bir kere - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir kere



Bedeutungen von dem Begriff "bir kere" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bir kere once adv.
General
bir kere for once adv.
bir kere for this once adv.
bir kere for one thing adv.
bir kere begin with adv.
bir kere anes [scottish] adv.
bir kere oncet [us] adv.
bir kere ones adv.
Computer
bir kere once adv.

Bedeutungen, die der Begriff "bir kere" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 122 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bir kere daha once more adv.
bir kere daha once again adv.
General
bir kere daha encore n.
bir şeyi iki kere yapan kimse twicer n.
bir kere yapılan şey one shot n.
bir kere kullanılan şey one shot n.
bir kere denemek have a try v.
haftada bir kere once a week adv.
yılda bir kere once a year adv.
günde bir kere once a day adv.
ayda bir kere once a month adv.
bir iki kere once or twice adv.
bir kere daha one more time adv.
yılda bir kere yearly adv.
sabah bir akşam bir olmak üzere günde iki kere twice daily once in the morning and once in the evening adv.
sadece bir kere only once adv.
bir kere daha again adv.
bir kere daha over again adv.
yılda bir veya iki kere once or twice a year adv.
düşün bir kere! just think! interj.
Phrases
bir kere olsun at least for once expr.
bir kere bile not even once expr.
iki kere düşün bir kere kodla think twice code once expr.
sadece bir kere yaşarsın you only live once expr.
bir kere yapan hep yapar once a (something), always a (something) expr.
Proverb
noel yılda bir kere olur/gelir christmas comes but once a year
insanın bir kere ters gitmeye görsün işi muhallebi yerken kırılır dişi misfortunes never come singly
beni bir kere aldatırsan sen utan, ikincide ben kanarsam ben utanayım fool me once, shame on you; fool me twice, shame on me
laf ağızdan bir kere çıkar word once spoken is past recalling
laf ağızdan bir kere çıkar word spoken is past recalling
söz ağızdan bir kere çıkar word once spoken is past recalling
söz ağızdan bir kere çıkar word spoken is past recalling
gençlik bir kere yaşanır youth comes but once
adımız çıkmış bir kere ne yapsak nafile give a dog a bad name and hang him
çan dokuz kere çalındığında ölen bir erkektir nine tailors make a man
çan dokuz kere çalındığına göre ölen bir erkek nine tailors make a man
söz ağızdan bir kere çıkar a word (once) spoken cannot be recalled
laf ağızdan bir kere çıkar a word (once) spoken cannot be recalled
şans/talih insana bir kere vurur fortune knocks once at every man's door
insana hayatta bir kere şans vurur fortune knocks once at every man's door
şans kapıyı bir kere çalar fortune knocks once at every man's door
insan bir kere ölür a man can die but once
söz ağızdan bir kere çıkar a word (once) spoken is past recalling
laf ağızdan bir kere çıkar a word (once) spoken is past recalling
insanın bir kere ters gitmeye görsün işi muhallebi yerken kırılır dişi misfortunes never come alone
Colloquial
hiçbir şeye/bir kere bile "evet efendim" demeyen çocuk/adam/kişi but-boy n.
beş kere zafer kazanmak (napolyon olarak da bilinen bir iskambil oyununda) go nap v.
bir iki kere once or twice adv.
bir kere girince çıkmanın yolu yoktur once you're in there's no getting out expr.
bir kere olsun only just once expr.
bir kere olsun just for once expr.
bir kere giy wear it once expr.
bir kere olsun only for once expr.
haftada en az bir kere at least once in a week expr.
haftada en az bir kere at least once a week expr.
hayatta bir kere once in a lifetime expr.
fırsat insanın ayağına bir kere gelir opportunity knocks but once expr.
insanın ayağına şans/fırsat bir kere gelir opportunity knocks but once expr.
söz bir kere verilir a bargain is a bargain expr.
şans insanın ayağına bir kere gelir opportunity knocks but once expr.
(bir şey) bir kere kanına girdi mi once you get something in your blood expr.
bir kere mi geleceğiz dünyaya damn the expense expr.
haydi bir kere de boş ver! be a devil! [uk] expr.
Idioms
aldığı kıyafeti bir kere giyip geri iade etme wardrobing n.
