(birinin/bir şeyin) - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(birinin/bir şeyin)



Bedeutungen von dem Begriff "(birinin/bir şeyin)" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Idioms
(birinin/bir şeyin) throw (one's) weight behind (someone or something) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(birinin/bir şeyin)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(birinin/bir şeyin) hayranı olmak become a fan of (someone or something) v.
ne kadar hor görüldüğünü belirten (birinin/bir şeyin) supercilious adj.
(birinin/bir şeyin) düzeyine uymayan below (someone or something) adj.
(birinin/bir şeyin) düzeyinden düşük below (someone or something) adj.
(birinin/bir şeyin) düzeyinin altında below (someone or something) adj.
birinin/bir şeyin yararına to advantage adv.
birinin/bir şeyin güzelliğini/iyi yönlerini ortaya çıkaracak şekilde to advantage adv.
(birinin/bir şeyin) altında below (someone or something) adv.
(birinin/bir şeyin) gerisinde below (someone or something) adv.
Phrasals
birinin/bir şeyin (bir yerden) çıkışını yapmak check someone or something out (of something) n.
birinin/bir şeyin (bir yerden) çıkış kaydını yapmak check someone or something out (of something) n.
birinin/bir şeyin (bir yerden) hesabını keserek ayrılmasını sağlamak check someone or something out (of something) n.
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak serve as the driving force (behind someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak serve as the driving force v.
(bir şeyi birinin/bir fikrin/bir şeyin) üzerine/etrafında oluşturmak/geliştirmek build around v.
(birinin/bir şeyin) kadar üstüne geçmek exceed (someone or something) by (something) v.
(birinin/bir şeyin) kadar üstüne geçmek exceed someone or something by something v.
yürürken/koşarken (birinin/bir şeyin) yanından geçmek run by v.
(birinin/bir şeyin) yanından/önünden kayarak geçmek slide by v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek speed by v.
birinin/bir şeyin üstüne (taş vb) yağdırmak pelt someone or something with something v.
(birinin, bir şeyin) çizgisini/seviyesini yakalamaya çalışmak work down (the line) (to someone or something) v.
(birinin, bir şeyin) seviyesinde ilerlemek work down (the line) (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne (bir şey) sermek drape (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünü örtmek/kaplamak draw (something) over (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üstünü örtmek draw something over someone or something v.
birinin/bir şeyin kılığına girmek dress (up) as (someone or something) v.
birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin kılığına sokmak dress (up) as (someone or something) v.
birinin/bir şeyin kılığına girmek dress (up) as someone or something v.
(birinin/bir şeyin) üzerine/her tarafına salyalarını akıtmak/bulaştırmak drool (all) over (someone or something) v.
birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin üstüne düşürmek drop someone or something on someone or something v.
(birinin/bir) şeyin üstüne kar yağmak dump on (someone or something) v.
birinin/bir şeyin statüsünü/konumunu başka bir seviyeye yükseltmek elevate someone or something to something v.
birinin/bir şeyin konumunu başka bir seviyeye yükseltmek elevate someone or something to something v.
birinin/bir şeyin mevkiini başka bir seviyeye yükseltmek elevate someone or something to something v.
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek/bakmak sub for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yerine kullanmak sub for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) alternatifi olmak sub for (someone or something) v.
birinin/bir şeyin yerine geçmek sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin yerine bakmak sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin yerine çalışmak sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin yerine görev yapmak sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin yerine kullanmak sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin yerini tutmak sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin yerini almak sub for someone or something v.
birinin/bir şeyin alternatifi/yedeği olmak sub for someone or something v.
(birinin/bir şeyin bir özelliğinden dolayı) çok değerli/kıymetli olduğunu düşünmek trim (something) from (something else) v.
birinin/bir şeyin etrafını çevirmek enclose someone or something (with)in something v.
birinin/bir şeyin çevresini sarmak enclose someone or something (with)in something v.
birinin/bir şeyin çevresini kapatmak enclose someone or something (with)in something v.
birinin/bir şeyin kendinden bir şey katmasını beklemek expect something from someone or something v.
birinin/bir şeyin kendinden bir şey katmasını beklemek expect something (out) of someone or something v.
(birinin/ bir şeyin bir şeyine) el koymak expropriate (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) elinden almak expropriate (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) zorla almak expropriate (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) gasp etmek expropriate (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) almak (birinin/bir şeyin bir şeyini) ele geçirmek expropriate (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) zapt etmek expropriate (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) istimlak etmek expropriate (something) from (someone or something) v.
birinin/bir şeyin ön yüzünü (arka yüzünü, yan yüzünü) çevirmek face someone or something forward v.
birinin/bir şeyin düzünü (tersini, yanını) çevirmek face someone or something forward v.
birinin/bir şeyin yüzünü (bir şeye) doğru çevirmek face into (something) v.
(birinin/bir şeyin) yüzünü bir şeye doğru çevirmek face (someone or something) into something v.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak face up (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne göçmek fall upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çökmek fall upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne yıkılmak fall upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çullanmak fall upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek fall upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne göçmek fall on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çökmek fall on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne yıkılmak fall on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çullanmak fall on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek fall on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne düşmek fall onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne düşmek fall on (someone or something) v.
birinin/bir şeyin seviyesine ulaşmak fare up v.
birinin/bir şeyin seviyesini yakalamak fare up v.
(birinin/bir şeyin) hasretini çekmek weep for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) hasretiyle yaşamak weep for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yokluğunu/eksikliğini çekmek weep for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) özlemiyle yaşamak weep for (someone or something) v.
(bir şeyi) çitle çevirerek (birinin/bir şeyin) ulaşmasına engel olmak fence (someone or something) off from (something) v.
(birinin/bir şeyin) yaklaşmasına engel olmak için (bir şeyi) çitle çevirmek fence (someone or something) off from (something) v.
(bir şeyi) çitle çevirerek (birinin/bir şeyin) girmesini engellemek fence (someone or something) off from (something) v.
ölmek üzere olan birinin/bir şeyin işini bitirmek finish off v.
(birinin/bir şeyin) sırtına bir şey yüklemek force on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne bir şey yıkmak force on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) zorla devam etmesini sağlamak force on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek pull away from (someone or something) v.
birinin/bir şeyin bir yerden gitmesine izin vermek release someone or something from something v.
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstünden yırtıp atmak rend from (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden yırtıp atmak rend something from someone or something v.
(birinin/bir şeyin) sağladığı bir şeye/malzemeye ihtiyacı olmak require (something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeye/yere) girişini kısıtlamak/yasaklamak seal (someone or something) off from (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak seal something off from someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak seal something off v.
(birinin/bir şeyin) sorumluluğunu birinden almak take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) himayesini birinden almak take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine katlanmak take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesini çekmek take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine dayanmak take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine müsamaha göstermek take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine tahammül etmek take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine izin vermek take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine göz yummak take from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yırtmak tear from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) önünden geçit yapmak parade in front of (someone or something) v.
(birinin) bir şeyin) önünden havalı havalı geçmek/yürümek parade in front of (someone or something) v.
birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden bağlantısını kesmek detach someone or something from someone or something v.
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak differentiate (someone or something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak differentiate (someone or something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) farkının ayırdına varmak discern (someone or something) from (someone or something) v.
(bir şeyin/birinin bir şeyini) karşılamak furnish (someone or something) with (something) v.
birinin/bir şeyin etrafında toplanmak get around someone or something v.
birinin/bir şeyin etrafına dizilmek get around someone or something v.
birinin/bir şeyin etrafından dolaşmak get around someone or something v.
birinin/bir şeyin yanından geçmek get around someone or something v.
(birinin/bir şeyin bir yerin/bir şeyin) içine girmesini sağlamak get into (someone or something) v.
(birinin bir şeyin) başına geçmesine izin vermek let (one) at (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne titremek handle (someone or something) with gloves v.
(birinin/bir şeyin) önünde gitmek go before (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) önünde gitmek go before (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak go before (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) huzuruna çıkmak go before (someone or something) v.
birinin/bir şeyin yakınına gitmek go near (to) someone or something v.
birinin/bir şeyin içinden geçmek go through someone or something v.
