Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | diet n. | diyet | ||
A good diet is crucial and is an aid to good health. İyi bir diyet çok önemlidir ve sağlığın korunmasına yardımcı olur. More Sentences |
||||
Common Usage | diet n. | perhiz | ||
All these symptoms are rather usual for powerful diet plan pills. Bu semptomların her biri etkili perhiz hapları için oldukça olağandır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | diet n. | oturum | ||
The Diet is now in session. Meclis şimdi oturumda. More Sentences |
||||
General | diet n. | kurultay | ||
He has numerous friends in the Diet. Kurultayda çok sayıda arkadaşı var. More Sentences |
||||
General | diet n. | meclis | ||
In Japan there has been a bill, and the Japanese Diet has created a league against the death penalty. Japonya'da bir yasa tasarısı hazırlandı ve Japon Meclisi ölüm cezasına karşı bir birlik oluşturdu. More Sentences |
||||
General | diet n. | yiyecek | ||
The main diet in Japan is rice. Japonya'da ana yiyecek pirinçtir. More Sentences |
||||
General | diet n. | beslenme biçimi | ||
Seaganism is a fishy diet. Deniz veganlığı kuşku yaratan bir beslenme biçimi. More Sentences |
||||
General | diet v. | perhiz yapmak | ||
I'll start dieting tomorrow. Yarın perhiz yapmaya başlayacağım. More Sentences |
||||
General | diet v. | diyet yapmak | ||
I'll start dieting tomorrow. Yarın diyet yapmaya başlayacağım. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | diet n. | kurultay | ||
The Diet will meet on Tuesday. Kurultay Salı günü toplanacak. More Sentences |
||||
Dentistry | ||||
Dentistry | diet n. | beslenme | ||
Exposure to lead in the diet is well within safe limits. Beslenmede kurşuna maruz kalma güvenli sınırlar içindedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | diet n. | rejim | ||
General | diet n. | beslenme düzeni | ||
General | diet n. | gıda | ||
General | diet n. | rejim yemeği | ||
General | diet n. | gıda rejimi | ||
General | diet n. | düzenli olarak sunulan şey | ||
General | diet n. | alışkanlık halinde yapılan aktiviteler | ||
General | diet n. | kurultay üyeleri | ||
General | diet n. | meclise katılanlar | ||
General | diet n. | düzenli yararlanılan şey | ||
General | diet v. | rejim yapmak | ||
General | diet v. | rejim yaptırmak | ||
General | diet v. | perhiz vermek | ||
General | diet v. | diet yapmak | ||
General | diet adj. | az kalorili | ||
General | diet adj. | kalorisiz | ||
General | diet adj. | kilo kaybını destekleyen | ||
General | diet adj. | iştahı bastıran | ||
Politics | ||||
Politics | diet n. | genel meclis | ||
Politics | diet n. | millet meclisi | ||
Technical | ||||
Technical | diet n. | ingiliz darphanesinde analiz edilmek üzere levhadan kesilmiş metal örneği | ||
Medical | ||||
Medical | diet v. | rejim yapmak | ||
Biochemistry | ||||
Biochemistry | diet n. | besidüzen | ||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | diet n. | besindüzen | ||
History | ||||
History | diet n. | kutsal roma imparatorluğu'nda din adamları, soylular ve halkın bir araya gelmesi | ||
Archaic | ||||
Archaic | diet n. | yiyecek ödemesi | ||
Archaic | diet n. | gıda ödemesi | ||
Archaic | diet n. | geçim masrafları için verilen para | ||
Archaic | diet n. | kısa yolculuk | ||
Archaic | diet n. | kısa mesafe | ||
Archaic | diet n. | yolculuk | ||
Archaic | diet n. | güzergah | ||
Archaic | diet v. | yiyecek sağlamak |