combiné - Türkisch Englisch Wörterbuch

combiné

Bedeutungen von dem Begriff "combiné" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
combine v. birleştirmek
We need to obtain a critical mass by combining expertise with resources.
Uzmanlığı kaynaklarla birleştirerek kritik bir kitle elde etmemiz gerekiyor.

More Sentences
combine v. birleşmek
State terrorism combined with corruption and drought are converging to create a national catastrophe.
Devlet terörizmi, yolsuzluk ve kuraklıkla birleşerek ulusal bir felaket yaratıyor.

More Sentences
General
combine n. biçerdöver
Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.
Günümüzün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknolojiyle donatılmıştır.

More Sentences
combine v. birleşmek
These identities combine in the songs I write and compose.
Bu kimlikler yazdığım ve bestelediğim şarkılarda birleşiyor.

More Sentences
Law
combine v. birleştirmek
Formal training and non-formal education must be combined.
Örgün eğitim ve yaygın eğitim birleştirilmelidir.

More Sentences
combine v. bir araya getirmek
He would therefore combine very different responsibilities, leading to a formidable mix of styles.
Dolayısıyla çok farklı sorumlulukları bir araya getirecek ve bu da zorlu bir tarz karışımına yol açacaktır.

More Sentences
Technical
combine v. birleşmek
Rounded features and light colors combine with baby parties.
Yuvarlak özellikler ve açık renkler bebek partileriyle birleşiyor.

More Sentences
Agriculture
combine n. biçerdöver
Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.
Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır.

More Sentences
General
combine n. uzlaşma
combine n. birlik
combine n. tor
combine n. kartel
combine n. üretim ve dağıtımı kontrol ederek rekabeti sınırlayan bağımsız kuruluş konsorsiyumu
combine v. kaynaştırmak
combine v. karışmak
combine v. bileştirmek
combine v. karıştırmak
combine v. toplamak
combine v. kombine etmek
combine v. toplanmak
combine v. katıştırmak
combine v. karmak
Colloquial
combine n. londra metrosu
Trade/Economic
combine kombina
combine kartel
combine tröst
Law
combine tertip etmek
Railway
combine n. farklı şeyleri aynı anda taşımak için birkaç parçaya bölünmüş yolcu treni vagonu
Chemistry
combine v. bileşmek
combine kaynaşmak
Agriculture
combine v. (ekini) kesme, harman ve temizleme makineleriyle biçmek
Sport
combine n. profesyonel spor liginde takımların gözlemcilerce izlendiği ve seçilecek oyuncuların değerlendirildiği etkinlik
Ottoman Turkish
combine mezc etmek