arayan - Türkisch Englisch Wörterbuch

arayan

Bedeutungen von dem Begriff "arayan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
arayan seeker n.
Wolf tattoo can be used to talk about freedom seekers.
Kurt dövmesi özgürlük arayanlar hakkında konuşmak için kullanılabilir.

More Sentences
arayan caller n.
This will let the caller know that the subject at hand is the most important thing.
Bu, arayan kişinin elindeki konunun en önemli şey olduğunu bilmesini sağlayacaktır.

More Sentences
arayan searcher n.
arayan indagative [obsolete] adj.
Colloquial
arayan out for expr.
Computer
arayan called by expr.

Bedeutungen, die der Begriff "arayan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 159 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
heyecan arayan thrill-seeker n.
Oliver is a thrill-seeker.
Oliver heyecan arayan biri.

More Sentences
telefonla arayan kimse caller n.
An anonymous caller told police what had happened.
Telefonla arayan kimliği belirsiz bir şahıs polise olayı anlattı.

More Sentences
arayan kişi this pron.
"Who should I say is calling?" Tell him This is Mike.
"Kim arıyor diyeyim?" Arayan Mike deyin.

More Sentences
Trade/Economic
iş arayan job seeker n.
You'll also find career advice and tech news for job seekers.
Ayrıca iş arayanlar için kariyer tavsiyeleri ve teknoloji haberleri de bulacaksınız.

More Sentences
General
maden damarı arayan kimse prospector n.
çubukla yer altı suyu arayan kimse dowser n.
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam swinger n.
hata arayan kimse rebuker n.
arayan kimse seeker n.
ilgi arayan kimse recognition seeker n.
ufak kusurlar arayan nitpicker n.
iş arayan jobseeker n.
arayan listesi caller list n.
arayan abone calling subscriber n.
altın arayan kimse prospector n.
maden ocağı arayan kimse prospector n.
heyecan arayan thrill seeker n.
heyecan arayan thrillseeker n.
gerçeği arayan a seeker after truth n.
petrol bölgesi olarak bilinmeyen bir yerde petrol arayan wildcatter n.
daha önce aranmamış bir yerde petrol/maden arayan wildcatter n.
kayıp kişileri arayan dedektifler missing persons detectives n.
ilk arayan first caller n.
altın arayan kimse gold prospector n.
aktif olarak iş arayan actively seeking work n.
erkek arayan kadın woman seeking a man n.
çubukla su arayan kimse dowser n.
yiyecek arayan kimse forager n.
adrenalin arayan kimse adrenaline seeker n.
telefonla arayan kimse phoner n.
telefonla arayan kimse telephoner n.
telefonla arayan kimse caller-up n.
tartışmaya bahane arayan kimse caviler n.
tartışmaya bahane arayan kimse caviller n.
hızlı kar amacıyla yurt dışında geçici iş arayan kimse chancer [african] n.
iş arayan insanlar sırası unemployment line n.
değişiklik arayan kimse varier n.
eş arayan bekarları tanıştıran kuruluş marriage bureau n.
onu arayan birinden kaçıp saklanma hide-and-seek n.
yermeye bahane arayan eleştirmen mome [obsolete] n.
petrol arayan kimse rockhound n.
kusur arayan safsatacı dunce [obsolete] n.
hata arayan kimse pick-fault n.
kusur arayan kimse pick-fault n.
her şeyde hata arayan kimse faultfinder n.
her şeyde hata arayan kimse fault-finder n.
tutukluların üstünü arayan polis memuru searcher n.
zorla dert arayan kimse seek-sorrow n.
sokakta müşteri arayan fahişe solicitant n.
arayan kimse hound n.
kendine bölge arayan ordu swarm n.
arayan kimse router v.
bahane arayan caviling adj.
hak arayan vindicatory adj.
kusur arayan waspish adj.
kusur arayan nitpicking adj.
hak arayan avenging adj.
gerçeği arayan truth-seeking adj.
intikam isteyen/arayan/güden vindictive adj.
intikam isteyen/arayan/güden vengeful adj.
çeşitlilik arayan variety-seeking adj.
bahane arayan cavilling adj.
el yordamıyla arayan agrope adj.
elle arayan agrope adj.
heyecan arayan sensation-seeking adj.
heyecan arayan excitement-seeking adj.
heyecan arayan thrill-seeking adj.
bilinçsizce arayan groping adj.
partner arayan kimse ile ilgili lonely-hearts adj.
kavga arayan fightable adj.
(belirli bir şeyi) arayan anlamı veren son ek -petal suf.
çöpleri karıştırarak işe yarayacak şeyler arayan kimse scavenger n.
Proverb
ayıpsız dost arayan dostsuz kalır he who looks for a friend without fault, remains without a friend
arayan bulur seek and ye shall find
ayıpsız dost arayan dostsuz kalır he who seeks a friend without fault, remains without one
Colloquial
film yıldızları arayan yetenek avcısı a movie scout n.
sorumluluk almaksızın haz, zenginlik gibi şeyler arayan gezgin freebooter n.
(bir şey) arayan out for (something) expr.
açığını arayan out to get (one) expr.
açığını arayan out to get expr.
telefondaki/arayan kim? who is on the phone? expr.
telefondaki/arayan kim? who is on the line? expr.
Idioms
iki karakter arasındaki cinsel veya romantik bir ilişki arayan bir hayran kurgusu slash fic n.
her şeyde kusur arayan carping adj.
herşeyde kusur arayan pettifogging adj.
herşeyde kusur arayan quibbling adj.
herşeyde kusur arayan caviling adj.
herşeyde kusur arayan cavilling adj.
aktif olarak romantik ilişki arayan on the make adj.
kusursuz dost arayan dostsuz kalır the best of men are but men at best expr.
belasını arayan on the prod [us] expr.
bela arayan on the prod [us] expr.
intikam arayan out for blood expr.
intikam isteyen/arayan out for blood expr.
Speaking
arayan mevlasını da bulur, belasını da he that seeks finds expr.
telefondaki/arayan kim? who's on the phone? expr.
telefondaki/arayan kim? who's on the line? expr.
Chat Usage
arayan kişi it pron.
Trade/Economic
halen çalışsın veya çalışmasın iş arayan insanların sayısı actual labor force n.
iş arayan jobseeker n.
bir şirketteki işgücü ile malzemenin en iyi şekilde kullanılmasını sağlama yollarını arayan kurul labour management committee n.
çeşitlilik arayan satın alma davranışı variety-seeking buying behaviour n.
çeşitlilik arayan satın alma davranışı variety-seeking buying behavior n.
iş arayan kimse job hunter n.
iş arayan kimse job seeker n.
iş arayan kimse job searcher n.
Law
hakkını arayan kimse reclaimant n.
ihlal edilen veya tehdit edilen bir hakkın mahkemece hak arayan lehine sonuçlandırılmasını talep eden bir tür dava declarator n.
Politics
halkın duygu ve önyargılara hitap ederek destek arayan siyasi lider rabble-rouser n.
Technical
arayan numaranın bilinmesi calling line identification n.
(manyetik kutup) kuzeyi arayan positive adj.
Computer
arayan bilinmiyor unknown caller n.
arayan numaranın bilinmesi calling line identification n.
arayan abone calling subscriber n.
dışarıdan arayan istemci dial-in client n.
dışarıdan arayan istemciler dial-in clients n.
verilen metinle eşleşen metinleri arayan bilgisayar programı text-matching n.
internette açıklamaya göre belirli kaynakları arayan bir program veronica n.
internet sayfalarında otomatik ve sistematik olarak belirli bilgileri arayan bilgisayar programı web crawler n.
arayan adı caller name expr.
Telecom
arayan abonenin tanınması calling line identification n.
arayan numarayı öğrenme caller line identification n.
arayan kişinin numarası caller id n.
arayan taraf calling party n.
arayan tarafın ödemesi calling party pays n.
arayan hattın tanınması calling line ientification n.
arayan hattın numarası calling line ientification n.
arayan hattın numarasının gözükmesinin engellenmesi calling line identification restriction n.
arayan numaranın kimliğinin saklanması calling number identification restriction n.
arayan numaranın kimliğinin gösterilmesi calling number identification presentation n.
arayan kişinin kimliği caller identification n.
arayan hattın numarasının gösterilmesi calling line identification presentation n.
arayan numaranın görünmemesi calling line identification restriction n.
arayan numaranın görünmesi caller identification n.
arayan kullanıcı kimliğini uzaktan doğrulama hizmeti remote authentication dial-in user service n.
arayan abonenin numarasının görünmesi calling line identification n.
arayan abonenin numarasının görünmesi caller identification n.
arayan abonenin numarasının görünmesi calling number identification n.
arayan tarafın şebekesi öder calling party’s network pays expr.
Mining
kalay minerali arayan kimse streamer n.
kassiterit yatağı arayan kimse streamer n.
Psychology
hastalık belirtilerini internette arayan kişi cyberchondriac n.
Military
ikinci dünya savaşında hedef arayan uçakların kullandığı bir kod adı rhubarb n.
Hunting
av arayan tazı potterer n.
Wagering
(yarış alanına atılmış) kazanan müşterek bahis kuponlarını arayan kimse stooper n.
Archaic
sokakta müşteri arayan kadın solicitress n.
Ornithology
çamura gagasını daldırarak yemek arayan kuş mudsucker n.
Slang
maden damarı arayan kimse fossicker n.
kıymetli bir şey arayan kişi digger n.
gece sokaklarda müşteri arayan orospu nightwalker n.
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam a curb-crawler (us) n.
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam a kerb-crawler (brit) n.
seks arayan bir grup abazan erkek beaver patrol n.
cinsel ilişki arayan adam man on the make n.
arabayla tur atıp fahişe arayan kimse curb-crawler n.
limanda müşteri arayan fahişe shippie [new zealand] n.
belasını arayan cruisin' for a bruisin' adj.
uyuşturucu arayan on the street expr.
British Slang
belasını arayan cruising for a bruising expr.