Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
bir şeyi (bir şeye) bağlamak
Bedeutungen von dem Begriff
"bir şeyi (bir şeye) bağlamak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrasals
1
Phrasals
bir şeyi (bir şeye) bağlamak
fasten something down (to something)
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"bir şeyi (bir şeye) bağlamak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 45 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
(bir şeyi) başka bir şeye bağlamak
alligate
v.
2
General
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak
bootstrap
v.
3
General
bir şeyi bir şeye bağlamak
hook something into something
v.
Phrasals
4
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
affix (something) to (something)
v.
5
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) eklemek/bağlamak
affix (something) to (something)
v.
6
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) bağlamak
affix something to someone or something
v.
7
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) eklemek/bağlamak
affix something to someone or something
v.
8
Phrasals
bir şeyi bir şeye zincirle bağlamak
chain something to something
v.
9
Phrasals
(ip) bir şeyi bir şeye bağlamak
lace someone into something
v.
10
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) bağlamak
join with (something)
v.
11
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) kancayla tutturmak/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
v.
12
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) çengelle geçirmek/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
v.
13
Phrasals
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) bağlamak
link up with (someone or something)
v.
14
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
strap (someone or something) onto (someone or something)
v.
15
Phrasals
(birini/bir şeyi) telefonda (birine/bir şeye) bağlamak
switch (someone or something) through (to someone or something)
v.
16
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
tie into
v.
17
Phrasals
(bir şeyi) direkt kabloyla (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
18
Phrasals
(bir şeyi) direkt kabloları birleştirerek (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
19
Phrasals
(bir şeyi) direkt (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
20
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
lay something to something
v.
21
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
v.
22
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
v.
23
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (someone or something) to (something)
v.
24
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something) to (something else)
v.
25
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something and something else) together
v.
26
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on to someone or something
v.
27
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on
v.
28
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak
rivet (something) onto (something)
v.
29
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak
tighten (something) onto (something else)
v.
30
Phrasals
(kendini/birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
fasten (someone, something, or oneself) to (someone or something)
v.
31
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something onto something
v.
32
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something to something
v.
33
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) zincirle bağlamak
chain (someone or something) to (something)
v.
34
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) to someone or something
v.
35
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) with someone or something
v.
36
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something onto someone or something
v.
37
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something to someone or something
v.
38
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) bağlamak
lash (someone, something, or oneself) to (something)
v.
39
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
link (someone or something) up to (someone or something)
v.
40
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project on (someone or something)
v.
41
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project onto (someone or something)
v.
42
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye iple) bağlamak
tie (someone or something) onto (someone or something)
v.
43
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) on (someone or something)
v.
44
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) onto (someone or something)
v.
45
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/takmak
tighten (something) on (something else)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeyi (bir şeye) bağlamak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy