Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
açık su
Bedeutungen von dem Begriff
"açık su"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
açık su
open
n.
Marine Biology
2
Marine Biology
açık su
navigable
n.
3
Marine Biology
açık su
offshore water
n.
4
Marine Biology
açık su
open water
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"açık su"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 22 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
(özellikle okyanus veya gölde) açık su
open
n.
2
General
kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı
drop
n.
3
General
açık olmak (elektrik/su/gaz)
be on
v.
Marine
4
Marine
kamuya açık su alanı
public water area
n.
5
Marine
koy ile açık deniz arasındaki su değişiminin hızlanması
hastening of water exchange between bay and ocean
n.
6
Marine
açık deniz gemiciliğine elverişli derin iç su yolu
seaway
n.
Petrol
7
Petrol
su altı araştırmalarında kullanılan uzaktan kumandalı mini denizaltılara ve açık deniz platform ve su altı yapılara dalış yaparak tamir bakım işlerini yapan dalgıçlara hizmet vermek için açılan su altı deliği
moonpool
n.
Gastronomy
8
Gastronomy
mısır unu, su ve tuzla yapılıp genellikle açık ateşte pişirilen küçük bir kek
hoecake [dialect]
n.
Physics
9
Physics
açık havada hızlıca su kaynatmakta kullanılan bir cihaz
thermette [nz]
n.
Marine Biology
10
Marine Biology
kopepod gibi organizmaların küçük kamçılı, bakteri ve benzeri organizmaları tükettiği açık su ekosistemi
neuston
n.
Botanic
11
Botanic
su püskürtmeyi kolaylaştırmak ve daha fazla güneş ışığı almasını sağlamak için ortası açık kalacak şekilde yetiştirilip budanmış
open-headed
adj.
Environment
12
Environment
(göl, deniz) açık su kaynağı
pelagial
n.
13
Environment
tatlı su göleti veya gölünün açık sularına ilişkin
limnetic
adj.
14
Environment
tatlı su göleti veya gölünün açık sularında yaşayan
limnetic
adj.
15
Environment
açık su kaynağına ait
pelagial
adj.
16
Environment
açık su kaynağıyla ilgili
pelagial
adj.
Geography
17
Geography
mercan kayalıkları veya kıyı kordonuyla açık denizden ayrılan su kütlesi
laguna
n.
18
Geography
mercan kayalıkları veya kıyı kordonuyla açık denizden ayrılan su kütlesi
lagune [rare]
n.
19
Geography
vadiden daha sığ veya açık olan doğal su yolu
draw
n.
Ornithology
20
Ornithology
amerika'ya özgü, alt kısmı açık ve göğsü koyu sarı renkli küçük bir su tavuğu
yellow rail
n.
21
Ornithology
amerika'ya özgü, alt kısmı açık ve göğsü koyu sarı renkli küçük bir su tavuğu
yellow crake
n.
22
Ornithology
amerika'ya özgü, alt kısmı açık ve göğsü koyu sarı renkli küçük bir su tavuğu
porzana noveboracensis
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of açık su
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy