birine kalmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

birine kalmak



Bedeutungen von dem Begriff "birine kalmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
birine kalmak land up with (someone) v.
birine kalmak fall upon someone v.
birine kalmak fall on someone v.

Bedeutungen, die der Begriff "birine kalmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 51 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(kararı vermek) (birine) kalmak rest with v.
birine hamile kalmak be pregnant with someone v.
Phrasals
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood about (someone or something) v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood about someone or something v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood on someone or something v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak brood over someone or something v.
birine/bir şeye bir özelliğinden dolayı hayran kalmak/olmak value someone or something for something v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak glom onto (someone or something) v.
(bir şey) birine kalmak land up with (something) v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak stick with (someone or something) v.
(birine) kalmak lie with (one) v.
(birine/bir şeye) sıkı sıkıya bağlı kalmak cling on (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak cling on (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) sıkı sıkıya bağlı kalmak cling to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak cling to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) kalmak devolve upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) kalmak devolve on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) kalmak end up with (someone or something) v.
(birinden/birine) miras kalmak hand down from (someone) to (one) v.
(birine/bir şeye) hasret olmak/kalmak hone for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hasret olmak/kalmak long for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakıp ağzı açık kalmak marvel at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakıp hayran kalmak marvel at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hasret kalmak sigh for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak stay by (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bağlı kalmak stay by (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak stick by (someone or something) v.
(birine) kalmak wind up with (someone) v.
dönüp dolaşıp (birine) kalmak wind up with (someone) v.
(birine/bir şeye) şaşırıp kalmak wonder at (someone or something) v.
Colloquial
(birine) kalmak be down to (one) v.
Idioms
(birine) gebe kalmak be tied to (something's) apron strings v.
(birine) gebe kalmak be tied to something's apron strings v.
sıkıntısı/derdi/işi (birine) düşmek/kalmak bear the burden (of something) v.
(ağır bir/bütün) yük/sorumluluk (birine) kalmak have a (heavy) cross to bear v.
sıkıntısı/derdi (birine) düşmek/kalmak bear the burden (of something) v.
(birine veya başka bir şeye göre) geri/arka planda kalmak take a backseat v.
karar (birine/kendine) kalmak be on (one's) (own) head v.
karar (birine/kendine) kalmak be on someone's (own) head v.
(birine) yapışıp kalmak be glued to (one) v.
(birine/bir şeye) hayran kalmak/olmak be struck on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hayran kalmak/olmak be struck with (someone or something) v.
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak get an eyeful (of someone or something) v.
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak have an eyeful (of someone or something) v.
(birine/bir şeye) yapışıp kalmak glom on (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak glom on (to someone or something) v.
(birine) yapışıp kalmak be glued to (someone) v.
(birine) hayran kalmak hold (someone) in high esteem v.
(birine) hayran kalmak hold (someone) in high regard v.
(birine/bir şeye) sadık kalmak keep faith with (someone or something) v.
(birine) kalmak land in (one's) lap v.