cats - Türkisch Englisch Wörterbuch

cats

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "cats" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 138 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
allergic to cats adj. kedilere alerjisi olan
Tom told me you were allergic to cats.
Tom bana kedilere alerjin olduğunu söyledi.

More Sentences
cats whisker n. kedi bıyığı
cats eye n. kedi gözü
a lover of cats n. kedi düşkünü
world of cats n. kediler dünyası
cats cradle n. kedi beşiği oyunu
cats cradle n. parmaklara geçirilen ipe karşılıklı şekiller verilerek oynanan çocuk oyunu
cats cradle n. elden ele ip oyunu
cats-paw n. alet edilen kimse
cats-paw n. başkalarına alet olan kimse
cats-paw n. maşa
rain cats and dogs v. bardaktan boşanırcasına yağmak
rain cats and dogs v. bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
rain cats and dogs v. şakır şakır yağmak
rain cats and dogs v. gök delinmek
rain cats and dogs v. yağmur boşanmak
be allergic to cats v. kedilere alerjisi olmak
set a bowl of food before the cats v. kedilerin önüne mama kasesi koymak
put a bowl of food before the cats v. kedilerin önüne mama kasesi koymak
Proverb
all cats are grey at night n. geceleri tüm kediler gridir
all cats are grey at night n. karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey at night n. gece/karanlıkta her şey birbirine benzer
all cats are grey by night n. geceleri tüm kediler gridir
all cats are grey by night n. karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey by night n. gece/karanlıkta her şey birbirine benzer
all cats are gray in the dark karanlıkta bütün kediler gridir
cats have nine lives kediler dokuz canlıdır
keep no more cats than can catch mice ne kadar az, o kadar iyi
keep no more cats than can catch mice az olsun öz olsun
wanton kittens make sober cats genç dediğin gezer tozar, yaş aldıkça uslanır
wanton kittens make sober cats gençliğini doyasıya yaşasın, sonra aklı kalmasın
wanton kittens make sober cats çocuk dediğin yaramaz olur, büyüyünce uslanır
all cats are gray after dark/at night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray after dark/at night köre elvandan bahsolunmaz
all cats are gray after dark/at night zifiri karanlıkta her şey siyahtır/aynıdır
all cats are gray at night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray at night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray at night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray by night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray by night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray by night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray in the dark zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray in the dark köre renkten bahsolunmaz
all cats are grey in the dark zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are grey in the dark köre renkten bahsolunmaz
all cats are grey in the dark karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray at night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray at night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray at night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray by night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray by night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray by night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray in the dark zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray in the dark köre renkten bahsolunmaz
all cats are grey in the dark zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are grey in the dark köre renkten bahsolunmaz
all cats are grey in the dark karanlıkta bütün kediler gridir
Colloquial
dog my cats! expr. hadi canım!
dog my cats! expr. hadi be!
(well,) dog my cats exclam. vay be!
(well,) dog my cats exclam. vay anasını!
(well,) dog my cats exclam. vay canına!
(well,) dog my cats exclam. sen ha, burada ha!
(well,) dog my cats exclam. hayret!
(well,) dog my cats exclam. hangi dağda kurt öldü?
(well,) dog my cats exclam. bir yaşıma daha girdim!
(well,) dog my cats exclam. hayretlerim şaştı!
(well,) dog my cats exclam. arap olayım
(well,) dog my cats exclam. adam değilim
