genetik - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

genetik



Bedeutungen von dem Begriff "genetik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
genetik genetics n.
genetik genetic adj.
Biology
genetik genetics n.
genetik genetic adj.
Linguistics
genetik genetic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "genetik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 447 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
biyokimyasal genetik biochemical genetics n.
moleküler genetik molecular genetics n.
genetik psikoloji genetic psychology n.
genetik yapı genetic n.
genetik açıdan kanser genetic aspects cancer n.
genetik olarak insan ırkının ıslahı bilimi eugenics n.
genetik özelliklerini dölüne geçirebilme prepotency n.
genetik algoritmalar genetic algorithms n.
genetik mühendisliği genetic engineering n.
genetik mühendisi genetic engineer n.
genetik bileşen genetic component n.
genetik hile genetic trick n.
genetik sır genetic secret n.
belirli bir durumun genetik doğasının erken belirlenmesi early identification of the genetic nature of a given condition n.
genetik kökenli ayrımcılık genetic discrimination n.
genetik bağlantı genetic link n.
genetik danışman genetic counselor n.
genetik değişime uğramak mutate v.
genetik değişime uğratmak mutate v.
genetik aktarımını durdurmak suppress v.
genetik aktarımını engellemek suppress v.
genetik olarak insan ırkının ıslahı ile ilgili eugenical adj.
genetik rekombinasyondan kaynaklanmayan nonrecombinant adj.
genetik rekombinasyonla ilgili olmayan nonrecombinant adj.
genetik olarak farklı olan allogenic adj.
genetik bilimine ait genetic adj.
genetik bilimiyle ilgili genetic adj.
genetik olarak baskılanan suppressed adj.
genetik aktarımı engellenen suppressed adj.
Phrasals
(birinden genetik bir özellik) almak inherit (something) from (someone) v.
Colloquial
genetik mühendisliği ürünü olan bebek designer baby n.
Trade/Economic
genetik ayrımcılık genetic discrimination n.
genetik modifikasyonlar usage of genetic modification n.
Law
genetik bilgi taciz yasası genetic information nondiscrimination act (gina) n.
genetik parmak izi (inceleme) genetic fingerprinting n.
genetik kaynaklara erişim access to genetic resources n.
Politics
genetik olarak yapıları değiştirilmiş organizmalar genetically modified organisms n.
sağlık için yaşam bilimleri genetik bilim ve biyoteknoloji life sciences genomics and biotechnology for health n.
tarımda genetik kaynakların muhafazası karakterizasyonu toplanması ve kullanılması komitesi committee on the conservation characterisation collection and utilisation of genetic resources in agriculture n.
Institutes
genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar genetically modified organism n.
Technical
genetik bilgi aktarımı transduction n.
genetik yapı genetic endowment n.
genetik yapı genetic constitution n.
genetik bilimi genetic science n.
genetik danışma genetic counselling n.
genetik özellik genotype n.
genetik materyal genetic material n.
genetik algoritma metodu genetic algorithm method n.
genetik bilimi genetics n.
genetik facia genetic disease n.
genetik özellik derivation n.
aynı genetik yapıya ait isologous adj.
genetik özelliksel genotypical adj.
genetik özelliksel genotypic adj.
genetik olarak belirlenmiş wired adj.
genetik olarak genetically adv.
Computer
genetik programlama genetic programming n.
Informatics
genetik programlama genetic programming n.
kartezyen genetik programlama cartesian genetic programming n.
genetik bilgi information n.
Telecom
genetik algoritma genetic algorithm n.
Medical
radyasyonun genetik etkilerini inceleyen radyobiyoloji bölümü radiogenetics n.
beyindeki sinir hücrelerinin ve omuriliğin tahrip olmasına neden olan genetik bir hastalık tay-sachs disease n.
beyindeki sinir hücrelerinin ve omuriliğin tahrip olmasına neden olan genetik bir hastalık tay-sachs n.
performansı arttırmak veya kas büyümesini teşvik etmek için kaslara genetik materyalin enjekte edildiği bir tür doping gene doping n.
aynı türden olup farklı genetik yapıdaki vericiden nakledilen doku veya organ allograft n.
