.
Math
5
Math
örten
surjection
n.
6
Math
örten
surjective
adj.
7
Math
örten
onto
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"örten"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 115 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
embriyoda tırnak yataklarını örten
epinychium
n.
2
General
örten tabaka
overlay
n.
3
General
embriyoda tırnak yataklarını örten
epionychium
n.
4
General
çatı şeklinde örten herhangi bir yapı
tecta
n.
5
General
örten şey
mantle
n.
6
General
ağız ve burnu örten koruyucu maske
respirator
n.
7
General
çarşaf, müslüman kadınların giydiği tepeden tırnağa kadın bedenini örten genellikle siyah renkli olan tesettür için kullanılan çarşaf
abaya
n.
8
General
müslüman kadınların taktığı çene altından tutturulan ve vücudun bir kısmını örten uzun başörtüsü
khimar
n.
9
General
şövalyenin vücudunun herhangi bir kısmını örten zincirli tertibat
voider [dialect]
n.
10
General
arı kovanını örten saman
hackle [dialect] [uk]
n.
11
General
at arabasında sürücünün koltuğunu örten kumaş
hammercloth
n.
12
General
güneşten korumak için asker kepinin üstünü örten ince kumaş
havelock
n.
13
General
hoş olmayan durumları örten aldatıcı görüntü
gilding
n.
14
General
üzerini örten şey
overcover
n.
15
General
tamamen örten şey
coverall
n.
16
General
utancı örten şey
cover-shame [obsolete]
n.
17
General
(kumaşla) örten kimse
draper
n.
18
General
örten şey
cocoon
n.
19
General
(eskiden) başın yanlarını kapüşon gibi örten bir kadın ve erkek şapkası
coiffe
n.
20
General
sis gibi örten şey
fog
n.
21
General
masa, yatak veya sandalye örtüsünde ayakları örten fırfır
petticoat
n.
22
General
cenazede omuzları örten krepon kuşak
scarf
n.
23
General
giysinin kalçayı örten kısmı
seat
n.
24
General
vücudun yalnızca bir bölümünü örten ve genellikle takım olmayan parçalarla kombinlenen kadın giysisi
separates
n.
25
General
örten kimse
shutting
n.
26
General
saat kadranını örten sert saydam kaplama
crystal
n.
27
General
alt bacağı örten tozluk
puttee
n.
28
General
örten şey
surrounding
n.
29
General
üzerini örten
superjacent
adj.
30
General
üzerini örten
overlying
adj.
31
General
kuş gövdesinin dış kısmını örten tüylere ait
pennaceous
adj.
32
General
(kıyafet) kısmen örten
skeleton
adj.
Colloquial
33
Colloquial
kafayı örten miktar
headful
n.
Idioms
34
Idioms
kötü olan özelliği örten iyi özellik
redeeming feature
n.
35
Idioms
kötü olan özelliği örten iyi özellik
a redeeming feature
n.
36
Idioms
kusurları örten/kapatan özellik
redeeming feature
n.
Technical
37
Technical
çatıyı/damı kamış ile örten kimse
reeder
n.
38
Technical
birebir örten işlev
one to one and onto mapping
n.
39
Technical
motoru örten ve içine alan kısım
nacelle
n.
40
Technical
örten şey
mantle
n.
41
Technical
koruma amaçlı örten veya saran aparat
shoe
n.
42
Technical
inciyi oluşturan sedefli maddeyi örten zar yapı
skin
n.
Computer
43
Computer
bire bir örten işlev
one-to-one and onto mapping
n.
44
Computer
birebir örten işlev
one to one and onto mapping
n.
45
Computer
örten gönderim
onto mapping
n.
Textile
46
Textile
giysinin gövdeyi örten kısmı
torso
n.
47
Textile
özellikle at sürerken giyilen, baş ve omuzları örten eşarp
trotcozy [scottish]
n.
48
Textile
elbisenin dirseği örten kısmı
elbow
n.
49
Textile
eskiden özellikle küçük çocukların giydiği, vücudun üst kısmını örten kolsuz pamuklu bir içlik markası
liberty bodice®
n.
50
Textile
atkının boyun ve omuzları örten eşarp benzeri kısmı
gorget
n.
51
Textile
giysinin göğsü örten kısmı
forepart
n.
52
Textile
kalçayı örten
hip
adj.
Architecture
53
Architecture
orta avlunun üstünü örten yapı
flying bridge
n.
Construction
54
Construction
yanyana gelen düz ya da kavisli iki kiremidin birleşim yerini örten dış bükey kiremit
imbrex
n.
Marine
55
Marine
hamağı örten bez parçası
top-cloth
n.
Mining
56
Mining
kayanın yüzeyini patlatacak olan patlayıcıyı örten çamur veya toprak
mudcap
n.
Medical
57
Medical
bağırsakları örten zar
omentum
n.
58
Medical
beyin ventriküllerini örten zar
ependymitis
n.
59
Medical
gözün iç köşesini örten deri parçası
epicanthus
n.
60
Medical
göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın bir kısmını örten ince zar
conjunctiva
n.
