basın - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

basın



Bedeutungen von dem Begriff "basın" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 38 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
basin n. havza
basin n. leğen
General
basin n. yalak
basin n. kase
basin n. kara ile çevrili liman
basin n. havuz
basin n. tas
basin n. tekne
basin n. tesisat
basin n. funda
basin n. lavabo
basin n. leğen
basin n. küvet
basin n. geniş kase
basin n. kap
basin n. çanak
basin n. gemi havuzu
basin n. su çukuru
basin n. açık, sığ ve yuvarlak bir kabın alabileceği miktar
Technical
basin leğen
basin lavabo
basin (cam fırını) havuzcuk
Marine
basin n. dok
Medical
basin pelvis
Marine Biology
basin n. basen
Botanic
basin n. elma ve benzeri meyvelerin tepesindeki çukur
Agriculture
basin havuz
Environment
basin n. ağaç köklerinin nemlenmesi için ağacın tabanında açılan çukur
basin n. su akışını kontrol etmek için açılan küçük çukur veya cep
basin havza
Geography
basin n. (nehir, nehir kolu, göl, deniz) drenaj alanı
basin n. (nehir, nehir kolu, göl, deniz) su toplama alanı
basin n. dünya yüzeyinde çöküntü
basin n. okyanus tabanında çöküntü
Geology
basin n. çanak
basin n. dünya yüzeyinin ortak merkeze doğru eğimli kaya katmanlarından oluşan bölümü
basin n. artezyen suyunun varlığını kolaylaştıracak bileşim, yapısal ve topografik ilişkilere sahip kayalar
basin v. (yer kabuğunun bir bölümünü) havza şeklinde bükmek

Bedeutungen von dem Begriff "basın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
basın press n.
General
basın journalism n.
basın the press n.
basın newspapers n.
basın media n.
basın fleet street n.
basın fourth estate n.
basın press n.
basın medial n.
basın preace n.
Media
basın press n.
basın public press n.
basın journ (journalism) abrev.
Sport
basın the press n.
Archaic
basın prease n.