bir-çok - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir-çok



Bedeutungen von dem Begriff "bir-çok" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Computer
bir-çok one-to-many expr.

Bedeutungen, die der Begriff "bir-çok" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 103 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir çok açıdan on several counts adv.
Phrasals
sonuca varmak için bir çok unsuru/parçaları birleştirmek put together v.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) sığdırmak jam with (something) v.
kısa bir zaman dilimi için (bir çok şey) planlamak jam with (something) v.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) doldurmak jam with (something) v.
bir çok yerden toplamak scrape up v.
bir çok yerden bir araya getirmek scrape up v.
bir çok yerden toplamak scrape up v.
bir çok yerden bir araya getirmek scrape up v.
Proverb
aynı anda bir çok işi yapamazsın you can't dance at two weddings at once
aynı anda bir çok işi yapamazsın you can't sit in two chairs at once
aynı anda bir çok işi yapamazsın you can't dance at two weddings at the same time
aynı anda bir çok işi yapamazsın you can't sit in two chairs at the same time
aynı anda bir çok işi yapamazsın you can't sit in two chairs with one butt
Colloquial
gelecek başarılara dair bir çok umut lots of promise n.
kadınları bir çok yönden aşağı gören erkek mcp (male chauvinist pig) n.
bir çok kişi tarafından talep edilen/gören sought after adj.
Idioms
bir çok farklı alanda sağladığı başarılar takdire şayan kimse an admirable crichton n.
bir çok anlama gelen bir işaret almak get a mixed signal v.
bir çok anlama gelen işaretler almak get mixed signals v.
bir çok meziyeti olmak have a lot on the ball [us] v.
bir çok yeteneği olmak have a lot on the ball [us] v.
aynı anda bir çok görevi/rolü üstlenmek wear too many hats v.
bir çok farklı seçeneği değerlendirmek spread (one's) net wide v.
bir çok farklı seçeneği değerlendirmek cast your net wide v.
bir çok farklı seçeneği değerlendirmek spread your net wide v.
bir çok şeyi aynı anda yürütmeye/yapmaya çalışmak run off in all directions v.
bir çok şeyi aynı anda idare etmeye çalışmak run off in all directions v.
bir çok şeye aynı anda yetişmeye çalışmak run off in all directions v.
aynı anda bir çok rol üstlenmek run off in all directions v.
bir işin bir çok farklı yönünden sorumlu olmak be the chief cook and bottle washer v.
bir işin bir çok farklı yönünü bir arada yapmak/yürütmek be the chief cook and bottle washer v.
bir işin bir çok farklı sorumluluğunu üstlenmek be the chief cook and bottle washer v.
bir oturuşta bir tv programının bir çok bölümünü arka arkaya izlemek binge-watch v.
bir çok anlama gelen işaretler almak get mixed signals v.
bir çok anlama gelen bir işaret almak get a mixed signal v.
aynı anda bir çok işi yürütmek keep balls in the air v.
aynı anda bir çok işi yürütmek juggle balls in the air v.
bir çok yere dağılmış all over the lot adj.
bir çok yere dağılmış all over the lot adj.
eskimolar karı bir çok farlı şekilde ifade ederler eskimos have (some amount of) words for snow expr.
eskimolar karı bir çok farlı şekilde ifade ederler eskimo have (some amount of) words for snow expr.
Speaking
bir çok insan daha iyi görünmek ister most people want to look better expr.
bir çok insan daha iyi görünmek isterler most people want to look better expr.
Trade/Economic
bir çok iş dalında faaliyet gösteren şirket composite company n.
bir çok kurumdan oluşan birlik federation n.
bir çok alıcı ve satıcı firmanın elektronik ortamda bir araya gelip alım satım işlemleri gerçekleştirdikleri ticaret platformu business to business n.
bir çok alıcı ve satıcı firmanın elektronik ortamda bir araya gelip alım satım işlemleri gerçekleştirdikleri ticaret platformu b2b n.
bir çok tür malın bir arada bulunduğu stok mixed inventory n.
bir çok küçük ofisten oluşan çalışma yeri cube farm n.
ilham gelsin diye üzerine resim veya yazı gibi bir çok materyalin takıldığı duvara monte çalışma tahtası mood board n.
ilham gelsin diye üzerine resim veya yazı gibi bir çok materyalin takıldığı duvara monte çalışma tahtası inspiration board n.
Technical
bir çok parçanın birbiriyle kaynamasından oluşmuş birim weldment n.
bir çok boyada yeşil kristaller şeklinde bulunan magnezyum ve demirin silikatı olivine n.
bir çok uygulamada kullanılan used in a wide range of applications adj.
bir çok taşla kaplanmış stony adj.
