buy something - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

buy something



Bedeutungen von dem Begriff "buy something" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Colloquial
buy something v. bir şeye inanmak
buy something v. bir şeyi yutmak
buy something v. bir şeyi yemek

Bedeutungen, die der Begriff "buy something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 96 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
buy something retail v. perakende satın almak
buy something on hire purchase v. taksitle almak
buy something cheaply v. ucuza düşürmek
buy something on credit v. bir şeyi veresiye almak
buy something sight unseen v. bir şeyi hiç görmeden satın almak
buy something between themselves v. bir şeyi ortaklaşa satın almak
buy something on the hp v. veresiye almak
buy something on hire purchase v. veresiye almak
buy something dirt cheap v. ucuza kapatmak
afford to (buy something) v. parası yetmek
not afford to (buy something) v. parası yetmemek
Phrasals
buy something for someone v. biri için bir şey satın almak
buy something back (from someone) v. geri satın almak
buy something out v. hepsini satın almak
buy something out v. satın alarak tüketmek
buy something back (from someone) v. tekrar almak
buy something back (from someone) v. yeniden satın almak
buy something (from someone) (for something) v. (birinden bir fiyata) bir şey almak
buy something (from someone) (for something) v. (birinden bir fiyata) bir şey satın almak
buy (one's) way in (something) v. bedelini ödeyip (bir şeye) dahil olmak
buy (one's) way in (something) v. parayla (bir şeye) girmek
buy (one's) way in (something) v. (bir şeye) bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak
buy (one's) way in (something) v. para karşılığında (bir şeye) erişim sağlamak
buy something at something v. bir şeyi bir şeyden satın almak
buy something at something v. bir şeyi bir yerden satın almak
buy something at something v. bir şeyi bir fiyata/fiyattan satın almak
buy something at something v. bir şeyi belli bir fiyat seviyesinden satın almak
buy into (something) v. (bir şeye) yatırım yapmak
buy into (something) v. (bir şeye) mali yatırım yapmak
buy into (something) v. (bir şeye) inanmak
buy into (something) v. (bir şeye) destek olmak
buy into (something) v. bir fikri/kavramı/sistemi desteklemek
buy into (something) v. bir fikre/kavrama/sisteme inanıp destek vermek
buy into (something) v. bir fikre/kavrama/sisteme ikna olmak
buy into (something) v. bir fikri/kavramı/sistemi benimsemek
buy off on (something) v. (bir şeye) razı olmak
buy off on (something) v. (bir şeye) onay vermek
buy off on (something) v. (bir şeyi) imzalayarak onaylamak
buy someone or something out v. birini/bir şeyi tamamen satın almak
buy something up v. bir şeyin hepsini/tümünü satın almak
buy something up v. piyasadaki tüm malı satın almak
Idioms
buy (something) off the shelf v. rafta veya stokta olan ürünü satın almak
buy (something) off the shelf v. hazır yapılmış/standart ürün satın almak
buy (something) off the shelf v. kişiye özel olmayan ürünü satın almak
buy/get something off the shelf v. rafta veya stokta olan ürünü satın almak
buy/get something off the shelf v. hazır yapılmış/standart ürün satın almak
buy/get something off the shelf v. kişiye özel olmayan ürünü satın almak
buy (something) on tick v. hesaba yazdırarak satın almak
buy (something) on tick v. veresiye satın almak
get/buy something on tick v. hesaba yazdırarak satın almak
get/buy something on tick v. veresiye satın almak
buy one's way in to something v. bir şeyi para ile elde etmek
buy one's way in to something v. bir işi rüşvet vererek halletmek
not buy something v. bir şeyi yutmamak (inanmamak)
not buy something v. bir şeyi yememek (inanmamak)
buy something for a song v. çok ucuza almak
buy something sight unseen v. görmeden/bakmadan almak
buy something for a song v. sudan ucuza almak
buy one's way in to something v. rüşvet vermek
buy something on time v. taksitle satın almak
buy something on credit v. taksitle satın almak
buy something on credit v. vadeli satın almak
buy something on time v. veresiye satın almak
buy something on credit v. veresiye satın almak
buy one's way out (of something) v. (bir dertten/sıkıntıdan) para vererek kurtulmak
buy something on time v. vadeli satın almak
buy (something) off the shelf v. rafta bulunan hazır bir ürünü almak
buy (something) off the shelf v. stokta bulunan hazır bir ürünü almak
buy (something) off the shelf v. hazır bir ürün satın almak
buy (something) off the shelf v. hazır satılan bir ürün almak
buy (something) off the shelf v. el yapımı/kişiye özel olmayan bir ürün satın almak
buy (something) off the shelf v. seri üretim/fabrikasyon bir ürün satın almak
buy (one's) way into (something) v. bedelini ödeyip (bir şeye) dahil olmak
buy (one's) way into (something) v. parayla (bir şeye) girmek
buy (one's) way into (something) v. (bir şeye) bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak
buy (one's) way into (something) v. para karşılığında (bir şeye) erişim sağlamak
buy (one's) way out (of something) v. (bir şeyden) parası neyse verip kurtulmak
buy (one's) way out (of something) v. (bir şeyin) bedelini ödeyip kurtulmak
buy one's way out (of something) v. (bir şeyden/beladan/işten) parayla sıyrılmak
buy something on credit v. bir şeyi krediyle satın almak
buy (something) on time v. (bir şeyi) kredi kartıyla satın almak
buy, get, something off the shelf v. bir şeyi hazır satın almak
buy, get, something off the shelf v. hazır yapılmış/standart bir ürün satın almak
buy, get, something off the shelf v. kişiye özel olmayan bir ürün satın almak
buy, get, something off the shelf v. rafta bulunan hazır bir ürünü satın almak
buy, get, something off the shelf v. hazır satılan bir ürün almak
buy, get, something off the shelf v. seri üretim/fabrikasyon bir ürün satın almak
buy something on tick [old-fashioned] [uk] v. hesaba yazdırarak almak
buy something on tick [old-fashioned] [uk] v. veresiye almak
buy something on tick [old-fashioned] [uk] v. veresiye yazdırmak
(buy something, go) for a song expr. (bir şeyi) ucuza (almak, satmak)
(buy something, go) for a song expr. (bir şey) ucuza (gelmek, gitmek)
Trade/Economic
buy something in v. stok tutmak
buy something on the hp v. taksitle satın almak
buy something on hire purchase v. taksitle satın almak
buy something on hire purchase (installment plan) v. taksitle almak