(birine/bir şeye) destek için üç kere oley diye bağırmak (give) three cheers (for somebody/something) v.
ağzım yandı bir kere I had my fingers burned expr.
ağzım yandı bir kere I've been burned before expr.
bir kere dilim yandı I've been burned before expr.
bir kere dilim yandı I had my fingers burned expr.
düşün bir kere just think expr.
dilim yandı bir kere I had my fingers burned expr.
insan yalnızca bir kere ölür a man can only die once expr.
ok yaydan çıktı (bir kere) the gauntlet has been thrown expr.
olan oldu bir kere what's done is done expr.
şans kapıyı bir kere çalar opportunity knocks but once expr.
papaz bir kere pilav yer christmas come but once a year expr.
dilim yandı bir kere I've been burned before expr.
adı/adımız çıkmış bir kere ne yapsa/yapsak nafile give a dog a bad name expr.
bir şeyi iki kere yapmam I don't boil my cabbage twice expr.
bir şeyi iki kere yapmam I don't chew my cabbage twice expr.
ok yaydan çıktı (bir kere) the toothpaste is out of the tube expr.
Speaking
bir kere daha deneyebilir miyim? can I have another go? expr.
bir kere tadına alıştın mı harika geliyor it's pretty good once you get used to the taste expr.
bir kere daha deneyebilir miyiz? can we have another go? expr.
bir kere sarılabilir miyim? can I just get a hug? expr.
bin kez düşün bir kere konuş put mind in gear before opening mouth expr.
bir kere bile yapmadım not even once expr.
daha önce bir iki kere karşılaşmıştık we met before once or twice expr.
düşün bir kere come to think of it expr.
hadi bir kere daha deneyelim let's try it once more expr.
hayata bir kere geliyoruz we only go around once expr.
olan oldu bir kere it's no use crying over spilled milk expr.
olan oldu bir kere don't cry over spilled milk expr.
sadece bir kere ölürsün you only die once expr.
sana bir kere daha soracağım so I'm going to ask you one more time expr.
sadece bir kere daha just one more time expr.
sadece bir kere yaşarsın you only live once (yolo) expr.
Trade/Economic
ana deftere bir kere kaydetme single entry n.
Law
duruşma başlamadan önce ortamda bulunan kimselerin dikkatini çekmek için art arda üç kere kullanılan bir ifade oyez expr.
Technical
bir kere yazılır optik disk write once optical disk n.
bir kere yazılır bellek write once read many n.
Computer
bir kere yazılır optik disk write once optical disk n.
bir kere yazılır bellek write-once-read-many n.
bir kere yazılır bellek write-once read-many n.
bir kere yaz write once n.
bir kere yaz, her yerde çalışır wore (write once, run everywhere) abrev.
bir kere yazılır bellek worm (write once, read many) abrev.
Marine
belirli bir yere sadece bir kere yapılacak nakliyatta kullanılan rota life line n.
Medical
bir kere doğurmuş anne primiparous mother n.
Statistics
n bölü m şeklinde tanımlanan, bir olayın m tane eşit olasılıklı durum içerisinde n kere gerçekleşme olasılığı mathematical probability n.
n bölü m şeklinde tanımlanan, bir olayın m tane eşit olasılıklı durum içerisinde n kere gerçekleşme olasılığı classical probability [uk] n.
Literature
bir romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime) hapax legomenon n.
bir romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime) nonce word n.
romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime) hapax abrev.
Linguistics
bir durum veya olayın kaç kere gerçekleştiğini ifade eden sayı sıfatı multiplicative n.
Religious
(niçiren budizmi'nde) günde iki kere yapılan bir ayin gongyo n.
Sport
bir kere zıplayarak yüksek bir yerden geçmek jump off v.
Music
dizinin ilk derecesinde üç veya dört kere tekrarlanan bir nakarattan oluşan bir müzikal form rondo n.
ana tema veya ilk konunun aynı tonalitede en az üç kere tekrar edildiği ve aralarda zıt tema veya bölümlerin geçtiği bir enstrümantal kompozisyon rondo n.
Slang
bir kere siyahi biriyle yaptın mı bir daha başkasıyla yapmak istemezsin once you go black, you never go back expr.
siyahi biriyle bir kere birlikte olmak alışkanlık yapar once you go black, you never go back expr.
Modern Slang
bir hareketin yapılışını bir kere gördükten sonra aynısını yapabilme kabiliyeti adoptive muscle memory n.