basal - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

basal

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "basal" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
basal adj. esas ile ilgili
basal adj. temel
basal adj. esaslı
basal adj. esas
basal adj. baz alınan
basal adj. taban
basal adj. esasa ait
Technical
basal adj. asal
basal adj. tabana ilişkin
basal adj. tabansal
Medical
basal adj. bazal
basal adj. daha ileri düzeyde anestezi için temel oluşturan
Biology
basal n. bazal parça
basal n. bazal yapı
basal adj. bazal
basal adj. organizmanın standart düşük aktivite düzeyini gösteren
basal adj. organizmanın standart düşük aktivite düzeyinde kalması için gerekli miktarda
Botanic
basal adj. bitkinin tabanında bulunan
basal adj. bitki tabanının yakınında bulunan
Education
basal n. okumayı öğrenme kitabı

Bedeutungen, die der Begriff "basal" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 90 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
basal reading instruction n. temel okuma öğretimi
Technical
basal metabolism n. asal yapım yıkım
basal rate n. bazal hız
basal layer n. bazal katman
basal metabolism n. bazal metabolizma
basal rate profile n. bazal hız profili
basal thermometer n. bazal vücut ısısını ölçmede kullanılan hassas termometre
basal metabolic rate n. bazal metabolik oran
basal rate total n. bazal hız toplamı
Construction
basal slip n. taban kayması
basal plane n. taban düzlemi
Medical
acute bilateral basal ganglia injury n. akut bilateral bazal ganglion hasarı
basal metabolic rate n. asal yapım yıkım oranı
preoperative basal measurements n. ameliyat öncesi bazal değerler
basal membrane n. bazal zar
basal infusion n. bazal infüzyon
basal ganglia dysfunction n. bazal ganglion disfonksiyonu
mineralization in basal membrane n. bazal membranda mineralizasyon
basal anesthesia n. başlangıç narkozu
basal membrane n. bazal membran
basal metabolism rate n. bazal metabolizma hızı
basal ganglion n. bazal gangliyonlar
basal and human chorionic gonadotropin stimulation n. bazal ve human korionik gonadotropin uyarısı
perfusion abnormalities in basal ganglia n. bazal gangliyonlarda perfüzyon anormallikleri
basal membrane thickening n. bazal membran kalınlaşması
basal cell layer n. bazal hücre tabakası
reduced glucose metabolism in the basal ganglia n. bazal gangliyonda azalmış glukoz metabolizması
basal cell nevus syndrome n. bazal hücreli nevüs sendromu
basal cell carcinoma n. bazal hücreli karsinoma
basal lamina n. bazal lamina
basal metabolic rate n. bazal metabolik hız
basal metabolic rate n. bazal metabolizma hızı
basal cell carcinoma n. bazal hücreli karsinom
basal cell epithelioma n. bazal hücreli epitelyoma
basal metabolic rate n. bazal metabolizma
basal ganglia diseases n. bazal gangliyon hastalıkları
basal cell hyperplasia n. bazal hücre hiperplazisi
morphea basal cell carcinoma n. bir bazal hücreli karsinom tipi
bilateral basal ganglia calcifications n. bilateral bazal gangliyon kalsifikasyonları
bilateral basal ganglia lesion n. bilateral bazal gangliyon lezyonu
epithelial basal cells n. epitelyal bazal hücreler
temporary basal rate n. geçici bazal hız
multiple nevoid basal cell carcinoma syndrome n. mültipl nevoid bazal hücreli karsinom sendromu
treatment of multiple superficial basal cell carcinoma n. multipl yüzeyel bazal hücreli karsinoma tedavisi
nevoid basal cell carcinoma syndrome n. nevoid bazal hücre karsinom sendromu
pigmented basal cell carcinoma n. pigmente bazal hücreli karsinom
hourly basal rate n. saatlik bazal hız
nonsyndromic multiple basal cell carcinoma on the face n. yüzde nonsendromik multipl bazal hücreli karsinoma
basal body temperature n. bazal vücut ısısı
basal body temperature method of family planning n. (doğum kontrolünde) bazal vücut ısısı yöntemi
basal temperature n. bazal vücut ısısı
basal body temperature method n. (doğum kontrolünde) bazal vücut ısısı yöntemi
bmr (basal metabolic rate) abrev. bazal metabolizma hızı
Anatomy
basal ganglia n. bazal çekirdekler
basal ganglia n. beyin tabanının yakınında bulunan talamus ve yakınındaki diğer gri maddelerden oluşan çekirdek kitleleri
basal ganglion n. serebral kortekste yer alan, hareket kontrolünü sağlayan çeşitli gri madde kütlelerine verilen ad
basal nucleus n. bazal çekirdek
basal placentation n. bazal plasentasyon
basal vein n. bazal ven
basal vein n. temporal lobun içyan yüzünden geçen ve büyük beyin toplardamarına boşalan toplardamar
basal ganglion n. bazal çekirdek
basal nucleus n. bazal çekirdek
basal placentation n. yumurtalık tabanında bir veya birkaç yumurta hücresinin gelişmesi
Psychology
basal ganglia n. bazal gangliya
basal ganglia disorders n. bazal ganglion hastalıkları
basal mental age n. temel zeka yaşı
basal age n. temel yaş
Pathology
degenerative disease of basal ganglia n. bazal ganglionların dejeneratif hastalığı
Food Engineering
basal medium n. bazal besiyeri
Chemistry
basal substance n. bazal cisim
basal anaesthesia n. bazal anestezi
Biology
basal ganglia n. bazal ganglion
basal body n. bazal cisim
basal metabolism n. bazal metabolizma
basal cell n. bazal hücre
basal metabolic rate n. bazal metabolizma hızı
basal corpuscle n. temel cisimcik
basal cell n. epitelin en derin katmanında bulunan bir hücre türü
Marine Biology
basal metabolism n. taban özüştürüm
Botanic
basal-nerved adj. sinirleri tabandan yayılan (yaprak)
Agriculture
basal shoot n. bazal sürgün
Education
basal reader n. okumayı öğrenme kitabı
Environment
basal conglomerate n. bazik konglomera
Geology
basal conglomerate n. bazal yığışım
basal cleavage n. bazal dilinim
basal pinacoid n. bazal pinakoid
basal cleavage n. tabana-paralel dilinim
basal cleavage n. taban dilinimi
basal conglomerate n. taban konglomerası
basal plane n. taban düzlemi