Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
alakasız
Bedeutungen von dem Begriff
"alakasız"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
alakasız
irrelevant
adj.
General
2
General
alakasız
indifferent
adj.
3
General
alakasız
not related
adj.
4
General
alakasız
uninterested
adj.
5
General
alakasız
inapplicable
adj.
6
General
alakasız
beside the mark
adj.
7
General
alakasız
inconsequential
adj.
8
General
alakasız
unconnected
adj.
9
General
alakasız
inconsequent
adj.
10
General
alakasız
unconcerned
adj.
11
General
alakasız
unrelated
adj.
12
General
alakasız
inapprehensive
adj.
13
General
alakasız
far-out
adj.
14
General
alakasız
relationless
adj.
15
General
alakasız
unconsequential
adj.
16
General
alakasız
ungermane
adj.
17
General
alakasız
uninteressed
adj.
18
General
alakasız
unrelative
adj.
19
General
alakasız
matterless
adj.
20
General
alakasız
disrelated
adj.
21
General
alakasız
irrelavant
adj.
22
General
alakasız
foreign
adj.
23
General
alakasız
pococurante
adj.
24
General
alakasız
superfluous
adj.
25
General
alakasız
remote
adj.
Colloquial
26
Colloquial
alakasız
neither here nor there
adj.
Idioms
27
Idioms
alakasız
all over the map
expr.
28
Idioms
alakasız
off (the) track
expr.
29
Idioms
alakasız
off the track
expr.
30
Idioms
alakasız
far cry
expr.
Politics
31
Politics
alakasız
irrelevant
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"alakasız"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 117 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
alakasız cevap
irrelevant answer
n.
2
General
alakasız cümleler
irrelevant sentences
n.
3
General
alakasız ya da önemsiz mevzu
non-issue
n.
4
General
alakasız şey
impertinence
n.
5
General
alakasız konu
impertinence
n.
6
General
alakasız şey
impertinency
n.
7
General
alakasız konu
impertinency
n.
8
General
alakasız iki olayın birbirinin nedeni veya sonucu olabileceği safsatası
cum hoc fallacy
n.
9
General
alakasız iki olayın birbirinin nedeni veya sonucu olabileceği safsatası
post hoc ergo propter hoc
n.
10
General
alakasız şey
irrelevance
n.
11
General
alakasız şey
irrelevancy
n.
12
General
aynı anda gerçekleşen birbiri ile alakasız durumları birbiri ile ilişkilendirme
parataxis
n.
13
General
alakasız kimse
pococurantist
n.
14
General
sürekli alakasız yerlerden konuya bağlanarak muhabbeti açılan mevzu
soapbox
n.
15
General
alakasız bulmak
find irrelevant
v.
16
General
alakasız göstermek
mock
v.
17
General
(konuyu veya sorunu) alakasız kılmak
moot
v.
18
General
iki yüzü birbiriyle alakasız madeni para basmak için alakasız kalıpları birleştirmek
mule
v.
19
General
madeni parayı iki yüzü birbiriyle alakasız şekilde basmak
mule
v.
20
General
rastgele alakasız paragrafları seçerek okumak
dip
v.
21
General
alakasız davranmak
overskip
v.
22
General
neredeyse alakasız
tangent
adj.
23
General
ana konuyla alakasız olan
desultory
adj.
24
General
gerçekleşmiş alakasız bir durumun neticesi olarak kabul edilen
post hoc
adj.
25
General
ev halkıyla alakasız
foreign [obsolete]
adj.
26
General
birbiri ile alakasız görüntülerin yan yana sıralanması ile karakterize edilen
phantasmagorical
adj.
27
General
alakasız bir şekilde
irrelevantly
adv.
28
General
alakasız bir şekilde
inconsequentially
adv.
29
General
alakasız bir şekilde
irrelatively
adv.
30
General
alakasız bir şekilde
inapplicably
adv.
31
General
alakasız bir biçimde
irrespectively
adv.
Phrasals
32
Phrasals
birbirinden farklı/alakasız insanları bir araya getirmek
toss together
v.
Phrases
33
Phrases
(bir şeyle) ancak bu kadar alakasız olabilir
nothing could be further from (something)
expr.
34
Phrases
alakasız konulara kayma
all knowledge is contained in fandom
expr.
35
Phrases
alakasız değil mi?
what's that got to do with the price of fish? [uk]
expr.
Colloquial
36
Colloquial
alakasız iki tip
odd couple
n.
37
Colloquial
alakasız içeriklerle yapılan karışım
mischmasch
n.
38
Colloquial
en alakasız şey
tiniest thing
n.
39
Colloquial
(birinden/bir şeyden) alakasız olmak
be nothing to do with (someone or something)
v.
40
Colloquial
konuyla alakasız
off subject
adj.
41
Colloquial
konuyla alakasız
beside the mark
expr.
42
Colloquial
konuyla alakasız
beside the point
expr.
43
Colloquial
rotandan/yolundan alakasız bir yerde
out of your way
expr.
44
Colloquial
gitmek istediğin/istediğiniz yer burayla çok alakasız
you can’t get there from here
expr.
45
Colloquial
konuyla alakalı alakasız her şeyin konuşulması
akicif (all knowledge is contained in fanzines/fandom)
expr.
46
Colloquial
alakasız konulara kayma
akicif (all knowledge is contained in fanzines/fandom)
expr.
47
Colloquial
konuyla alakalı alakasız her şeyin konuşulması
akicif (all knowledge is contained in fanzines/fandom)
expr.
48
Colloquial
alakasız konulara kayma
akicif (all knowledge is contained in fanzines/fandom)
expr.
Idioms
49
Idioms
alakasız konu
dead horse
n.
50
Idioms
alakasız mesele
dead horse
n.
51
Idioms
alakasız konu
dead horse
n.
52
Idioms
alakasız mesele
dead horse
n.
53
Idioms
en alakasız şey
littlest thing
n.
54
Idioms
alakasız bir konu
a horse of another
n.
55
Idioms
alakasız bir konu
a different color
n.
56
Idioms
alakasız bir ifade
a non sequitur [latin]
n.
57
Idioms
alakasız şey
a saddle on a sow
n.
58
Idioms
alakasız/saçma sapan şeyleri bir araya getiren seçki
pick-and-mix
n.
59
Idioms
alakasız/garip bir ortaklık
strange bedfellows
n.
60
Idioms
dikkatini birbiriyle alakasız görevlere verme
switch tasking
n.
61
Idioms
birbiriyle alakasız görevler arasında gidip gelme
switch tasking
n.
62
Idioms
konuyla alakasız olmak
be beside the point
v.
63
Idioms
konuyu alakasız bir yere getirmek
go off on a tangent
v.
64
Idioms
iki zıt/alakasız şeyi karşılaştırmak
mix apples and oranges
v.
65
Idioms
iki zıt/alakasız şeyi karıştırmak
mix apples and oranges
v.
66
Idioms
alakasız/garip bir birliktelik olmak
make strange bedfellows
v.
67
Idioms
alakasız/garip bir ikili olmak
make strange bedfellows
v.
68
Idioms
alakasız/garip bir ortaklık olmak
make strange bedfellows
v.
69
Idioms
alakasız/garip bir birliktelik olmak
be strange bedfellows
v.
70
Idioms
alakasız/garip bir ikili olmak
be strange bedfellows
v.
71
Idioms
alakasız/garip bir ortaklık olmak
be strange bedfellows
v.
72
Idioms
bambaşka/alakasız şeylerden bahsetmek
be at cross purposes
v.
73
Idioms
bambaşka/alakasız şeylerden bahsetmek
talk at cross purposes
v.
74
Idioms
bambaşka/alakasız yerlere sapmak/gitmek
jump the track
v.
75
Idioms
bambaşka/alakasız yerlere sapmak/gitmek
jump the tracks
v.
76
Idioms
karşılaştırılması uygun olmayan çok alakasız iki şeyi birbiriyle kıyaslamak
compare apples with oranges
v.
77
Idioms
(biriyle) alakasız şekilde konuşmak
talk past (one)
v.
78
Idioms
saçma sapan/alakasız şeylerden bahsetmek
talk past (one)
v.
79
Idioms
birbiriyle alakasız
as different as chalk and cheese
adj.
80
Idioms
birbiriyle alakasız
like chalk and cheese
adj.
81
Idioms
konuyu alakasız bir yere getirmiş
(off) on a sidetrack
adj.
82
Idioms
konuyu alakasız bir yere getirmiş
(off) on a tangent
adj.
83
Idioms
konuyla alakasız
off at a tangent [uk]
adj.
84
Idioms
konuyu alakasız bir yere getirmiş
off the subject
adj.
85
Idioms
alakasız bir saatte
at an ungodly hour
adv.
86
Idioms
alakasız bir saatte
at an unearthly hour
adv.
87
Idioms
konuyla alakalı alakasız her şey konuşuluyor
all knowledge is contained in fandom
expr.
88
Idioms
konuyla alakalı alakasız her şey konuşuluyor
all knowledge is contained in fanzines
expr.
89
Idioms
ilgisiz/alakasız (konu)
beside the question
expr.
90
Idioms
ilgisiz/alakasız (konu)
beside the point
expr.
91
Idioms
(konuyla) ilgisiz/alakasız
off the track
expr.
92
Idioms
konuyla alakasız
beside the cushion
expr.
93
Idioms
çok da alakasız değil
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
94
Idioms
uzaktan yakından alakasız
not anywhere near
expr.
95
Idioms
birbiriyle alakasız
chalk and cheese
expr.
96
Idioms
konuyu alakasız bir yere getirmiş
on a tangent
expr.
Law
97
Law
dava konusuyla alakasız durum
dilatory plea
n.
Computer
98
Computer
tartışma başlatmak için (elektronik ortamda) alakasız gönderi paylaşmak
troll
v.
99
Computer
(internet reklamı) alakasız
spam
adj.
Psychology
100
Psychology
anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi
synchronicity
n.
101
Psychology
anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi
synchronism
n.
Statistics
102
Statistics
alakasız korelasyon
nonsense correlation
n.
Linguistics
103
Linguistics
özünde alakasız iki şey arasında (ahlaki veya didaktik amaçlı) kurulan ilişki
parabola
n.
Slang
104
Slang
alakasız kimse
meat puppet
n.
105
Slang
alakasız şeyler yığını
kludge
n.
106
Slang
alakasız parçalardan oluşmuş bir sistem
kludge
n.
107
Slang
alakasız şeyler yığını
kluge
n.
108
Slang
alakasız parçalardan oluşmuş bir sistem
kluge
n.
109
Slang
tahrik edici/gerizekalıca bulunan bir yorumdan veya iletiden dikkati dağıtmak için gönderiye cevap olarak yazılan alakasız söz
I like pie
expr.
110
Slang
polemiğe girmemek/dikkati dağıtmak için olumsuz veya iğneleyici bir yoruma verilen alakasız cevap
I like pie
expr.
Modern Slang
111
Modern Slang
konuyla alakasız şekilde fikrini belirtmek
be adding your two cents
v.
112
Modern Slang
sonra da 20 dolar buldum (sıkıcı/kötü bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found 20 dollars
expr.
113
Modern Slang
sonra da 5 dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found 5 dollars
expr.
114
Modern Slang
sonra da beş dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found five dollars
expr.
115
Modern Slang
sonra da on dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found ten dollars!
expr.
116
Modern Slang
işte sonra onu arkadan becerdim (bir hikaye anlatırken kimsenin dinlemediğini fark edince kurulan absürt/alakasız bir ifade)
and then I fucked her up the ass
expr.
117
Modern Slang
sonra da işte yattık/seviştik (bir hikaye anlatırken kimsenin dinlemediğini fark edince insanların dikkatini çekmek için kurulan absürt/alakasız bir ifade)
and then we made out
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of alakasız
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy