built in - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

built in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "built in" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
built in adj. içinde var olan
built in adj. yerleşik

Bedeutungen, die der Begriff "built in" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 100 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
built-in adj. gömme
built-in adj. ankastre
General
built in function n. hazır fonksiyon
built-in wardrobe n. gömme dolap
built-in system n. gömülü sistem
built-in oven n. ankastre fırın
built-in cupboard n. gömme dolap
built-in product n. ankastre ürün
built-in furniture n. gömme mobilya
built-in bed n. ranza
built-in kitchen n. mutfak nişi
in-built adj. içinde var olan
built-in adj. yerli
in-built adj. monte edilmiş
in-built adj. bir bütünün ayrılmaz bir parçası olan
built-in adj. doğasında olan
built-in adj. fıtri
built-in adj. yaradılışında olan
built-in adj. dahili
built-in adj. normalde ekstra olan dahili bir özelliğe ait
in built adv. yapım halinde
Proverb
rome wasn't built in a day sabreden derviş muradına ermiş
rome wasn't built in a day roma bir günde kurulmadı
rome was not built in a day sabreden derviş muradına ermiş
rome was not built in a day roma bir günde kurulmadı
rome was not built in a day boyacı küpü mü bu?
Idioms
rome wasn't built in a day expr. boyacı küpü mü bu?
Speaking
this house was built with children in mind expr. bu ev çocuklar da hesaba katılarak inşa edildi
Trade/Economic
built-in obsolescence n. bilinçli eskitme
built-in-stabilizers n. otomatik denkleştiriciler
built-in obsolescence n. planlı eskitme
Technical
built-in test equipment n. cihaz içi test donanımı
built-in system n. dahili sistem
built-in transformer n. gömme transformatör
built-in thermal protection n. gömülü ısıl koruma
built-in door handle n. gömme kapı tutamağı
built-in n. gömme dolap
beam with both ends built in n. her iki ucu ankastre kiriş
built-in function n. hazır işlev
built-in procedure n. hazır prosedür
built-in procedure n. hazır yordam
built-in function n. hazır fonksiyon
built-in aerial n. iç anten
built-in antenna n. iç anten
built-in thermal protection n. içten ısıl koruma
built-in switch n. monteli şalter
built-in check n. otomatik kontrol
built in governor n. regülatör
built-in check n. yapı-içi denetimi
built-in styles n. yerleşik stiller
built-in group n. yerleşik grup
built-in adj. dahili
built-in adj. gömme
built-in adj. gömme tip
built-in adj. gömülü
built-in adj. sabit
built-in adj. yapısal
built-in adj. yerleşik
built-in adj. yapısında bulunan
Computer
built-in template n. gömülü şablon
built-in version n. hazır versiyon/sürüm
built-in toolbars available n. kullanılabilir yerleşik araç çubukları
built-in role n. yerleşik görev
built-in command n. yerleşik komut
built-in functions n. yerleşik işlevler
built in menu n. yerleşik menü
built-in menus n. yerleşik menüler
built-in dictionary n. yerleşik sözlük
built-in method n. yerleşik yöntem
Informatics
built-in memory n. iç bellek
built-in function n. iç işlev
built-in memory n. tümleşik bellek
built-in function n. tümleşik işlev
built-in adj. yerleşik
Television
built-in mic n. kapalı yer mikrofonu
Construction
regulations for the structures to be built in disaster areas n. afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmelik
built-in lighting n. gömük aydınlatma
built-in furniture n. gömme dolap
built-in closet n. gömme dolap
built-in tank n. gömme depo
built-in reservoir n. gömme rezervuar
built-in wardrobe n. gömme gardrop
built-in washbasin n. hilton lavabo
beam with both ends built in n. her iki ucu ankastre kiriş
built-in thermal protection n. içten ısıl koruma
built-in kitchen n. niş mutfak
built-in furniture n. sabit mobilya
built-in tank n. yeraltı tankı
built-in adj. gömme
built-in adj. gömme tip
Furniture
built-in dishwasher n. ankastre bulaşık makinesi
Automotive
built-in adj. ankastre
Aeronautic
built-in test equipment n. dahili test ekipmanı
built in test equipment n. geliştirilen test ekipmanı
built-in adj. gömme
Apiculture
built combs in the open v. açıkta petek inşa etmek
Military
built in test equipment n. dahili test cihazı
built in test equipment n. içe monte edilmiş test cihazı
Photography
built-in flash n. cihaza sabit flaş
built-in flash n. yerleşik flaş