aynı türden olup farklı genetik yapıdaki vericiden nakledilen doku veya organ homograft n.
aynı türden olup farklı genetik yapıdaki vericiden nakledilen doku veya organ allotransplant n.
aynı türden olup farklı genetik yapıdaki vericiden yapılan doku veya organ nakli allotransplant n.
ailede genetik olarak etkilenmiş ilk vaka proband n.
bilinmeyen genetik etkiler unknown genetic effects n.
bir genetik hastalığın ailede ilk belirlendiği aile üyesi propositus n.
davranışsal genetik behavioral genetics n.
genetik bozukluk genetic abnormality n.
genetik etkiler reproductive effects n.
genetik tarama genetic screening n.
genetik geçişli hastalık inherited disorder n.
genetik miras genetic inheritance n.
genetik bozukluk genetic disease n.
genetik vektörler genetic vectors n.
genetik geçiş hipotezi genetical transition hypothesis n.
genetik şifre genetic code n.
genetik analiz genetic n.
genetik konsültasyon genetic consultation n.
genetik sensorinöral işitme kaybı genetic sensorineural hearing loss n.
genetik rekombinasyon genetic recombination n.
genetik polimorfizm genetic polymorphism n.
genetik faktörler genetic factors n.
genetik olarak duyarlı hayvanlar genetically susceptible animals n.
genetik cinsiyet genetic sex n.
genetik işaretleyiciler genetic markers n.
genetik linkaj genetic linkage n.
genetik çeşitlilik genetic variability n.
genetik danışmanlık genetic counseling n.
genetik bozukluk inherited disease n.
genetik bozukluk hereditary disease n.
genetik polimorfizm genetic polimorfism n.
genetik geçiş genetic transition n.
genetik bozukluk genetic defect n.
genetik etki genetic effect n.
genetik çeviri genetic translation n.
genetik danışmanlık genetic counselling n.
genetik bozukluklar genetic disorders n.
genetik mühendislik genetic engineering n.
genetik materyel genetic material n.
genetik bozukluk genetic disorder n.
genetik risk faktörleri genetic risk factors n.
genetik mutasyona yol açma olayı mutagenesis n.
genetik yatkınlık genetic susceptibility n.
genetik test progeny testing n.
genetik ünitesi genetics unit n.
genetik transkripsiyon genetic transcription n.
genetik faktör genetic factor n.
genetik orijinli risk faktörleri genetically originated risk factors n.
genetik sendrom genetic syndrome n.
genetik yatkınlık genetic predisposition n.
genetik poliforfizm genetic polymorphism n.
genetik miras genetic heritage n.
genetik hastalığı olan bir organizmadaki bozuk genin başka bir genle değiştirilmesi gene therapy n.
genetik sendromlar genetic syndromes n.
genetik mutasyon genetic mutation n.
genetik bozukluk inherited disorder n.
genetik geçmiş genetic background n.
genetik danışma genetic counseling n.
genetik olarak yatkın kişi genetically susceptible person n.
genetik geçmiş genetic history n.
genetik bozukluk hereditary condition n.
genetik inceleme ile tanı alan cadasil olgusu genetically diagnosed cadasil case n.
genetik beslenme bilimi nutrigenomics n.
genetik tarama yöntemleri genetic screening methods n.
genetik belirleyiciler genetic markers n.
genetik geçişli hastalık genetic disease n.
genetik bozukluk congenital disease n.
genetik kod genetic code n.
genetik teknikler genetic techniques n.
kansere eğilimli genetik bozukluklar cancer prone genetic disorders n.
kısırlık-erkek genetik faktörler infertility-male genetic factors n.
kısırlıkta (kısırlığın nedeni olarak) dişil genetik etkenler infertility-female genetic factors n.
kısırlıkta eril genetik etkenler infertility-male genetic factors n.
moleküler genetik molecular genetic n.
mikrobik genetik microbial genetics n.
otozomal baskın aktarılan genetik hastalık an autosomal dominant inherited genetic disease n.
preimplantasyon genetik tanı embryo screening n.
preimplantasyon genetik tanı preimplantation genetic diagnosis (PGD) n.
preimplantasyon genetik tanı preimplantation genetic diagnosis n.
