aciz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

aciz



Bedeutungen von dem Begriff "aciz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
aciz helpless adj.
aciz incapable adj.
aciz unable adj.
General
aciz helplessness n.
aciz weakness n.
aciz inability n.
aciz incapacity n.
aciz failure n.
aciz impotent adj.
aciz feckless adj.
aciz incapable adj.
aciz weak adj.
aciz powerless adj.
aciz humble adj.
aciz ineffectual adj.
aciz cheap adj.
aciz impuissant adj.
aciz unable adj.
aciz ten-cent adj.
aciz unefectual adj.
aciz unshiftable adj.
aciz deprostrate adj.
aciz inable [obsolete] adj.
aciz disable [obsolete] adj.
aciz inadequate adj.
Idioms
aciz flat on one's back adj.
aciz coming and going expr.
Trade/Economic
aciz insolvent adj.
Law
aciz unable adj.
Medical
aciz unable adj.
Slang
aciz clunker n.
aciz milktoast adj.
aciz candy-assed adj.

Bedeutungen, die der Begriff "aciz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 81 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
aciz kimse crock n.
aciz hali insolvency n.
aciz bırakma incapacitation n.
aciz kimse poor devil n.
aciz olmak be unable to v.
aciz olmak be helpless v.
aciz bırakmak incapacitate v.
aciz olmak be incapable of doing something v.
aciz olmak be powerless v.
aciz kalmak incapable of doing something v.
aciz olmak be unable to do something v.
aciz olmak be destitute v.
aciz görünmek appear incapable v.
aciz hissetmek feel helpless v.
aciz duruma düşmek lie helpless v.
aciz durumuna düşmek become unable v.
aciz duruma düşmek become unable v.
aciz hissetmek feel incapable v.
aciz görünmek appear helpless v.
aciz görünmek appear unable v.
aciz durumuna düşmek become helpless v.
aciz hissetmek feel unable v.
aciz durumuna düşmek become incapable v.
aciz görünmek seem incapable v.
aciz duruma düşmek become helpless v.
aciz duruma düşmek become incapable v.
aciz hale düşmek shrivel v.
aciz hale düşmek become destitute v.
aciz hale düşmek become helpless v.
aciz duruma gelmek become helpless v.
aciz hale düşmek become incapable v.
aciz duruma düşmek become destitute v.
aciz hale gelmek become destitute v.
aciz duruma gelmek become destitute v.
aciz hale gelmek become helpless v.
aciz hale gelmek become incapable v.
aciz duruma gelmek become incapable v.
(birini) aciz bırakmak incapacitate (someone) v.
aciz hale getirmek disenable v.
aciz bırakmak disable v.
aciz bırakılmış incapacitated adj.
aciz kılan disabling adj.
aciz bırakan stricken adj.
aciz bir biçimde helplessly adv.
aciz bir şekilde incapably adv.
meramını anlatmaktan aciz bir şekilde unspeakingly adv.
ifadeden aciz bir şekilde ineloquently adv.
aciz halde impotently adv.
Phrasals
aciz bırakmak cut down v.
(birini bir işi yapmaktan) aciz bırakmak incapacitate (someone) for (something) v.
(birini bir süreliğine bir işi yapmaktan) aciz bırakmak incapacitate (someone) for (something) for (a period of time) v.
Idioms
aciz bir an a moment of weakness n.
aciz kimse dishrag n.
aciz kimse limp dishrag n.
aciz kimse limp rag n.
aciz kimse wet dishrag n.
aciz kimse wet rag n.
anlamaktan aciz kalmak make nothing of v.
-den aciz olmak couldn't organize a piss-up in a brewery v.
(biri/bir şey) olmadan kendini aciz hissetmek feel lost without (someone or something) v.
aciz olmak be wishy-washy v.
koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz olmak couldn't hit the side of a barn v.
koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz can't hit the side of a barn expr.
koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz can't hit the broad side of a barn expr.
en kolay şeyi bile yapmaktan aciz couldn't raffle a chook in a pub [australia] expr.
Trade/Economic
aciz hali insolvency n.
aciz vesikası certificate of insolvency n.
aciz belgesi proof of insolvency n.
aciz usulleri insolvency proceedings n.
aciz halindeki banka bank in falling condition n.
aciz olma durumu nonsolvency n.
iflas, aciz, tasfiye, ödeme planı, mahkeme planı, moratoryum ve kayyımlığa ilişkin yasalar bankruptcy, insolvency, liquidation, reorganisation, court schemes, moratoria, administration n.
Law
aciz vesikası certificate of insolvency n.
aciz halindeki banka bank in falling condition n.
aciz olasılığı contemplation of insolvency n.
aciz yöneticisi insolvency administrator n.
Politics
aciz hali failure n.
Marine
manevradan aciz gemi disabled ship n.
Slang
aciz herif/adam limpdick n.
aciz/çaresiz bir uyuşturucu bağımlısının kendine uyuşturucu enjekte etmesi için tuttuğu adam hit man n.
aciz adam milktoast adj.