Computer
bir çok-değişkenli çözümleme multivariate analysis n.
bir şifreyi bulmak için bir çok deneme yaparak çözme dictionary attack n.
bir çok doruklu dağılım multimodal distribution n.
bir çok-kipli lif multimode fiber n.
bir çok-kullanıcılı işletim sistemi multiuser n.
bir çok-katlı güvenlik multilevel security n.
bir çok-prizli hat multidrop line n.
bir çok-işlevli kart multifunction board n.
bir çok-damarlı kablo multicore cable n.
bir çok-değişkenli Gauss dağılımı multivariate normal distribution n.
bir çok-düğümlü multinode adj.
Psychology
birarada olan bir çok delikli yapısı/deseni/modeli olan şeylerden korkma trypophobia n.
Geometry
daha basit bir çok yüzlü şekle üçgen yüzler ilave ederek elde edilmiş (çok yüzlü şekil) snub adj.
Biology
bir çok hücre çekirdeklerinde bulunan yuvarlak çekirdeksi cisim nucleole n.
varsayımsal bir çok hücreli hayvan atası formu gastraea n.
varsayımsal bir çok hücreli hayvan atası formu gastraeum n.
Botanic
saxifragaceae familyasına mensup glandüler ve tüylü bir çok yıllık ot thousand mothers (tolmiea menziesii) n.
saxifragaceae familyasına mensup glandüler ve tüylü bir çok yıllık ot pickaback plant n.
saxifragaceae familyasına mensup glandüler ve tüylü bir çok yıllık ot piggyback plant n.
beyaz veya pembemsi çiçekleri ve küçük dikenleri olan, yarı yaprak dökmeyen bodur bir çok yıllık bitki allegheny spurge n.
sivri uçlu püsküllü bir çok yıllık çim pineland three–awn (aristida stricta) n.
köklerinden hasır, yelpaze ve sepet yapılan hindistan'a özgü aromatik bir çok yıllık bitki khuskhus n.
kanada ve batı amerika'nın kuru yerlerinde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir çok yıllık bitki hairy golden aster n.
kanada ve batı amerika'nın kuru yerlerinde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir çok yıllık bitki heterotheca villosa n.
kanada ve batı amerika'nın kuru yerlerinde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir çok yıllık bitki prairie golden aster n.
kanada ve batı amerika'nın kuru yerlerinde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir çok yıllık bitki chrysopsis villosa n.
kuzey amerika'ya özgü beyaz veya mor çiçekli ve dikenli bir çok yıllık bitki whorlywort n.
kuzey amerika'ya özgü beyaz veya mor çiçekli ve dikenli bir çok yıllık bitki culvers physic n.
kuzey amerika'ya özgü beyaz veya mor çiçekli ve dikenli bir çok yıllık bitki culver's physic n.
kuzey amerika'ya özgü beyaz veya mor çiçekli ve dikenli bir çok yıllık bitki culvers root n.
kuzey amerika'ya özgü beyaz veya mor çiçekli ve dikenli bir çok yıllık bitki culver's root n.
kuzey amerika'ya özgü beyaz veya mor çiçekli ve dikenli bir çok yıllık bitki veronicastrum virginicum n.
abd'nin doğusundaki ormanlık alanlara özgü sarı çiçekli bir çok yıllık bitki wood poppy n.
abd ve meksika'ya özgü bir çok yıllık ot cinsi bloomeria n.
abd ve meksika'ya özgü bir çok yıllık ot cinsi genus bloomeria n.
avrupa'ya özgü bir çok yıllık ot veya çalı cinsi hyssopus n.
avrupa'ya özgü bir çok yıllık ot veya çalı cinsi genus hyssopus n.
kuzey amerika’nın doğusuna özgü, mavi çiçekli uzun ve çok yapraklı bir çok yıllık bitki lobelia siphilitica n.
kuzey amerika’nın doğusuna özgü, mavi çiçekli uzun ve çok yapraklı bir çok yıllık bitki blue cardinal flower n.
kuzey amerika’nın doğusuna özgü, mavi çiçekli uzun ve çok yapraklı bir çok yıllık bitki great lobelia n.
Social Sciences
film yapımcısı harvey weinstein hakkındaki cinsel istismar suçlamalarının ortaya çıkmasını takip eden süreç (bir çok başka cinsel istismar suçunun da açıklandığı süreç) post-weinstein expr.
Military
ortaya çok sayıda nötron çıkartan, ancak az miktarda infilak eden ve böylece bir çok canlıyı öldüren, ancak binalara zarar vermeyen nükleer bomba neutron bomb n.
Sport
buz pateninde tek ayak üzerinde bir çok yöne dönme twizzle n.
Latin
bir çok şey yapmak, hayat boyu tek şey yapmaktan kolaydır facilius est multa facere quam diu expr.
Archaic
bir çok iz içeren scarry adj.
Slang
bir çok etnik ökeni olan kimse mutt n.
Modern Slang
lgbtq+ kısaltmasıyla ifade edilen ve ek olarak bir çok kısaltmayı daha içeren topluluğu belirtmek için kullanılan argo bir ifade alphabet club n.