radyasyonun neden olduğu genetik etkiler genetic disorders n.
santral sinir sisteminin genetik bozukluklara bağlı sendromları dysgenetic syndromes of central nervous system n.
tıbbi genetik medical genetics n.
timüs bezlerini etkisiz hale getiren genetik mutasyon sonucunda aşırı derecede azalan t-hücreleri yüzünden bağışıklık sistemi devre dışı bırakılan laboratuvar faresi nude mouse n.
tanımlı genetik faktörler genetically defined factors n.
yüksek riskli genetik faktörler high-risk genetic factors n.
virüslerin genetik yapısını analiz etmek için dna dizilemesinde kullanılan virüs dna'sına gömülü bir cam preparat virus chip n.
ailelerde genetik nedenle meydana geldiği düşünülen sağlık sorunları heredofamilial n.
aynı türden olup genetik olarak farklı bireyler arasında cerrahi doku nakli homograft n.
alıcı ile aynı türden olup genetik olarak farklı bir donörden nakledilen greft homotransplant n.
aynı türün genetik olarak farklı bireyleri arasında yapılan cerrahi doku nakli homotransplant n.
genetik ve immünolojik olarak farklı bir doku nakli yapılmış kimse chimera n.
genetik ve immünolojik olarak farklı bir doku nakli yapılmış kimse chimaera n.
insanların genetik yapılarındaki değişiklik ile ilaç faaliyetleri arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalı pharmacogenomics n.
ilaç faaliyetleri üzerinden insanın genetik çeşitliliğinin incelendiği bir bilim dalı pharmacogenomics n.
kalbin sol ve sağ bölümlerinin arasındaki septumda görülen genetik abnormalite septal defect n.
genetik geçişli orak hücreli anemi taşıyıcılığı sickle cell trait n.
yoğun, kırılgan kemikler ve cüceliğin görüldüğü genetik bir bozukluk pyknodysostosis n.
adli genetik forensic genetic adj.
genetik olarak yatkın genetically-predisposed adj.
genetik değişime uğramamış noncrossover adj.
genetik mutasyona yol açan mutagenic adj.
türde aniden oluşan genetik değişmeyle ilgili saltatory adj.
birçok sistrona ait genetik bilgi içeren polycistronic adj.
farklı genetik yapıda iki veya daha fazla hücreden oluşan polyclonal adj.
farklı genetik yapıda iki veya daha fazla hücre içeren polyclonal adj.
(hücreler) farklı genetik yapıda iki veya daha fazla hücreden türeyen polyclonal adj.
Psychology
genetik psikoloji psychogenetics n.
genetik epistemoloji genetic epistemology n.
genetik tanım genetic description n.
genetik sürüklenme genetic drift n.
genetik danışmanlık genetic counseling n.
genetik programlama teorileri genetic programming theories n.
genetik yöntem genetic method n.
genetik asimilasyon genetic assimilation n.
genetik bilim genetics n.
psikiyatrik genetik psychiatric genetics n.
genetik psikoloji genetic psychology n.
Pathology
kas gruplarında klonus ve ilerleyen zihinsel bozulmanın yaşandığı, genetik sebeplerden kaynaklı epilepsi lafora's disease n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce normal dwarf n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce true dwarf n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce primordial dwarf n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce hypoplastic dwarf n.
beyindeki sinir hücrelerinin ve omuriliğin tahrip olmasına neden olan genetik bir hastalık amaurotic idiocy [obsolete] n.
anormal kromozomal ve genetik bulgu abnormal chromosomal and genetical finding n.
iskelet kaslarında aşırı miktarda glikojen birikmesi ile zayıflığa ve kramplara yol açan genetik bir hastalık mcardle's disease n.
pıhtılaşma faktörlerinin birinin eksikliği veya anormalliği nedeniyle kanın normal olarak pıhtılaşmadığı cinsiyete bağlı genetik hastalık hematophilia [obsolete] n.
hastalığı genetik faktörler yerine büyüme hormonu eksikliğinden kaynaklı cüce hypophysial dwarf n.
yüksek beta-lipoprotein ve kolestrol seviyesi ile tanımlanan genetik bir hastalık hyperbetalipoproteinemia n.
