Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
bir şey atmak
Bedeutungen von dem Begriff
"bir şey atmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Colloquial
1
Colloquial
bir şey atmak
let fly
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"bir şey atmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 77 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
birine bir şey atmak/fırlatmak
fling something at someone
v.
2
General
(çöp gibi) bir yere bir şey atmak
fling something into something
v.
3
General
(çöp gibi) bir yere bir şey atmak
fling something in
v.
4
General
birine bir şey atmak
throw something at someone
v.
5
General
birine bir şey atmak
heave something at someone
v.
6
General
kendine jilet atmak/kendini bir şey ile kesmek
self-cut
v.
7
General
(belirsiz bir şey için) değerli bir şeyi riske atmak
gamble
v.
Phrasals
8
Phrasals
birine bir şey atmak
heave something at someone
v.
9
Phrasals
birine bir şey atmak
lob something at someone
v.
10
Phrasals
birine bir şey atmak
sling something at someone
v.
11
Phrasals
birine bir şey atmak
throw something at someone
v.
12
Phrasals
birine bir şey atmak
toss something at someone
v.
13
Phrasals
birine bir şey atmak
pitch something at someone
v.
14
Phrasals
birine bir şey atmak
hurl something at someone
v.
15
Phrasals
(bir şey karşısında) beti benzi atmak/uçmak
pale at something
v.
16
Phrasals
silahla bir şey (kurşun, mermi) atmak
discharge (someone or something) from (something)
v.
17
Phrasals
(bir şey karşısında) beti benzi atmak/solmak/uçmak
blanch at (something)
v.
18
Phrasals
(birine veya bir yere bir şey) atmak
lob (something) at
v.
19
Phrasals
(birine veya bir yere) hedef alıp (bir şey) atmak
pitch (something) at
v.
20
Phrasals
(birine bir şey) atmak
sling (something) at (someone)
v.
21
Phrasals
(birine bir şey) atmak
throw at
v.
22
Phrasals
(birine bir şey) atmak
throw something at someone
v.
23
Phrasals
(bir şey) nedeniyle yumruk atmak
punch out of (something)
v.
24
Phrasals
(birine bir şey vererek) destek atmak/olmak
stake (one) to (something)
v.
25
Phrasals
'-e (bir şey) atmak
pitch (something) to
v.
26
Phrasals
bir şeye tuzak olarak bir şey atmak/koymak
salt something with something
v.
27
Phrasals
(bir şey) ortaya atmak
strike upon (something)
v.
28
Phrasals
bir şey hakkında bir teori ortaya atmak
theorize on something
v.
29
Phrasals
(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak
admonish (one) for (something)
v.
30
Phrasals
(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak
admonish (one) for (something)
v.
31
Phrasals
(bir şey) için yazı tura atmak
flip for (something)
v.
32
Phrasals
(birini/bir şey) yabana atmak
forget about (someone or something)
v.
33
Phrasals
(biri/bir şey hakkında nutuk atmak
hold forth (on someone or something)
v.
34
Phrasals
(biri/bir şey) için can atmak
pant for (someone or something)
v.
35
Phrasals
(birine/bir şeye bir şey için/bir şey yaptığı için) fırça atmak
reprimand (someone or something) for (doing) (something)
v.
36
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) üzerinden riske atmak
risk (something) on (someone or something)
v.
37
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) üzerine iddiaya/bahse girerek riske atmak
risk (something) on (someone or something)
v.
38
Phrasals
tuzak olarak bir şey atmak/koymak
salt with
v.
39
Phrasals
(bir şey) için yüzeyine dik çizikler atmak
score for (something)
v.
40
Phrasals
(bir şey) için yüzeyine çentik atmak
score for (something)
v.
41
Phrasals
(bir şey) için yüzeyine düz kesikler atmak
score for (something)
v.
42
Phrasals
(bir şey) için (bir şeyi) riske atmak
stake (something) on (something)
v.
43
Phrasals
(bir şey) uğruna (bir şeyi) riske atmak
stake (something) on (something)
v.
44
Phrasals
(bir şey) için yazı tura atmak
toss for (something)
v.
Colloquial
45
Colloquial
(bir şey yapmaya) can atmak
crave to (do something)
v.
46
Colloquial
öksürüp bir şey atmak
hawk
v.
47
Colloquial
birine bir şey hakkında suç atmak
lay something on someone
v.
48
Colloquial
(bir şey yapmak) için can atmak
be down to (do something)
v.
49
Colloquial
(bir şey) için can atmak
be dying for (something)
v.
50
Colloquial
bir şey/bir şey yapmak için can atmak
be dying for something/to do something
v.
51
Colloquial
(bir şey olmasını) riske atmak
chance (doing) (something)
v.
52
Colloquial
(bir şey yapmak) için can atmak
be dying to (do something)
v.
53
Colloquial
bir şey yapmaya can atmak
be in a hurry to do something
v.
Idioms
54
Idioms
bir şey için yazı tura atmak
flip someone for something
v.
55
Idioms
bir şey için can atmak
have one's heart set on
v.
56
Idioms
birine/bir şeye doğru bir şey atmak
direct something to(ward) someone or something
v.
57
Idioms
bir şey yapmak için can atmak
be bursting to do something
v.
58
Idioms
(bir şey) için can atmak
be hell-bent on (something)
v.
59
Idioms
aptalca, tehlikeli bir şey/bir şey yapmak için can atmak
be hell-bent on something/on doing something
v.
60
Idioms
bir şey için her şeyini riske atmak
bet the farm
v.
61
Idioms
bir şey için her şeyini riske atmak
bet the ranch
v.
62
Idioms
(bir şey/bir şey yapmak için) yazı tura atmak
cast lots (for something/to do something)
v.
63
Idioms
(bir şey/bir şey yapmak için) yazı tura atmak
draw lots (for something/to do something)
v.
64
Idioms
birine/bir şeye bir şey atmak/atıvermek
fling something at someone or something
v.
65
Idioms
(bir şey) için can atmak
get an itch for (something)
v.
66
Idioms
(bir şey) için can atmak
get the itch for (something)
v.
67
Idioms
(bir şey yapmaya) can atmak
get an itch to (do something)
v.
68
Idioms
(bir şey yapmaya) can atmak
get the itch to (do something)
v.
69
Idioms
(bir şey yapmaya) can atmak
have a wild hair to (do something)
v.
70
Idioms
(bir şey yapmaya) can atmak
have an itch to (do something)
v.
71
Idioms
(bir şey yapmaya) can atmak
have the itch to (do something)
v.
72
Idioms
(bir şey) atmak
let fly with (something)
v.
73
Idioms
bir şey çığlığı atmak
let loose something
v.
74
Idioms
(bir şey) için can atmak
set (one's) hopes on (something)
v.
75
Idioms
(biri/bir şey) için itibarını/ününü riske atmak
stake (one's) reputation on (someone or something)
v.
76
Idioms
(biri/bir şey) uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak
stake (one's) reputation on (someone or something)
v.
77
Idioms
(bir şey yapmak) için gerekli adımları atmak
take steps to (do something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şey atmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy