(tamamen) farklı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(tamamen) farklı



Bedeutungen von dem Begriff "(tamamen) farklı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Idioms
(tamamen) farklı (quite) another story expr.
(tamamen) farklı a (quite) different story expr.

Bedeutungen, die der Begriff "(tamamen) farklı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
insanlara kendilerinden tamamen farklı durum veya bakış açılarını deneyimlemeyi öğreterek kişilerarası farkındalığı artırmayı amaçlayan bir yöntem consciousness-raising n.
tamamen farklı disparate adj.
tamamen farklı contrary adj.
tamamen farklı unconsolidated adj.
farklı iki kültürün alışkanlıklarının ve değerlerinin kaynaşması ve her ikisinin de tamamen asimile olmaması ile karakterize edilen marginal adj.
tamamen farklı olarak disparately adv.
Phrasals
(bir şeyden) tamamen farklı olmak contrast to (something) v.
Phrases
tamamen farklı bir durum/olay something else entirely v.
işin gerçeği ise bundan tamamen farklı/bunun tamamen tersi nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr.
Colloquial
tamamen farklı different as night and day expr.
tamamen farklı not anything like expr.
tamamen başka/farklı bir şey whole other thing expr.
Idioms
önceki durumdan tamamen farklı olan özel durum new ballgame n.
(tamamen) farklı/yeni bir durum a different/new ball game n.
(tamamen) farklı/yeni bir durum a (whole) different/new ball game n.
tamamen farklı bir durum a totally different ballgame n.
tamamen farklı bir durum a (whole) new ballgame n.
tamamen ayrı/farklı bir konu another kettle of fish n.
tamamen ayrı/farklı bir hikaye another story n.
tamamen farklı yerlerde olmak be way off beam [uk] v.
tamamen farklı yerlerde olmak be way off beam [uk] v.
tamamen farklı bir konu olmak be another kettle of fish v.
tamamen farklı bir konu olmak be a different kettle of fish v.
tamamen farklı bir konu olmak be a whole other kettle of fish v.
tamamen farklı bir konu/şey olmak be another thing v.
tamamen birbirinden farklı olan as alike as chalk and cheese adj.
tamamen farklı like night and day expr.
tamamen farklı not anywhere near expr.
tamamen farklı bir konu/mesele another pair of shoes expr.
tamamen ayrı/farklı bir hikaye (quite) another story expr.
tamamen ayrı/farklı bir hikaye a (quite) different story expr.
Biology
her iki ebeveynden de tamamen farklı olan bir yavru oluşumu xenogeny n.
bir doku türünün farklı bir doku türüyle tamamen çevrili olduğu (kimera) periclinal adj.
Social Sciences
toplumun diğer bölümünden tamamen farklı olan sosyokültürel kalıplar counter-culture n.