genetik demir zehirlenmesi classic hemochromatosis n.
genetik demir zehirlenmesi idiopathic hemochromatosis n.
faktör viii eksikliği nedeniyle meydana gelen genetik hemofili classical haemophilia n.
faktör viii eksikliği nedeniyle meydana gelen genetik hemofili classical hemophilia n.
kafatasının kule biçimini aldığı genetik bir hastalık oxycephaly n.
kasları etkileyen nadir bir genetik hastalık distal muscular dystrophy n.
beyin yarımküresinde kalınlaşmaya yol açan genetik bir malformasyon pachygyria n.
genetik bir metabolizma bozukluğu pku (a genetic disorder of metabolism) n.
genetik etkenlerden kaynaklanan ve ışığa karşı aşırı duyarlılığa yol açan bir bozukluk porphyria n.
lipid metabolizmasında görülen genetik bir bozukluk gaucher's disease n.
kafatasının uzun ve yanlardan dar olduğu genetik bozukluk scaphocephaly n.
ailelerde genetik nedenle meydana geldiği düşünülen (sağlık sorunu) heredo-familial adj.
Pharmaceutics
genetik olarak işlenmiş sentetik insan insülini içeren ilaç markası humulin® n.
ilaçlara gösterilen tepki ve genetik yapının bu durum ile olan ilişkisini inceleyen bir bilim dalı pharmacogenetics n.
Dermatology
cildin balık puluna benzediği genetik geçişli bir deri hastalığı fishskin disease n.
Optics
renk tonundaki farklılıkların ayırt edilemediği genetik bir bozukluk colour vision deficiency n.
Food Engineering
genetik yapısı değiştirilmiş ya da genetik olarak modifiye edilmiş gıda maddesi genetically modified food n.
genetik olarak değiştirilmiş gıda genetically modified food n.
genetik yapısı değiştirilmiş ya da genetik olarak modifiye edilmiş gıda maddesi frankenfood n.
Math
kaos teorisi, genetik algoritmalar gibi karmaşık sistemlerin incelenmesi complexity theory n.
Chemistry
(molekül) genetik olarak farklı iki bileşenden oluşan chimaeric adj.
Biology
tek atadan üretilmiş klon grubundaki genetik olarak özdeş yeni bireylerden her biri ramet n.
genetik maddelerin kombinasyonundan oluşan yapı recombinant n.
genetik mühendisliği ile üretilen materyal recombinant n.
köpekler ve kurtlar gibi ortak genetik özelliklere sahip, melezlenebilen türler veya alttürler cenospecies n.
genetik haritalamada kromozom uzunluğu birimi centimorgan n.
genetik kodda aynı amino asit için çoklu kodonlar bulunması redundancy n.
organizmanın genetik ve çevresel faktörlerden etkilenen yapısı, işlevi ve özelliği character n.
herhangi bir amino asit kodlamayıp genellikle protein sentezinde moleküler zinciri sonlandıran genetik bilgi nonsense n.
nörolojik bozuklukların gelişiminde payı olan genetik faktörlerin incelenmesi bilim dalı neurogenetics n.
protein sentezini sonlandıran mesajcı rna'daki genetik kodon termination codon n.
protein sentezini sonlandıran mesajcı rna'daki genetik kodon stop codon n.
protein sentezini sonlandıran mesajcı rna'daki genetik kodon terminator n.
bireyin homozigot mu yoksa heterozigot mu olduğunu tespit etmek için yapılan genetik test testcross n.
bireyin homozigot mu yoksa heterozigot mu olduğunu tespit etmek için yapılan genetik test test-cross n.
genetik transkripsiyon transcription n.
yeni genetik kombinasyonlar oluşturmak için farklı kaynaklardan gelen genlerin yeniden birleştirilmesi gene splicing n.
transfer edilmiş genetik materyal içeren bakteri hücresi transductant n.
genetik maddenin bir hücre veya virüsten izole edilmiş başka bir hücreye transfer edilmesi transfection n.
genetik materyalin genomda yer değiştirebilen bir segmenti transposable element n.
belirli bir geni tahrip edilmiş veya yapay bir dna parçası ile değiştirilmiş bu nedenle fenotipik değişiklikler gösteren genetik mühendisliği ürünü deney faresi knockout mouse n.
belirli bir geni tahrip edilmiş veya yapay bir dna parçası ile değiştirilmiş bu nedenle fenotipik değişiklikler gösteren genetik mühendisliği ürünü deney fareleri knockout mice n.