(bir partiye, gruba başka birinin/bir şeyin) kılığında gitmek go to (something) as (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde büyümek grow upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde büyümek grow on (someone or something) v.
silahla (birinin/bir şeyin) peşine düşmek gun for (someone or something) v.
silahla (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak gun for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) peşine düşmek gun for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) peşinde olmak gun for (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üzerine püskürmek gush over someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine taşmak gush over someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine hücum etmek gush over someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine kontrolsüzce akmak gush over someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine fışkırmak gush over someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine boca olmak gush over someone or something v.
birinin/bir şeyin etkinliğine eşlik etmek/katılmak run with v.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey yığmak heap something upon someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne bindirmek heap something upon someone or something v.
birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek heap something upon someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey yığmak heap something on someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne bindirmek heap something on someone or something v.
birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek heap something on someone or something v.
birinin/bir şeyin farkına varmak hit upon someone or something v.
birinin/bir şeyin farkına varmak hit on someone or something v.
birinin/bir şeyin yüzüne vurmak hold something against someone or something v.
birinin/bir şeyin aleyhinde kullanmak hold something against someone or something v.
(birinin/bir şeyin) reklamına/tanıtımına katkıda bulunmak campaign for (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üstüne düşmek fall down on someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne atılmak jump on someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne atlamak/zıplamak jump on someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne/üstünde hoplamak jump on someone or something v.
birinin/bir şeyin üstünde zıplamak jump on someone or something v.
(birinin/bir şeyin) üzerine kadar çıkmak/uzamak jut out over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine kadar genişlemek/yetişmek jut out over (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üstünü çizmek kiss someone or something off v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne koymak lay (something) on (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne bırakmak lay (something) on (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne sermek lay (something) on (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak lay (something) on (someone or something) v.
birinin/bir şeyin arkasında olmak lie behind someone or something v.
birinin/bir şeyin gerisinde olmak lie behind someone or something v.
birinin/bir şeyin geçmişinde olmak lie behind someone or something v.
birinin/bir şeyin geçmişinde kalmak lie behind someone or something v.
birinin/bir şeyin (biriyle/bir şeyle) arasında bağlantı kurmak link up with (someone or something) v.
birinin/bir şeyin (biriyle/bir şeyle) arasında temas kurmak link up with (someone or something) v.
birinin/bir şeyin listesini ezbere saymak list someone or something off v.
birinin/bir şeyin listesini ezberden okumak list someone or something off v.
birinin/bir şeyin listesini tek tek söylemek list someone or something off v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yüklemek load something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne kaldırıp yüklemek load something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yüklemek load something on v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne kaldırıp yüklemek load something on v.
(bir şey) için (birinin/bir şeyin) eline bakmak look to (someone or something) for (something) v.
(birinin/bir şeyin) notunu düşürmek mark (someone or something) off v.
(birinin/bir şeyin) puanını düşürmek mark (someone or something) off v.
birinin/bir şeyin adını silmek mark someone or something off v.
birinin/bir şeyin adını silmek mark someone or something out v.
birine/bir şeye birinin/bir şeyin adını vermek name someone or something for someone or something v.
(birinin/bir şeyin) arkasına/önüne park etmek park (someone or something) in v.
(birinin/bir şeyin) çıkışını engelleyecek şekilde park etmek park (someone or something) in v.
(birinin/bir şeyin bir yerini/bir şeyini) sıvazlamak/pat patlamak pat (someone or something) on (something or some place) v.
(birinin/bir şeyin bir yerine/bir şeyine) hafifçe/hafif hafif vurmak pat (someone or something) on (something or some place) v.
birinin/bir şeyin bir şeyini sıvazlamak/pat patlamak pat someone or something on something v.
birinin/bir şeyin bir şeyine hafifçe/hafif hafif vurmak pat someone or something on something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak pin someone or something under someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek pin someone or something under someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında hareketsiz bırakmak pin someone or something under someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında kapana kıstırmak pin someone or something under someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında bırakmak pin someone or something under someone or something v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
birinin/bir şeyin altına bir şey koymak place something under someone or something v.
birinin/bir şeyin altına bir şey sermek place something under someone or something v.
birinin/bir şeyin altına bir şey yerleştirmek place something under someone or something v.
birinin/bir şeyin altına bir şey sokmak place something under someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin mesuliyetine bırakmak place something with someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin yanına bırakmak place something with someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin sorumluluğuna bırakmak place something with someone or something v.
birinin/bir şeyin başarısız olmasına neden olmak pull someone or something under v.
(birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) iyileştirmek raise (someone or something) out of (some state) v.
(birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) geliştirmek raise (someone or something) out of (some state) v.
(birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) düzeltmek raise (someone or something) out of (some state) v.
(birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) yükseltmek raise (someone or something) out of (some state) v.
değeri (birinin/bir şeyin) altında sayılmak rank below (someone or something) v.
önemi (birinin/bir şeyin) gerisinde olarak görülmek rank below (someone or something) v.
sıralamada (birinin/bir şeyin) gerisinde sayılmak rank below (someone or something) v.
sıralamada (birinin/bir şeyin) altında kabul edilmek rank below (someone or something) v.
değerini (birinin/bir şeyin) altında görmek rank below (someone or something) v.
önemini (birinin/bir şeyin) gerisinde olarak görmek rank below (someone or something) v.
sıralamada (birinin/bir şeyin) gerisinde görmek rank below (someone or something) v.
sıralamada (birinin/bir şeyin) altında değerlendirmek rank below (someone or something) v.
birinin/bir şeyin bir şey olduğunu fark etmek recognize someone or something for something v.
birinin/bir şeyin bir şey olduğunun farkına varmak recognize someone or something for something v.
birinin/bir şeyin bir şey olduğunu tespit etmek recognize someone or something for something v.
birinin/bir şeyin bir şey olduğunu hatırlamak recognize someone or something for something v.
birinin/bir şeyin ne çeşit biri/bir şey olduğunun farkına varmak recognize someone or something for something v.
birinin/bir şeyin ne çeşit biri/bir şey olduğunu hatırlamak recognize someone or something for something v.
(birine birinin/bir şeyin) erişimi için izin vermek release (someone or something) to (one) v.
(birinin/bir şeyin sırasını, konumunu, sınıfını) düşürmek relegate (someone or something) to (something) v.
(birinin/bir şeyin) yerini değiştirmek relocate (someone or something) in (something or some place) v.
(birinin/bir şeyin) gözünde bir şeyi temsil etmek represent to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) biri veya bir şey önünde avukatı, vekili olarak temsilcisi olmak represent to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde yatmak rest in (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde olmak rest in (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) çalmak rob (someone or something) of (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) kaybettirmek rob (someone or something) of (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) elinden almak rob (someone or something) of (something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden yuvarlamak roll something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden yuvarlayarak almak/uzaklaştırmak roll something off (of) someone or something v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlanmak roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden aşağı yuvarlanmak roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlanıp düşmek roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlanıp gitmek roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlamak roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden aşağı yuvarlamak roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlayıp düşürmek roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlayıp çekmek roll off of (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden geçmek roll onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne yuvarlanmak roll onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünden geçirmek roll onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne yuvarlamak roll onto (someone or something) v.
ruloyla (birinin/bir şeyin) üzerine bir şey sürmek roll onto (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üstüne pat diye bir şey koymak slap something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin yüzeyine yaymak smear someone or something with something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin her yerine bulaştırmak smear someone or something with something v.
bir şeyle birinin/bir şeyin ismini karalamaya çalışmak smear someone or something with something v.
bir şeyle birinin/bir şeyin itibarını zedelemek smear someone or something with something v.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey sıkmak spray someone or something with something v.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey püskürtmek spray someone or something with something v.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey serpmek sprinkle someone or something with something v.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey püskürtmek sprinkle someone or something with something v.
birinin/bir şeyin üzerini bir şey serperek kaplamak sprinkle someone or something with something v.
birinin/bir şeyin başına adam dikmek stake someone or something out v.
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak stick with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmamak stick with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak stick with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) destekçisi olmak stick with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeye) takılıp kalmasına neden olmak strand (someone or something) on (something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne takmak strap (someone or something) onto (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne bağlamak strap (someone or something) onto (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne bağlamak strap (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına (bir şey) sarmak strap (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne (bir şey) bağlamak strap (someone or something) with (something) v.
birinin/bir şeyin emniyet kemerini bağlamak strap in v.
(birinin/bir şeyin) önünden uzayıp gitmek stretch away from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) önünde uzanmak stretch away from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünü başını (bir şey) yapmak strew (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) her tarafını bir şeyle kaplamak strew (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyle) bir anda keyfini kaçırmak strike (someone or something) with (something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden düşürmek strike something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden devirmek strike something off (of) someone or something v.
bir şeye vurup birinin/bir şeyin üstünden düşürmek strike something off (of) someone or something v.
bir şeye çarpıp birinin/bir şeyin üstünden düşürmek strike something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden düşürmek strike something off v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden devirmek strike something off v.
bir şeye vurup birinin/bir şeyin üstünden düşürmek strike something off v.
bir şeye çarpıp birinin/bir şeyin üstünden düşürmek strike something off v.
birinin/bir şeyin bir yerine vurmak strike someone or something on something v.
birinin/bir şeyin bir yerine çarpmak strike someone or something on something v.
(birinin/bir şeyin/kendi) etrafında belirli tipte insanları tutmaya çalışmak surround (someone, something, or oneself) with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin/kendi) etrafını belirli tipte insanlarla çevirmeye çalışmak surround (someone, something, or oneself) with (someone or something) v.
birinin/bir şeyin etrafını biriyle veya bir şeyle çevirmek surround someone or something with someone or something v.
birinin/bir şeyin etrafını biriyle veya bir şeyle sarmak surround someone or something with someone or something v.
birinin/bir şeyin her tarafını biriyle veya bir şeyle çevirmek surround someone or something with someone or something v.
(birinin/bir şeyin) her tarafına (bir şey) dolmak swamp (someone or something) with (something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden fırçalamak swish something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden süpürmek swish something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden silkelemek swish something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden almak swish something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden fırçalamak swish something off v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden süpürmek swish something off v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden silkelemek swish something off v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden almak swish something off v.
birinin/bir şeyin bağlantısını sağlamak switch someone or something through v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak take something out of someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden almak take something out of someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak take something out of someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip almak take something out of someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak take something out v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden almak take something out v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak take something out v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip almak take something out v.
(birinin/bir şeyin) parasını çarpmak take (someone or something) for v.
(birinin/bir şeyin) ağzından laf almak tease out of (someone or something) v.
birinin/bir şeyin yavaş yavaş buzunu çözmek thaw someone or something out v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden atmak throw someone or something over someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yükseğinden atmak throw someone or something over someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin tepesinden atmak throw someone or something over someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerinde tepinip bir hale sokmak trample someone or something to something v.
birinin/bir şeyin sonuna, bitişine, değişimine işaret etmek usher out v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üzerinden temizlemek wash (something) off (of) (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünden yıkayıp temizlemek wash (something) off (of) (someone or something) v.
(bir şeyi birinin)bir şeyin) üzerinden yıkayarak çıkarmak wash (something) off (of) (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin ) üzerinden suyla/bir sıvıyla akıtmak wash (something) off (of) (someone or something) v.
(kötü bir hissi birinin/bir şeyin) üzerinden silmek wash (something) off (of) (someone or something) v.
(kötü bir duyguyu birinin/bir şeyin) üzerinden silmek wash (something) off (of) (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde ziyan olmak waste on (someone or something) v.
birinin/bir şeyin bir şeye dahil olmasını kabul etmek commit someone or something for something v.
birinin/bir şeyin bir şeye katılacağını taahhüt etmek commit someone or something for something v.
birinin/bir şeyin bir şeye katılacağına dair söz vermek commit someone or something for something v.
(birinin/bir şeyin) içinde yatmak repose in (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde olmak repose in (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde bulunmak repose in (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) duruşunu değiştirmek repose in (someone or something) v.
(bir şeyde birinin/bir şeyin) göstergesi olmak represent (someone or something) in (something) v.
(bir şeyde birinin/bir şeyin) temsilcisi olmak represent (someone or something) in (something) v.
(bir şeyde birinin/bir şeyin) avukatı olmak represent (someone or something) in (something) v.
(bir şeyde birinin/bir şeyin) savunucusu olmak represent (someone or something) in (something) v.
(bir şeyde birinin/bir şeyin) vekili olmak represent (someone or something) in (something) v.
(birinin/bir şeyin/kendinin) ihtiyacını (bir şeyle) karşılamak satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
(birinin/bir şeyin/kendinin) gereksinimlerini (bir şeyle) yerine getirmek satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
(birinin/bir şeyin/kendinin) isteklerini (bir şeyle) yerine getirmek satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
(birinin/bir şeyin/kendinin) ihtiyaçlarını (bir şeyle) gidermek satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
birinin/bir şeyin bir şey olarak çalışmasını sağlamak set someone or something up as something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıkmak stuff someone or something into someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine doldurmak stuff someone or something into someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak stuff someone or something into someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıkmak stuff someone or something in v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine doldurmak stuff someone or something in v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak stuff someone or something in v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak keep someone or something in with someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanına yerleştirmek keep someone or something in with someone or something v.
birinin/bir şeyin (bir şeyin) içinde kalmasına izin vermek leave someone or something in (something) v.
(birinin bir şeyin bir şeyden) modelini çıkarmak model (someone or something) in (something) v.
(birinin/bir şeyin) işine karışmak nose in on (someone or something) v.
birinin/bir şeyin özelliği olmak reside in someone or something v.
birinin/bir şeyin içinde yatmak reside in someone or something v.
birinin/bir şeyin belirli bir özelliğini takdir etmek/görmek see in v.
birinin/bir şeyin belirli bir kişisel yönünü görmek/takdir etmek see in v.
birinin/bir şeyin belirli bir özelliğini takdir etmek/görmek see something in someone or something v.
birinin/bir şeyin belirli bir kişisel yönünü görmek/takdir etmek see something in someone or something v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeye sarmak wreathe someone or something in something v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeyle çevirmek wreathe someone or something in something v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeyle kuşatmak wreathe someone or something in something v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeyle kaplamak wreathe someone or something in something v.
(birinin/bir şeyin) adına araya girmek intercede for (someone or something) v.
biri/bir şey adına (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak intercede with (someone or something) v.
(biri adına birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak intercede (for someone) (with someone or something) v.
birinin/bir şeyin geriye doğru birine/bir şeye gitmesini sağlamak back someone or something into someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne düşmek tumble into someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne yuvarlanmak tumble into someone or something v.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak tune into (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi çıkarmak denude someone or something of something v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi soymak denude someone or something of something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini soymak denude someone or something of something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak kick something off (of) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak kick something off v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde güçlenmek mount against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde gelişmek mount against (someone or something) v.
birinin/bir şeyin üzerine işemek piss on someone/something v.
birinin/bir şeyin üzerine çişini yapmak piss on someone/something v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak pour out on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek pour out on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine gelmek pour out on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak pour out on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökmek pour out on (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak pour something out on (to) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek pour something out on (to) someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak pour something out v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek pour something out v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak pour out onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek pour out onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine gelmek pour out onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak pour out onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökmek pour out onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yerine getirmesi gereken bazı gereklilikler/zorunluluklar olmak require (something) of (someone or something) v.
koşarak birinin/bir şeyin yanına inmek run down to someone or something v.
(birinin/bir şeyin) beğenisini kazanmak score with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) takdirini kazanmak score with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) övgüsünü kazanmak score with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) gözünde itibar kazanmak score with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) güvenini kazanmak score with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) gözünde saygınlık kazanmak score with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) yağdırmak shower (something) on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) yağdırmak shower (something) upon (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine örtmek slip something over someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine dökmek slop something on someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine saçmak slop something on someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine dökmek slop something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine saçmak slop something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin yüzeyine/derisine yaymak smooth something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin yüzeyine/derisine ovarak sürmek smooth something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin yüzeyine/derisine yaymak smooth something on v.
bir şeyi birinin/bir şeyin yüzeyine/derisine ovarak sürmek smooth something on v.
(birinin/bir şeyin) her yerine sıçratmak splash all over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) her yerine işlemek splash all over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) başından aşağı dökmek splash all over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne bir şey döküp/sıçratıp sırılsıklam etmek splash all over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) her tarafını ıslatmak/batırmak splash all over (someone or something) v.
birinin/bir şeyin her yerine sıçramak/sıçratmak splatter someone or something up v.
birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek sprinkle something on someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek sprinkle something to someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek sprinkle something on v.
bir şeyi birinin/bir şeyin uğruna ziyan etmek squander something on someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerinden geçmek squash someone or something up v.
(birinin/bir şeyin) karşısına (bir şeyi) engel olarak çıkarmak stack (something) against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) başarısına bir engel teşkil etmek stack (something) against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine bir damga basmak stamp (something) onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) damgalamak stamp (something) onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine basmak stamp on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde tepinmek stamp on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine bir damga basmak stamp on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine bir şey damgalamak stamp on (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine basmak/damgalamak stamp something upon someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine basmak/damgalamak stamp something on someone or something v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çıkarmak strip (someone or something) of (something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) söküp atmak strip (someone or something) of (something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çekip çıkartmak strip (someone or something) of (something) v.
birinin/bir şeyin bir şeyini çekip almak strip someone or something of something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini çalmak strip someone or something of something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini zorla almak strip someone or something of something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini elinden almak strip someone or something of something v.
(birinin/bir şeyin) görselini (birinin/bir şeyin) görselinin üzerine yerleştirmek superimpose (someone or something) on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) görselini (birinin/bir şeyin) görseline fotomontajla eklemek superimpose (someone or something) on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) görselini (birinin/bir şeyin) görselinin üzerine yerleştirmek superimpose (someone or something) onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) görselini (birinin/bir şeyin) görseline fotomontajla eklemek superimpose (someone or something) onto (someone or something) v.
(birini/kendini birinin/bir şeyin) yerine koymak superimpose (someone or oneself) on (someone or something) v.
(birini/kendini birinin/bir şeyin) yerinde hayal etmek superimpose (someone or oneself) on (someone or something) v.
(birini/kendini birinin/bir şeyin) yerine koymak superimpose (someone or oneself) onto (someone or something) v.
(birini/kendini birinin/bir şeyin) yerinde hayal etmek superimpose (someone or oneself) onto (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünden hızla çekip almak swish (something) off of (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünden fışt/cart diye çekip almak swish (something) off of (someone or something) v.
birinin/bir şeyin yüzünü bir şeye döndürmek/çevirmek turn someone or something to something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde yönlendirmek weight something against someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde olacak şekilde işlemek weight something against someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde olacak şekilde yapmak weight something against someone or something v.
bir şeyin birinin/bir şeyin aleyhinde olacak tarafına ağırlık vermek weight something against someone or something v.
bir şeye birinin/bir şeyin aleyhinde olacak açısından bakmak weight something against someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde değerlendirmek/tartmak weight something against someone or something v.
biri için birinin/bir şeyin bakımını üstlenmek keep someone or something for someone v.
birinin bir şeyin üzerinde kalmasına yardım etmek keep someone on (something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında durmaya devam etmek keep with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) bir kusuru/eksiği knock against (someone or something) v.
havadan birinin/bir şeyin üstüne imek land upon v.
birinin/bir şeyin bir şeyini sağmak milk someone/something for something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini sömürmek milk someone/something for something v.
birinin/bir şeyin bir şeyinden faydalanmak milk someone/something for something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini yolmak milk someone/something for something v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılmak nuzzle up (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına sokulmak nuzzle up (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılmak nuzzle up against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına sokulmak nuzzle up against (someone or something) v.
birinin/bir şeyin bir şeyini tüketmek drain someone or something of something v.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak tweak something off (of) someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi silkmek tweak something off (of) someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek tweak something off (of) someone or something v.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak tweak something off v.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi silkmek tweak something off v.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek tweak something off v.
(birinin/bir şeyin) ününe gölge düşürmek blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) ününe leke sürmek blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) ismini lekelemek blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) namına leke sürmek blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde konuşmak blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) ününe gölge düşürmek blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) ününe leke sürmek blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) ismini lekelemek blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) namına leke sürmek blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde konuşmak blow on (someone or something) [obsolete] v.
birinin/bir şeyin yükünü başka birinin/bir şeyin üzerine yıkmak pawn off v.
birinin/bir şeyin yükünü başka birinin/bir şeyin üzerine atmak pawn off v.
birinin/bir şeyin yükünü başka birine/bir şeye yüklemek pawn off v.
birinin/bir şeyin sorumluluğunu başka birinin/bir şeyin üzerine yıkmak pawn off v.
birinin/bir şeyin sorumluluğunu başka birinin/bir şeyin üzerine atmak pawn off v.
birinin/bir şeyin sorumluluğunu başka birine/bir şeye yüklemek pawn off v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yaymak smear something on someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yaymak smear something onto someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yaymak smear something on v.
birinin/bir şeyin üstüne hapşırmak sneeze on someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne aksırmak sneeze on someone or something v.