(well,) dog my cats exclam. ne olayım
(well,) dog my cats exclam. iki gözüm kör olsun
Idioms
a bag of cats n. kötü huylu kimse
a bag of cats n. aksi kimse
it was raining cats and dogs n. bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu
herding cats n. deli sürüsüne çobanlık
cats and dogs n. pek rağbet görmeyen mal
cats and dogs n. hızlı gitmeyen mal
cats and dogs n. elde kalan mal
keep no more cats than can catch mice v. sadece yetecek kadar kişi veya eşya kullanmak
keep no more cats than can catch mice v. ne kadar az, o kadar iyi prensibiyle yaşamak
keep no more cats than can catch mice v. az olsun öz olsun demek
rain cats and dogs v. bardaktan boşanırcasına yağmak
fight like kilkenny cats v. birbirine girmek
rain cats and dogs v. bardaktan boşalırcasına yağmak
fight like kilkenny cats v. çok kötü dalaşmak
fight like kilkenny cats v. feci kavga etmek
fight like kilkenny cats v. kapışmak
fight like cats and dogs v. kedi köpek gibi dalaşmak
fight like cats and dogs v. kedi köpek gibi didişmek
be like herding cats v. deli sürüsüne çobanlık etmek gibi olmak
be like herding cats v. organize etmesi/düzenlemesi neredeyse imkansız olmak
be like herding cats v. bir araya getirmesi neredeyse imkansız olmak
herd cats v. deli sürüsüne çobanlık etmek
herd cats v. ele avuca sığmayan şeyleri bir düzen içinde tutmaya çalışmak
have other cats to whip v. yapacak daha önemli/ilginç işleri olmak
have other cats to whip v. yapacak başka işleri olmak
have other cats to whip v. aklında başka bir şey olmak
have other cats to whip v. başka bir işi olmak
black as a stack of black cats expr. kömür kadar siyah
as black as a stack of black cats expr. kapkara
black as a stack of black cats expr. kömür gibi siyah
black as a stack of black cats expr. kapkara
black as a stack of black cats expr. simsiyah
as black as a stack of black cats expr. simsiyah
like herding cats expr. deli sürüsüne çobanlık eder gibi
like herding cats expr. organize etmesi/düzenlemesi neredeyse imkansız
like herding cats expr. bir araya getirmesi neredeyse imkansız
it's raining cats and dogs expr. bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
it's raining cats and dogs expr. bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
it's raining cats and dogs expr. çok yağmur yağıyor
Speaking
there are two cats and a dog in the garden expr. bahçede iki kedi ve bir köpek var
there are two cats and a dog in the garden expr. bahçede iki kedi ve bir köpek bulunuyor
there are two cats and one dog in the garden expr. bahçede iki kedi ve bir köpek var
there are two cats and one dog in the garden expr. bahçede iki kedi ve bir köpek bulunuyor
it is raining cats and dogs expr. bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
it is raining cats and dogs expr. bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
it is raining cats and dogs expr. çok yağmur yağıyor
how many cats do you have? expr. kaç tane kediniz var?
how many cats do you have? expr. kaç kediniz var?
how many cats do you have? expr. kaç kedin var?
do cats eat cheese? expr. kediler peynir yer mi?
do cats eat cheese? expr. kediler peynir yerler mi?
I love cats so much expr. kedileri çok seviyorum
what do cats like to eat? expr. kediler ne yemeyi sever?
cats hate swimming expr. kediler yüzmekten nefret ederler
how many cats do you have? expr. kaç tane kedin var?
Trade/Economic
cats (credit accumulation transfer scheme) n. kredi transfer ve biriktirme sistemi
cats (credit accumulation transfer scheme) n. birleşik krallıkta eğitimde kullanılan kredi sistemi
Electric
cats whisker n. kedi bıyığı
Marine
cats-paw n. içerisinde iki adet göz/boşluk bulunan bir düğüm şekli
cats-paw n. suyun ancak yüzeyini kıpırdatacak kadar hafif esinti
Mining
cats-eye n. ışığı yansıtarak kedi gözü etkisi veren değerli taş
Medical
patient without history of contact with cats n. kedilerle temas öyküsü bulunmayan hasta
Zoology
scimitar-toothed cats (homotherini) n. pala dişli kedigiller
Literature
kilkenny cats n. irlanda menşeli bir fablın kahramanları olan, sadece kuyrukları kalana dek dövüşen iki kedi
Slang
cats meow [old-fashioned] n. mükemmel kimse/şey
cats meow [old-fashioned] n. harika kimse/şey
cats meow [old-fashioned] n. şaheser