çoğunlukla farklı biyolojik türlerden elde edilen dna moleküllerinin genetik mühendislik yöntemleri ile kesilmesi ve elde edilen dna parçalarının birleştirilmesi işlemi recombinant dna n.
ebeveynde ve yavruda aynı genetik özellikler bulunması homochronous n.
genetik kod genetic code n.
genetik potansiyel morphogenetic potential n.
genetik olarak değişime uğratılmış bitkiler genetically modified plants n.
genetik toksisite testleri genetic toxicity tests n.
genetik klonlama genetical cloning n.
genetik harita gene map n.
genetik kirlenme genetic pollution n.
genetik yapı genetic makeup n.
genetik işaretleyiciler genetic markers n.
genetik olarak değişime uğratılmış organizmanın karakterize edilmesi characterization of the genetically modified organism n.
genetik varyasyon genetic variation n.
genetik test genetic testing n.
genetik manipülasyon genetic manipulation n.
genetik denge genetic equilibrium n.
genetik tavlama genetic annealing n.
genetik mutasyon genetic mutation n.
genetik şifre genetic code n.
genetik harita genetic blueprint n.
genetik kayma genetic drift n.
genetik harita genetic map n.
genetik kalıtım genetic inheritance n.
genetik bilimci geneticist n.
genetik yapısı değiştirilmiş bitki genetically modified plant n.
genetik mutasyon uzmanı genetic mutation specialist n.
genetik mühendisliği genetic engineering n.
genetik transkripsiyon genetic transcription n.
genetik faktörler genetic factors n.
genetik uzaklaştırma genetic swamping n.
genetik etki genetic influence n.
genetik etki genetic effect n.
genetik kazanç genetic gain n.
genetik bilimcisi geneticits n.
genetik özellikleme genotyping n.
genetik profesörü professor of genetics n.
genetik yapı genetic structure n.
genetik danışma genetic counseling n.
genetik değişimli gıda genetically modified food n.
genetik faktör genetic factor n.
genetik müdahale genetic intervention n.
genetik olarak değiştirilerek bağışıklık sistemi kapatılmış ve tümörlere hiçbir direnç göstermeyen deney faresi nude mouse n.
genetik tarama genetic screening n.
genetik teknikler genetic techniques n.
genetik kısırlık genetic sterility n.
genetik olarak değiştirilmiş organizmalar genetically engineered organisms n.
genetik köken genetic origin n.
genetik mühendislik genetic engineering n.
genetik harita genome map n.
genetik sapma genetic deviation n.
genetik bozukluk genetic disorder n.
genetik farklılıklar genetic differences n.
genetik çeviri genetic translation n.
genetik mutasyon uzmanı genetic mutation expert n.
genetik yapısı değiştirilmiş hayvan transgenic animal n.
genetik erozyon genetic erosion n.
genetik hastalıklar genetic diseases n.
genetik vektörler genetic vectors n.
homolog kromozomlar arasında meydana gelen genetik materyal aktarımı chromosomal crossover n.
homolog kromozomlar arasında meydana gelen genetik materyal aktarımı chromosomal crossing-over n.
mikrobiyal genetik microbial genetics n.
(genetik) nesil değişimi alternation of generations n.
kopyalanarak çoğaltılmış genetik materyal içeren kromozomal dna segmenti amplicon n.
genetik materyalin kopyalanması amplification n.
belirli bir özelliğe veya kişilik özelliğine genetik yatkınlık anlage n.
genetik modifikasyon genetic modification n.
türün ya da genetik yapının evrimsel tarihinde bulunmayan bir özelliğin embriyo gelişimi sırasında belirmesi kainogenesis n.
dna analizi ile bir embriyonun kalıtım yoluyla herhangi bir genetik bozukluk alıp almadığını belirleme yöntemi karyomapping n.
kantitatif genetik quantitative genetics n.
nicel genetik quantitative genetics n.
genetik harita map n.
