Verlauf

bir şeyi yemek

Bedeutungen von dem Begriff "bir şeyi yemek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	bir şeyi yemek	take something in v.
Colloquial
2	Colloquial	bir şeyi yemek	buy something v.

Bedeutungen, die der Begriff "bir şeyi yemek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	(birinin bir şeyi yapması için) başının etini yemek	push v.
Phrasals
2	Phrasals	(ot, bitki, çiçek gibi bir şeyi) kemirmek/yemek	browse on (something) v.
3	Phrasals	(ot, bitki, çiçek gibi bir şeyi) kemirmek/yemek	browse on something v.
4	Phrasals	bir şeyi öğle yemeği niyetine yemek	lunch off something v.
5	Phrasals	bir şeyi aceleyle yemek	get down v.
6	Phrasals	bir şeyi zorla yemek	get down v.
7	Phrasals	(bir şeyi) birkaç öğün yemek	dine off (something) v.
8	Phrasals	(bir şeyi) kemirerek yemek	nibble (away) on (something) v.
9	Phrasals	(bir şeyi) geveleyerek yemek	nibble (away) on (something) v.
10	Phrasals	(bir şeyi) iştahla yemek	gorge with (something) v.
11	Phrasals	(bir şeyi) tıka basa yemek	gorge with (something) v.
12	Phrasals	(bir şeyi) aç gözlü bir şekilde yemek	hog out (on something) v.
13	Phrasals	(bir şeyi) hapır hupur yemek	hog out (on something) v.
14	Phrasals	(bir şeyi) görgüsüzce yemek	hog out (on something) v.
15	Phrasals	(bir şeyi) ayı gibi yemek	hog out (on something) v.
16	Phrasals	bir şeyi iştahla yemek	lash into something v.
17	Phrasals	bir şeyi hapır hupur yemek	lash into something v.
18	Phrasals	bir şeyi yemek/içmek	partake of something v.
19	Phrasals	birine bir şeyi yaptırana kadar başının etini yemek	worry something out of someone v.
20	Phrasals	birini/bir şeyi yemek	blow someone/something off v.
21	Phrasals	bir şeyi hapır hupur yemek	chow something down v.
22	Phrasals	(bir şeyi) birkaç öğün yemek	dine off v.
23	Phrasals	(bir şeyi kabından) yemek	eat (something) out of (something) v.
24	Phrasals	(bir şeyi kutusundan) yemek	eat (something) out of (something) v.
25	Phrasals	(bir şeyi bir şeyden) yemek	eat (something) out of (something) v.
26	Phrasals	(bir şeyi) direkt (bir şeyden) yemek	eat (something) out of (something) v.
27	Phrasals	bir şeyi küçük küçük yemek/tüketmek/eritmek	eat something away v.
28	Phrasals	bir şeyi küçük küçük yemek/tüketmek/eritmek	eat away at v.
29	Phrasals	bir şeyi yemek (inanmak)	eat something up v.
30	Phrasals	bir şeyi doyana kadar yemek	gorge oneself on something v.
31	Phrasals	bir şeyi doyana kadar yemek	gorge oneself with something v.
32	Phrasals	(bir şeyi) doyana kadar yemek	gorge on (something) v.
33	Phrasals	(bir şeyi) iştahla yemek	gorge on (something) v.
34	Phrasals	(bir şeyi) tıka basa yemek	gorge on (something) v.
35	Phrasals	(bir şeyi) yalayarak yemek/içmek/temizlemek	lick (something) up v.
36	Phrasals	(bir şeyi) öğle yemeği niyetine/olarak yemek	lunch off v.
37	Phrasals	(bir şeyi) tıka basa/domuz gibi yemek	munch out (on something) v.
38	Phrasals	(bir şeyi) pisboğaz bir şekilde yemek	munch out (on something) v.
39	Phrasals	(bir şeyi) gıdım gıdım yemek	pick at (something) v.
40	Phrasals	(bir şeyi) avlayıp yemek/karnını doyurmak	prey upon (something) v.
41	Phrasals	(bir şeyi) avlayıp yemek/karnını doyurmak	prey on (something) v.
42	Phrasals	(bir şeyi) domuz gibi yemek	scarf out (on something) v.
43	Phrasals	bir şeyi acele acele yemek	scarf something down v.
44	Phrasals	bir şeyi hapır hupur yemek/mideye indirmek	scarf something down v.
Colloquial
45	Colloquial	(yemek gibi bir şeyi) kapışmak	have at (something) v.
Idioms
46	Idioms	(bir şeyi) iştahla yemek/içmek	get outside (of) (something) v.
47	Idioms	(bir şeyi yapmayı) götü yemek	have the guts (to do something) v.
Gastronomy
48	Gastronomy	(yemek, içki bir şeyi) hızla yapmak	whip up v.