Verlauf

(bir şeyden) haberdar

Bedeutungen von dem Begriff "(bir şeyden) haberdar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrases
1	Phrases	(bir şeyden) haberdar	in touch with (something) expr.
Colloquial
2	Colloquial	(bir şeyden) haberdar	up with (something) expr.
Idioms
3	Idioms	(bir şeyden) haberdar	alive to (something) adj.
4	Idioms	(bir şeyden) haberdar	alive to (something) adj.
5	Idioms	(bir şeyden) haberdar	up to speed (on something) expr.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şeyden) haberdar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir şeyden haberdar edilmemek	be left in the dark v.
2	General	birini bir şeyden haberdar etmek	inform somebody of something v.
3	General	bir şeyden haberdar olmamak	have no awareness of something v.
4	General	(bir şeyden) haberdar olmak	be aware of (something) v.
Phrasals
5	Phrasals	bir şeyden (gelişmeler vb) haberdar olmak	keep on top of something v.
6	Phrasals	(birini bir şeyden) önceden haberdar etmek	forewarn (someone) of (something) v.
7	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	turn (one) on to (something) v.
8	Phrasals	(bir şeyden) haberdar olmak	stay up on (something v.
9	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	run (something) by (one) v.
10	Phrasals	birini bir şeyden haberdar etmek	apprise someone of something v.
11	Phrasals	birinin bir şeyden haberdar olmasını engellemek	blind someone to something v.
12	Phrasals	birini/bir grubu bir şeyden haberdar etmek	bring something before someone or something v.
13	Phrasals	(yasa dışı veya gizli bir şeyden) haberdar olmak	get onto v.
14	Phrasals	birinden/bir şeyden haberi olmak/haberdar olmak	hear about someone or something v.
15	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	inform (one) about (something) v.
16	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	inform (one) of (something) v.
17	Phrasals	(bir şeyden) haberdar olmak	keep across (something) v.
18	Phrasals	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	keep up with (someone or something) v.
19	Phrasals	(bir şeyden) haberdar etmek	key into (something) v.
20	Phrasals	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	know about (someone or something) v.
21	Phrasals	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	learn of (someone or something) v.
Colloquial
22	Colloquial	(bir şeyden) haberi/haberdar olmak	be in on (something) v.
23	Colloquial	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	get wise (to someone or something) v.
Idioms
24	Idioms	(bir şeyden) tamamen haberi/haberdar/bilgisi olmak	be well aware of (something) v.
25	Idioms	bir şeyden haberdar olmak	get wise to something v.
26	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak/kalmak	keep astride of (something) v.
27	Idioms	(bir şeyden) sürekli haberdar olmak	keep astride of (something) v.
28	Idioms	(bir şeyden) tamamen haberdar olmak	be on top of (something) v.
29	Idioms	(herkesin bildiği bir şeyden) haberdar olmamak	be in the dark v.
30	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch (with something) v.
31	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmamak	be out of touch (with something) v.
32	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch with (something) v.
33	Idioms	(bir konudan/bir şeyden) haberdar edilmemek	be left in the dark (about something) v.
34	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch (with something) v.
35	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmamak	be out of touch (with something) v.
36	Idioms	bir şeyden tamamen haberdar olmak	be well aware of something v.
37	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	be wise to (someone or something) v.
38	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch (with something) v.
39	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmamak	be out of touch (with something) v.
40	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	be/get wise to somebody/something v.
41	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	become hip to (someone or something) v.
42	Idioms	birini (bir şeyden) haberdar etmek	bring (something) to (one's) attention v.
43	Idioms	birini bir şeyden/birinden haberdar etmek	bring someone or something to someone's attention v.
44	Idioms	birini bir şeyden haberdar etmek	bring something to someone's attention v.
45	Idioms	bir şeyden haberdar olmak	keep abreast of something v.
46	Idioms	birini (bir şeyden/bir şey hakkında) haberdar etmek	keep somebody posted (on/of/about something) v.
47	Idioms	bir şeyden haberdar olmak	stay abreast of something v.
48	Idioms	birinden/bir şeyden haberdar	abreast of someone or something adj.
49	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar	wise to (someone or something) adj.
50	Idioms	(bir konudan/bir şeyden) haberdar edilmemiş	in the dark about (something) expr.
51	Idioms	(birinden/bir şeyden) sürekli haberdar	on top of (someone or something) expr.
52	Idioms	(bir şeyden) tamamen haberdar	on top of (something) expr.