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin michurinism n.
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin lysenkoism n.
genetik çeşitliliği sınırlı olan küçük popülasyon microspecies n.
genetik olarak farklı iki veya daha fazla çekirdeği olan hücre heterokaryon n.
genetik özelliklerin yalnızca dişiler aracılığıyla kalıtılması hologyny n.
genetik lokuslarda eşit alellere sahip diploid birey homozygote n.
belirli genetik materyale sahip organizma host n.
insanlara ait tüm genetik materyalin üzerinde araştırma yapan uluslararası bir proje human genome project n.
genellikle biyokimyasal ve genetik bozuklukları teşhis amacıyla belirli bir dna, rna veya protein molekülünün yapısının tanımlanıp belgelenmesi molecular profiling n.
taksonun evrimleşirken alabileceği ve genetik, ekolojik veya diğer faktörlerce tanımlanan olası vücut biçimleri morphospace n.
organizmanın gelişirken alabileceği ve genetik, ekolojik veya diğer faktörlerce tanımlanan olası vücut biçimleri morphospace n.
genetik materyalin çiftlenmesi ( nükleotit dizilimi) repeat n.
genetik materyalin, tek hücreli organizmanın veya virüsün çoğalma veya kendini kopyalama süreci replication n.
mevcut organizmanın somatik hücre çekirdeğinin çekirdeği çıkartılmış yumurta hücresine aktarılması yöntemiyle genetik olarak kopyalanması reproductive cloning n.
rna molekülünün ters transkiptazı sonrasında dna sekansına dahil edilebilen genetik element retroelement n.
genetik bağlantı haritası linkage map n.
genetik yük load n.
konak bakterinin bir fajı kendi genetik materyaline entegre etmesi lysogeny n.
konak bakterinin bir fajı kendi genetik materyaline entegre etmesi lysogenicity n.
tek bir atadan üreyip genetik olarak aynı bireylerden oluşan grup genet n.
genetik çeşitlilik genetic diversity n.
genetik mühendisliği genetic engineering n.
genetik parmak izi genetic fingerprint n.
genetik yük genetic load n.
genetik haritalama genetic mapping n.
genetik işaretleyici genetic marker n.
genetik profil çıkarma genetic profiling n.
organizma, tür veya grubun genetik özellikleri ve oluşumu genetics n.
belirli bir genetik yapıyı paylaşan insan sınıfı veya grubu genotype n.
bir organizma içerisinde yer alan genetik materyale ait rna bileşeni ribotype n.
farklı genetik yapıdaki hücrelerin fetüs veya embriyoyla birleştirilmesi chimaerism n.
farklı genetik bileşime sahip iki veya daha fazla dokudan oluşan organizma, organ veya parça chimera n.
farklı genetik bileşime sahip iki veya daha fazla dokudan oluşan organizma, organ veya parça chimaera n.
(insan) genetik olarak farklı olan iki hücre dizisi içeren iki farklı embriyodan gelişme chimerism n.
çocuğun genetik olarak anneye ait olup anne karnında değişen hücrelere sahip olması chimerism n.
genetik mühendisliği ile değiştirilmiş veya üretilmiş gen designer gene n.
eşeyli üreyen organizmalarda genetik malzemelerin sonraki hücrelere aktarılmasını sağlayan, gamet üreten hücreler germ line n.
bir türe veya gruba ait, araştırma ve koruma amaçlı kullanılan genetik malzeme germ plasm n.
eşeyli üreyen organizmalarda genetik malzemelerin sonraki hücrelere aktarılmasını sağlayan, gamet üreten hücreler germline n.
uzun vadede küçük genetik değişikliklerin birikmesiyle yeni türlerin evrilmesi gradualism n.
hayvanlar arasındaki genetik ilişkilerin immünolojik reaksiyon karşılaştırma yoluyla incelenmesi immunogenetics n.
genetik gen farklılaşması imprinting n.
bakterilerin genetik olarak dönüştürülebilirliği competence n.
farklı genetik özelliklere sahip çeşitli melezler üretmek için tasarlanmış seçili bir ebeveyn grubu içindeki melezleme şeması diallel n.
eşeysiz üremeyle oluşmuş, genetik olarak özdeş hücre veya organizma grubu clon n.
tek bir progenitörden türeyip genetik olarak özdeş olan hücre veya organizma grubu clone n.
bir organizmadan diğerine aktarılıp genetik mühendisliğiyle çoğaltılan dna dizisi clone n.
(genetik biliminde) belirli bir özelliğin ikizlerin ikisinde de bulunması concordance n.
(genetik biliminde) belirli bir özelliğin ikizlerin her iki bireyinde bulunmasını ifade eden nicelik concordance rate n.
(bazı mantarlarda) genetik olarak farklı iki çekirdek içeren hücre dikaryon n.
(bazı mantarlarda) genetik olarak farklı iki çekirdek içeren hücre dicaryon n.
kromozomun genetik malzemenin tekrar edildiği bölümü duplication n.
iki genetik işaretleyicinin yeni bir konakçı bakteriye transfer edilmek üzere aynı anda tek bir bakteriyofaj içinde paketlenmesi cotransduction n.
bazı genetik özelliklerin birlikte aktarılma eğilimi coupling n.
mevcut gen sekansına eklenen genetik materyal kesiti insertion n.
genetik insersiyon yaratan mutasyon süreci insertion n.
iki kolu da aynı genetik bilgiyi taşıyan anormal kromozom isochromosome n.
belirli bir genetik repsessörü aktive eden küçük molekül corepressor n.
genetik parmak izi yöntemiyle dna'dan elde edilmiş baz çifti örüntüsü fingerprint n.
organizmaya ait genetik olarak kontrol edilen özellik phene n.
ırkın veya genetik olarak ilişkili organizma grubunun evrimi phylogeny n.
genetik ile belirlenen birincil cinsiyet karakteri primary sex character n.
genetik ile belirlenen birincil cinsiyet karakteri primary sex characteristic n.
genetik ile belirlenen birincil cinsiyet karakteri primary sexual characteristic n.
genetik yatkınlık preprogram n.
parental hattan bir veya birkaç genetik karakterle farklılaşan birey veya grup segregate n.
(dna diziliminde) genomda yer alan tek bir nükleotidin değişimi ile gelişen genetik varyasyon single nucleotide polymorphism n.
genetik çeşitlilik genetic diversity n.
bireyin homozigot mu yoksa heterozigot mu olduğunu tespit etmek için genetik test yapmak testcross v.
genetik transformasyona neden olmak transform v.
genetik kod belirtmek encode v.
genetik olarak belirlemek wire v.
genetik kalıtımla belirlemek hardwire v.
genetik mirasla kabiliyet vermek hardwire v.
(genetik materyali) birebir kopyalamak replicate v.
protein ve işletici kalıtın birleşmesi ile genetik transkripsiyonu önlemek repress v.
(çevresel koşullar etkisi ile) genetik varyasyon kopyalamak phenocopy v.
(çevresel koşullar etkisi ile) genetik varyasyon yaratmak phenocopy v.
genetik ifadesini engellemek silence v.
genetik maddelerin kombinasyonundan oluşan recombinant adj.
genetik bilimi ile ilgili olmayan nongenetic adj.
genetik yapısı değiştirilmiş organizmadan transgenic adj.
genetik yapısı değiştirilmiş organizmayla ilgili transgenic adj.
genetik yapısı değiştirilmiş organizma olan transgenic adj.
genetik unsurlardan ziyade gıda veya yem koşullarından kaynaklanan trophogenic adj.
genetik olarak özdeş genetically identical adj.
genetik olarak işlenmiş genetically modified adj.
genetik yapısı tıpa tıp aynı olan genetically identical adj.
genetik olarak işlenmiş genetically engineered adj.
genetik yapısı değiştirilmiş genetically modified adj.
genetik olarak işaretli genetically-marked adj.
genetik olarak değiştirilmiş genetically engineered adj.
genetik olarak değiştirilmiş genetically modified adj.
hücrebilim ve genetik metodlarını kullanarak soyaçekimi inceleyen biyoloji dalı ile ilgili cytogenetic adj.
genetik yapısı değiştirilmiş genetically engineered adj.