61
Medical
iç uzuvları örten zar
omentum
n.
62
Medical
organları örten en dış katman
epithelium
n.
63
Medical
sanral sinir sistemini örten dışzar
dura mater
n.
64
Medical
merkezi sinir sistemini örten zar sistemi ile ilgili
leptomeningeal
adj.
Anatomy
65
Anatomy
beyin ventriküllerini ve omurilik ana kanalını örten ince zar
ependyma
n.
66
Anatomy
kafatasını örten deri
epicranium
n.
67
Anatomy
çizgili kası örten bağ dokusu kılıfı
epimysium
n.
68
Anatomy
vücuttaki iç organları ve diğer iç yüzeyleri örten dokular
epithelial tissue
n.
69
Anatomy
gözün iç köşesini örten deri parçası
eyefold
n.
70
Anatomy
beynin lateral fissürü çevreleyip insulayı örten kısımları
operculum
n.
71
Anatomy
göğsün iç duvarlarını örten ve diyaframı kaplayan akciğer zarı
parietal pleura
n.
72
Anatomy
klitorisin baş kısmını örten deri
prepuce
n.
Gastronomy
73
Gastronomy
(tart veya turtanın üzerini örten) hamur şeridi
luting
n.
74
Gastronomy
(tart veya turtanın üzerini örten) hamur şeridi
luting paste
n.
75
Gastronomy
koyu kremayı örten tart hamuru
custard coffin
n.
Math
76
Math
birebir ve örten fonksiyon
bijection
n.
77
Math
birebir ve örten fonksiyon
bijective function
n.
78
Math
örten işlev
onto function
n.
79
Math
örten fonksiyon
surjective function
n.
80
Math
örten gönderim
onto mapping
n.
81
Math
örten gönderim
surjective mapping
n.
82
Math
örten fonksiyon
surjective
n.
83
Math
örten eşleme
onto mapping
n.
84
Math
örten fonksiyon
onto function
n.
85
Math
örten dönüşüm
onto mapping
n.
86
Math
bir örten dönüşüm yöntemi
submersion
n.
87
Math
birebir ve örten
one on one
adj.
88
Math
birebir ve örten
one-on-one
adj.
Biology
89
Biology
kanat eklemini örten lob
patagium
n.
90
Biology
vücudun ve organların en iç ve dış yüzeylerini örten zarımsı doku
epithelium
n.
91
Biology
canlı organizmanın yüzeyini örten veya bölümlerini, yapılarını ve organlarını birbirinden ayıran veya birbirine bağlayan ince ve esnek tabaka
membrane
n.
92
Biology
hayvan veya bitki tomurcuğunu örten koruyucu
hibernacle
n.
Biochemistry
93
Biochemistry
bitkilerin hava organlarını örten ince şeffaf zar olarak meydana gelen bir selüloz
cutose
n.
Astronomy
94
Astronomy
örten çift
eclipsing binary
n.
95
Astronomy
örten değişen yıldız
eclipsing variable star
n.
96
Astronomy
örten ikili
eclipsing binary
n.
97
Astronomy
örten ikili
eclipsing variable
n.
Zoology
98
Zoology
bir kuşun kuyruk tüylerini örten tüyler
tail covert
n.
99
Zoology
bir kuşun kuyruğundaki uzun tüyleri örten ve kimi zaman daha da uzun olan tüyler
tail coverts
n.
100
Zoology
bazı dallı bacaklıların eklem noktasını kısmen veya tamamen örten bir plaka
deltidium
n.
101
Zoology
(kabuklularda) eklem noktasını örten bir çift plaka
deltidium
n.
102
Zoology
bazı dallı bacaklıların eklem noktasını kısmen veya tamamen örten bir plaka
pseudodeltidium
n.
103
Zoology
(kabuklularda) eklem noktasını örten bir çift plaka
deltidial plates
n.
104
Zoology
bazı memelilerde yumuşak iç kürkü örten uzun ve kaba kıllara verilen ad
guard hair
n.
105
Zoology
atnalı yengecinin karnındaki uzantı çiftlerinden birleşerek diğerlerini örten ilki
operculum
n.
Apiculture
106
Apiculture
arı kovanını örten saman
heckle [dialect]
n.
Geology
107
Geology
okyanus tabanını örten kalın tuz tabakası
subsalt
n.
108
Geology
yer kabuğunun tabanını örten kayaçlar ile ilgili
supracrustal
adj.
Military
109
Military
alev örten
flash suppressor
n.
Archaic
110
Archaic
yazıda istenmeyen bir şeyi örten işaret
blot
n.
111
Archaic
gizli kapaklı veya kirli işlerin üzerini örten şey
stale
n.
Ornithology
112
Ornithology
kuş gövdesinin dış kısmını örten tüyler
penna
n.
113
Ornithology
kuş kanadının dibindeki bölümü örten kısa tüylere ait veya ilişkili
scapular
adj.
114
Ornithology
kuş kanadının dibindeki bölümü örten kısa tüyleri oluşturan
scapular
adj.
Entomology
115
Entomology
kelebekte kanat eklemini örten lob
tippet
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of örten
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy