| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | coordinated adj. | düzenli | ||
|
Tom isn't very coordinated. Tom çok düzenli değil. More Sentences |
||||
| General | coordinated adj. | eşgüdümlü | ||
|
This highlights the urgent need for coordinated measures against this form of organised crime. Bu durum, bu tür organize suçlara karşı eşgüdümlü tedbirlere duyulan acil ihtiyacı vurgulamaktadır. More Sentences |
||||
| General | coordinated adj. | koordineli | ||
|
Of course, effective employment policies and coordinated and farsighted economic and financial policies belong together. Etkili istihdam politikaları ile koordineli ve ileri görüşlü ekonomik ve mali politikalar elbette birbirine bağlıdır. More Sentences |
||||
| General | coordinated adj. | düzenlenen | ||
| General | coordinated adj. | koordine | ||
| General | coordinated adj. | eş-güdümlü | ||
| General | coordinated adj. | (fiziksel olarak) zarif | ||
| General | coordinated adj. | (fiziksel olarak) yetenekli | ||
| General | coordinated adj. | (fiziksel olarak) becerikli | ||
| Textile | ||||
| Textile | coordinated adj. | birbiriyle uyumlu renk ve desenleri olan | ||
| Physiology | ||||
| Physiology | coordinated adj. | birden fazla kas hareketini beceriyle kullanan | ||
| Chemistry | ||||
| Chemistry | coordinated n. | koordine | ||