Verlauf

birini bir şeyin içine çekmek

Bedeutungen von dem Begriff "birini bir şeyin içine çekmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	birini bir şeyin içine çekmek	pull someone in v.
2	Phrasals	birini bir şeyin içine çekmek	pull someone into something v.

Bedeutungen, die der Begriff "birini bir şeyin içine çekmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 20 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(birini/bir canlıyı) bir şeyin/yerin içine çekmek	entice (someone or something) into (something) v.
2	Phrasals	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) v.
3	Phrasals	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) v.
4	Phrasals	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) v.
5	Phrasals	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) v.
6	Phrasals	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) with (something) v.
7	Phrasals	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) with (something) v.
8	Phrasals	(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) with (something) v.
9	Phrasals	(birini bir şeyin) içine çekmek	drag (someone) into (something) v.
10	Phrasals	(birini bir şeyin) içine çekmek	suck (someone) into (something) v.
11	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	suck someone or something into something v.
12	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	suck someone or something in v.
13	Phrasals	birini/bir şeyi tutup bir şeyin içine çekmek	yank someone or something into something v.
14	Phrasals	birini/bir şeyi tutup bir şeyin içine çekmek	yank someone or something v.
15	Phrasals	birini zorla (bir şeyin) içine çekmek	bounce into (something) v.
16	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something into something v.
17	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something in v.
18	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	engage someone or something in something v.
19	Phrasals	(birini bir şeyin) içine çekmek	engage (one) in (something) v.
20	Phrasals	(birini bir şeyin/bir yerin) içine çekmek	pull (one) into (some place or thing) v.