bir yolda - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir yolda



Bedeutungen von dem Begriff "bir yolda" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir yolda in some wise adv.

Bedeutungen, die der Begriff "bir yolda" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 39 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dolambaçlı bir yolda yönlendirme circumduction n.
dolambaçlı bir yolda gitmek double v.
spiral bir yolda hareket etmek helix v.
iyi bir yolda olmak shape up v.
Phrasals
bozuk bir yolda ilerlemek bump along v.
Proverb
her yolda bir engel vardır every path has a puddle
her yolda bir engel vardır every path has its puddle
Idioms
hedefe giden yolda bir basamak/geçit a stepping stone n.
zorlu bir yolda olmak have a bumpy ride v.
zorlu bir yolda olmak have a bumpy ride v.
(bir yolda) trafiğe çakılıp kalmak hit a parking lot on v.
(bir yöntemi izlerken) doğru yolda olmak be on the right lines v.
belli bir yolda ilerlemek go down a road v.
belli bir yolda ilerlemek go down the road v.
(birine) bir yolda ilerleme şansı vermek put (one) in the way of (something) v.
(birini/bir şeyi) yarı yolda bırakmak break faith with (someone or something) v.
bir şeyi yolda yapmak do something on the way v.
bir şeyi yolda giderken yapmak do something on the way v.
bir şeyi yolda yapmak do something along the way v.
bir şeyi yolda giderken yapmak do something along the way v.
belli bir yolda ilerlemek go down a road v.
belli bir yolda ilerlemek go down the road v.
diğerlerinden ayrı/farklı bir yolda yürümek/ilerlemek plough a lonely furrow v.
diğerlerinden ayrı/farklı bir yolda yürümek/ilerlemek plough your own furrow v.
birini/bir şeyi yarı yolda bırakmak pull the rug from under someone/something v.
(bir işe, sektöre, role) girmek için bir yolda ilerlemek work (one's) way into (something or some place) v.
dönüşü olmayan bir yolda beyond recall adj.
ödeme yolda (bir zaman kazanma yöntemi) the check is in the mail expr.
(bir şeye/bir yere) doğru yolda on the way (to something or some place) expr.
(birine/bir şeye) doğru yolda on (one's) way to (someone or some place) expr.
Construction
(yolda) bir veya birden fazla bitümlü malzeme katmanından oluşan ince yüzey blanket n.
Traffic
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması bump starting n.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması push starting n.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması pop starting n.
yolda yaya geçici olduğunu gösteren yanıp sönen bir ışık beacon n.
yolda yaya geçici olduğunu gösteren yanıp sönen bir ışık belisha beacon n.
Sport
disk yerine topla yolda veya sokakta oynanan bir hokey türü road hockey [canada] n.
Slang
(birini/bir şeyi) yarı yolda bırakmak fink out on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) yarı yolda bırakmak fink out (on someone/something) v.