Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | pull someone in v. | birini çekmek (bir yerin içine) |
Phrasals | ||
Phrasals | pull someone in v. | birini bir yerin içine çekmek |
Phrasals | pull someone in v. | birini bir şeye bulaştırmak |
Phrasals | pull someone in v. | birini bir şeyin içine çekmek |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | pull someone in close v. | birisini kendine doğru/yakınına çekmek |
Phrasals | ||
Phrasals | and pull someone in v. | bir yere (müşteri vb) çekmek |
Idioms | ||
Idioms | pull out in front of someone v. | (aracı) önüne kırmak |
Idioms | pull in front (of someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) önüne çekmek |
Idioms | pull in front (of someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) önüne geçmek |
Idioms | pull in front (of someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) daha başarılı bir konuma gelmek |
Idioms | pull in front (of someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) önde olmak |