genetik olarak özdeş syngeneic adj.
genetik olarak eş syngeneic adj.
genetik olarak belirlenen blastogenic adj.
amino asit sentezleyen bir kodonun değişimini içeren (genetik mutasyon) missense adj.
değişen genetik yapılı hücrelere sahip (birey) mosaic adj.
genetik olarak farklı iki veya daha fazla hücre popülasyonuna sahip bir doku içeren chimeral adj.
genetik olarak farklı iki veya daha fazla hücre popülasyonuna sahip bir doku içeren chimeric adj.
genetik olarak farklı iki veya daha fazla hücre popülasyonuna sahip bir doku içeren chimerical adj.
(aynı soydaki hayvan hücreleri) genetik olarak aynı congenic adj.
takip eden nesiller boyunca genetik olarak birbirinin aynı bireylerden oluşturulan (suş) inbred adj.
genetik lokuslarda birbirleriyle faydalı etkileşim içinde olmaları nedeniyle yerleşmiş (alel) coadapted adj.
genetik olarak azalmış pigmentasyonla karakterize olan dilute adj.
temel yapı enzimi veya proteini için genetik veri kodlayan constitutive adj.
(yaşayan organizma) genetik olarak yatkın preprogrammed adj.
(genetik unsur) bencil selfish adj.
(genetik unsur) yalnızca kendi replikasyonunu gerçekleştiren selfish adj.
genetik mutasyona yol açacak şekilde mutagenically adv.
genetik bilgiyi hücrenin çekirdeğinden sitoplazmasındaki ribozomlara aktaran rna türü mrna (messenger rna) abrev.
Biochemistry
genetik-dizgi genetic code n.
biyokimyasal veya genetik incelemelerde kullanılmak üzere dna veya protein molekül veya parçalarının bağlandığı lam gibi yardımcı gereç biochip n.
biyokimyasal veya genetik incelemelerde kullanılmak üzere dna veya protein molekül veya parçalarının bağlandığı lam gibi yardımcı gereç chip n.
dna hidrolizi için genetik olarak tasarlanmış bir enzim dornase alfa n.
Marine Biology
genetik kirlilik genetic pollution n.
Zoology
genetik araştırmalarda sıklıkla kullanılan, suda yaşayan birgözeli bir hayvan tetrahymena n.
hayvan türlerini ve çevrelerini inceleyen genetik ve ekoloji birleşimi bir alan genecology n.
modern at ile genetik bağı olan at horse n.
genetik mutasyonla postu kısalan veya tamamen yok olan ve sonucunda da kıvırcıklaşan memeli rex n.
genetik mutasyonla kısalmış veya tamamen yok olmuş memeli postu rex n.
abd'de hayvanlardaki genetik hastalıklar için dna testi ve ücretsiz bilgi sağlayan bir kuruluş offa (orthopaedic foundation for animals) abrev.
Botanic
bitki genetik kaynakları plant genetic resources n.
genetik yapısı-değiştirilmiş bitkiler genetically modified plants n.
vejetatif çoğaltma ile üretilen, genetik olarak özdeş bitki grubu clone n.
Agriculture
genetik endüstri genetic industry n.
Breeding
genetik olarak birbirine yakın olmayan bitki ya da hayvanların çaprazlanması outbreeding n.
genetik mesafe tahmini estimation of genetic distance n.
genetik olarak birbirine yakın olmayan bitki ya da hayvanların çaprazlanması outcrossing n.
Education
moleküler biyoloji ve genetik bölümü department of molecular biology and genetics n.
Linguistics
normal kromozom çiftlerinin bulunmamasından ötürü ortaya çıkan bir genetik bozukluk nullisomic n.
Environment
genetik kaynakların kullanımından doğan faydalar benefits arising from the utilization of genetic resources n.
Geology
genetik ilişki consanguinity n.
Military
genetik silah genetic weapon n.
Engineering
genetik mühendisliğiyle değiştirmek engineer v.
genetik mühendisliğiyle üretmek engineer v.
Entomology
böceklerde genetik değişikliklerin gıda veya yemden kaynaklandığı teorisinin savunucusu trophogenist n.
Star Wars
genetik kayıtlar salonu genetic records hall n.