dışkı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dışkı



Bedeutungen von dem Begriff "dışkı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dışkı stool n.
dışkı feces n.
dışkı poop n.
General
dışkı rejection n.
dışkı rejectamenta n.
dışkı excretion n.
dışkı excreta n.
dışkı faeces n.
dışkı dejection n.
dışkı excrement n.
dışkı turd n.
dışkı evacuation n.
dışkı faecal matter n.
dışkı fecal matter n.
dışkı ordure n.
dışkı recrement n.
dışkı cack n.
dışkı merd [obsolete] n.
dışkı mess n.
dışkı movement n.
dışkı movement of the bowels n.
dışkı dejecture n.
dışkı dreck n.
dışkı feculence n.
dışkı pellet n.
dışkı flop n.
dışkı scummer n.
dışkı shearn n.
dışkı shern n.
dışkı siege [obsolete] n.
dışkı slop n.
Colloquial
dışkı dookie n.
dışkı doodle n.
dışkı duky n.
dışkı doody n.
dışkı doots n.
Technical
dışkı excrement n.
Medical
dışkı stools n.
dışkı fecal matter n.
Physiology
dışkı egesta n.
dışkı movement of the bowels n.
Food Engineering
dışkı feces n.
dışkı faeces n.
Biology
dışkı faecula n.
dışkı fecula n.
Zoology
dışkı dejecta n.
Archaic
dışkı sir-reverence n.
Slang
dışkı kaka n.
dışkı cack n.
dışkı hockey n.
dışkı jobbie n.
dışkı kack n.
dışkı kak n.
dışkı poo n.
dışkı log n.
dışkı hockie n.
dışkı hocky n.

Bedeutungen, die der Begriff "dışkı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 125 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sertleşmiş dışkı scybalum n.
fosilleşmiş dışkı koprolit n.
fosilleşmiş dışkı coprolite n.
dışkı toplama küreği pooper-scooper n.
dışkı toplama küreği poop scoop n.
ishal halinde gelen dışkı squit n.
tuvaletin olmadığı durumlarda dışkı yapmak amacıyla kullanılan kova slop-pail n.
dışkı kovası slop-pail n.
canlı bir organizmadan dışarı atılmış veya atılan dışkı, idrar gibi madde matter n.
ibadet olarak veya takıntı sebebiyle dışkı yeme scatophagy n.
ince dışkı scutter n.
dışkı kabı slop basin [dated] n.
dışkı kabı slop bowl [dated] n.
dışkı kabı slop pail [dated] n.
dışkı veya idrar kontrolü continence n.
dışkı boşaltmak defecate v.
dışkı yapmak defecate v.
dışkı yapmak excrete v.
(dışkı/ter) vücuttan çıkarmak excrete v.
dışkı boşaltmak defaecate v.
dışkı yapmak defaecate v.
dışkı ile kaplamak bedung v.
üzerine dışkı boşaltmak bescumber v.
(gübre, dışkı) temizlemek muck v.
(hayvan, köpek) dışkı yapmak foul v.
dışkı özelliği taşıyan excremental adj.
dışkı ile ilgili recremental adj.
dışkı ile ilgili recrementitial adj.
dışkı ile ilgili recrementitious adj.
dışkı kaynaklı feculent adj.
dışkı ile kaplı sharny adj.
dışkı anlamını veren bir ön ek scat- pref.
dışkı anlamını veren bir ön ek scato- pref.
Colloquial
dışkı kokusu whiff of excrement n.
Idioms
(dışkı, gaz) salmak let go v.
(dışkı, gaz) bırakmak let go v.
Technical
dışkı pompası sewage pump n.
Construction
dışkı ihtiva eden atık sular için terfi tesisleri lifting plants for wastewater containing faecal matter n.
Marine
dışkı pompası lecal pump n.
Medical
dışkı inkontinansı fecal incontinence n.
dışkı çıkarma bowel movement n.
dışkı örneği stool sample n.
dışkı yapamama inability to defecate n.
dışkı inceleme coprology n.
dışkı örnekleri faecal specimens n.
dışkı yoluyla bulaşan hastalık excrement-borne disease n.
dışkı boşaltmama inability to defecate n.
dışkı düzeninde değişim changed bowel movements n.
dışkı veya idrar tutma continence n.
dışkı kaçıran çocuklar children with encopresis n.
dışkı örnekleri stool samples n.
dışkı mikroskopisi microscopic examination of stool n.
dışkı kaçırma encopresis n.
dışkı testi stool test n.
dışkı kaçırma fecal soiling n.
dışkı düzeni bowel movement n.
dışkı inceleme scatology n.
dışkı miktarını artıran laksatif bulk-laxative n.
dışkı korkusu coprophobia n.
iri dışkı bulky stool n.
kolonda ve rektumda dışkı tutamama fecal incontinence n.
sağlıklı dışkı healthy stool n.
siyah dışkı black stool n.
(sıvıyı içinde tutarak) dışkı kitlesi oluşturma özelliğindeki etken madde/ajan bulk-forming agent n.
katı dışkı kütlesi impaction n.
(dışkı veya salgı yoluyla) enfeksiyöz maddeleri vücuttan atan kimse shedder n.
dışkı incelemesi ile ilgili scatological adj.
dışkı incelemesi ile ilgili scatalogical adj.
(dışkı) boşaltıcı dejectory adj.
Psychology
dışkı korkusu coprophobia n.
dışkı müptelası coprophiliac n.
dışkı tutamama encopresis n.
dışkı yeme coprophagia n.
Physiology
rektumda dışkı bulunması durumundaki doğal refleks rectal reflex n.
dışkı içeren excrementitial adj.
Pathology
yaşlı hastalarda hastane kökenli ishal vakalarının çoğundan sorumlu olan bir dışkı organizması c.diff (clostridium difficile) n.
sindirim borusunun üst kısmında kanama olduğuna işaret eden, çürümüş kan içeren siyah renkli dışkı melaena n.
kanlı dışkı geçişi hematochezia n.
defekasyon refleksindeki bir hasarla ilişkili olup rektumda dışkı birikmesiyle karakterize kabızlık dyschezia n.
defekasyon refleksindeki bir hasarla ilişkili olup rektumda dışkı birikmesiyle karakterize kabızlık dyschesia n.
rektum veya kolonda sertleşmiş dışkı birikimi fecal impaction n.
Food Engineering
dışkı kaynaklı faecal adj.
dışkı kaynaklı fecal adj.
dışkı ile ilişkili faecal adj.
dışkı ile ilişkili fecal adj.
Chemistry
bakterileri öldüren ve dışkı kokusunu gideren kimyasalların kullanıldığı bir portatif tuvalet markası elsan® n.
dışkı kokusuna sahip beyaz kristalli bir yapısı olan zayıf bir organik baz methyl ketol n.
Biology
bol nişastalı beslenen hayvanların, bağırsak bakterilerin ürettiği vitaminlerle zenginleşmiş dışkı sindirimiyle vitamin kaybını telafi etmesi refection n.
hastanelerde bulaşan bir dışkı organizması clostridium difficile n.
(özellikle böceklerde) dışkı fecula n.
(dışkı) çıkarmak shoot [obsolete] v.
dışkı içeren fecal adj.
dışkı ile beslenen scatophagous adj.
Marine Biology
dışkı organizmaları faecal coliform organisms n.
Zoology
ayı ve benzeri hayvanların bağırsaklarında kış uykusu esnasında meydana gelen tıkanıklık veya dışkı kitlesi tappen n.
dışkı yapmak drop v.
Botanic
bazlı dışkı thomas slag n.
bazlı dışkı thomas phosphate n.
dışkı yoluyla taşınan (tohum, çekirdek) endozoic adj.
Agriculture
gübrelik dışkı manure n.
dışkı benzeri organik veya kimyasal gübreler manuring n.
Environment
dışkı organizmaları fecal coliform organisms n.
dışkı ihtiva etmeyen atık sular faecal-free wastewater n.
dışkı ve yabani otların çürüyüp gübreleştiği çukur dungmeer n.
Geology
fosil dışkı veya salgı coprolite n.
Archaic
dışkı topağı sir-reverence n.
Entomology
bazı böceklerde dışkı çatalı fecifork n.
dışkı ile beslenen (böcek) merdivorous adj.
Slang
(bebekler veya çocuklar için) dışkı caca n.
anüs çevresinde bulunan kıllara yapışmış dışkı topakçığı dingleberry n.
British Slang
anüsün çevresindeki kıllara yapışmış dışkı parçaları dangleberries n.
anüs çevresinde bulunan kıllara yapışmış dışkı topakçığı fartleberry n.
anüsün çevresindeki kıllara yapışmış dışkı bumtag n.
iç çamaşırındaki dışkı parçası veya lekesi skidmark n.
kıçtaki tüylere yapmış bok dışkı parçaları clag nuts n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası cleg nuts n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası clegnuts n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası klingons n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası clinkers n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası clingons n.
kıçtaki tüylere yapmış bok dışkı parçaları clagnuts n.
kıç kıllarına yapışmış dışkı kalıntıları dangleberries n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası cling-ons n.
kıç kıllarına yapışmış dışkı kalıntıları dingleberries n.
kıç kıllarına yapışmış dışkı kalıntıları bum nugget n.