candy - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

candy

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "candy" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
candy n. şeker
candy n. şekerleme
General
candy n. çikolata
candy n. şerbet
candy n. meyve şekerlemesi
candy v. şerbet içinde kaynatmak
candy v. şekerlemek
candy v. şekerleme haline getirmek
candy v. kristalleşmek
candy v. kristallenmek
candy v. şekerleme yapmak
Gastronomy
candy n. bonbon
candy n. şekerleme
Slang
candy n. hoş/çekici kimse
candy n. hap
candy n. papik
candy n. şeker (uyuşturucu hap)
candy n. uyuşturucu hap
candy n. düğme (uyuşturucu hap)
candy n. eks (uyuşturucu hap)

Bedeutungen, die der Begriff "candy" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 140 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
cotton candy n. ketenhelvası
mint candy n. naneli şekerleme
candy maker n. şekerci
sugar candy n. akide
sugar candy n. şeker
sugar candy n. nöbetşekeri
cotton candy n. ketenhelva
candy seller n. şekerci
candy cane n. baston şekli verilmiş genellikle nane aromalı şeker
sugar candy n. şekerleme
candy store n. şekerci dükkanı
rock candy n. akide şekeri
cotton candy n. pamukhelva
candy floss n. pamukhelva
candy floss n. ketenhelva
candy floss n. pamuk şekeri
cotton candy n. pamuk şekeri
wedding candy n. nikah şekeri
cotton candy n. pamuk şeker
candy floss n. pamuk şeker
candy corn n. mısır şeklinde bir çeşit şeker
arm candy n. eskort kız
candy jar n. şeker kavanozu
hard candy n. akide şekeri
candy floss n. pamuklu şeker
cotton candy n. pamuklu şeker
candy dish n. şekerlik
candy dish n. şeker kasesi
orange candy n. portakal şekerlemesi
candy red n. şeker kırmızısı
candy shop n. şeker dükkanı
popping candy n. patlayan şeker
ring pop candy n. halka/halkalı şeker
candy ring n. halka/halkalı şeker
ring candy n. halka/halkalı şeker
candy floss n. pamuk helva
candy apple n. elma şekeri
barber pole candy n. çubuk şeker
stick candy n. çubuk şeker
candy stick n. çubuk şeker
candy floss (uk) n. pamuk şeker
cotton candy (us) n. pamuk şeker
cotton candy (us) n. pamuk helva
candy floss (uk) n. pamuk helva
chestnut candy n. kestane şekeri
lemon candy n. limonlu şeker
candy pink n. şeker pembesi
candy cane n. baston şeker
candy egg n. yumurta şeklinde şeker
candy kiss n. lokmalık şeker
candy striper n. hastanede gönüllü çalışan kişi
candy thermometer n. şeker şurubu yaparken kullanılan termometre
eye candy n. göze hoş gelen kişi veya şey
eye candy n. göze hitap eden şey
cotton candy n. hoş ama boş şey
peppermint candy n. naneli şeker
sugar candy n. tatlı şey
sugar candy n. hoşa giden şey
sugar candy n. mutlu eden şey
sugar candy n. sevimli şey
candy-coat v. ballandırmak
candy-coat v. daha çekici, daha cazip hale getirmek
candy-coat v. allayıp pullamak
candy-like adj. şeker gibi
candy-scented adj. şeker gibi kokan
candy-scented adj. şeker kokulu
candy-like adj. şekere benzeyen
Colloquial
rock candy n. akide şekeri
Idioms
brain candy n. eğlencelik/kafa dağıtmalık oyun/film
brain candy n. eğlencelik oyun, öykü
arm candy n. çevreye önemli ve varlıklı biri olarak görünülmek istendiğinde beraber gidilen ama aslında hoşlanılmayan partner
candy-bouquet period n. cicim ayları
eye/mind candy n. sadece göze hitap eden
be like a kid in a candy store v. çok sevinçli olmak
candy coat v. daha çekilir bir hale sokmak
be like a kid in a candy store v. çok mutlu olmak
be like a kid in a candy store v. sevinçten havalara uçmak
be like a kid in a candy store v. (sevinçten) içi içine sığmamak
be as easy as taking candy from a baby expr. çok kolay
be like taking candy from a baby expr. çok kolay
be as easy as taking candy from a baby expr. çocuk oyuncağı
be like taking candy from a baby expr. çocuk oyuncağı
be as easy as taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
as easy as taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
be like taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
like a kid in a candy store expr. çok mutlu
like a kid in a candy store expr. çok sevinçli
like a kid in a candy shop expr. çok mutlu
like a kid in a candy shop expr. çok sevinçli
like taking candy from a baby expr. çok kolay
like taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
like taking candy from a baby expr. çocuk oyuncağı
Speaking
do you have any candy to spare? expr. elinde fazla şeker var mı?
Trade/Economic
sugar candy n. akide şekeri
Technical
rock candy fracture n. akide şekerimsi kırılma
rock candy n. büyük şeker kristali
Telecom
eye candy n. bilgisayar oyunlarındaki görsel etkiler
Textile
candy-striped adj. beyaz zemin üzerine renkli ince şeritli
Automotive
candy paint n. şeker boya
Food Engineering
sugar candy n. akide şekeri
jelly candy n. jöle şekerleme
Gastronomy
sugar candy n. akide şekeri
cotton candy n. keten helvası
gum like candy n. macun
a kind of candy n. pişmaniye
cotton candy n. pamuk helva
candy store n. şekerci
barley candy n. lolipop gibi sert ve saydam şeker
chocolate candy n. çikolatalı şeker
chocolate candy n. çikolatalı şekerleme
Chemistry
sugar-candy n. akide şekeri
Slang
candy store n. içki dükkanı
candy-ass n. çekingen
candy-ass n. korkak
candy-ass n. pısırık
candy-ass n. çıtkırıldım tip
candy-ass n. ödlek
needle candy n. damardan alınan uyuşturucu
rock candy n. kokain
ear candy n. kulağa hoş gelen, yumuşak pop müzik
ear candy n. asansör müziği
candy ass n. çıtkırıldım tip
eye candy n. hoş/çekici kimse
candy shop n. kerhane
nose candy n. kokain
candy shop n. randevu evi
candy man n. torbacı
candy-assed adj. çekingen
candy-assed adj. korkak
candy-assed adj. pısırık
candy-assed adj. çıtkırıldım
candy-assed adj. ödlek
candy-assed adj. cesaretsiz
candy-assed adj. götü yemeyen
candy-assed adj. aciz
candy-assed adj. tabansız
candy-assed adj. yüreksizce
candy-assed adj. korkakça
candy-assed adj. yüreksiz
British Slang
candy flip v. lsd ve ekstazi almak