Verlauf

deve

Bedeutungen von dem Begriff "deve" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	deve	camel n.
General
2	General	deve	ship of the desert n.
Colloquial
3	Colloquial	deve	pride of the desert n.
Textile
4	Textile	deve	camel n.
Zoology
5	Zoology	deve	oont [dialect] [india] n.

Bedeutungen, die der Begriff "deve" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 199 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	deve dikeni familyasından bitki	eringo n.
2	General	mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek	koumyss n.
3	General	iki hörgüçlü deve	bactrian camel n.
4	General	deve tüyü	camel hair n.
5	General	mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek	koumis n.
6	General	küçük deve	vicuna n.
7	General	deve tüyü rengi	buff n.
8	General	küçük deve	vicugna n.
9	General	deve tüyü	camel's hair n.
10	General	deve dikeni	thistle n.
11	General	deve gibi	huge person n.
12	General	deve dikeni	teazel n.
13	General	tek hörgüçlü deve	dromedary n.
14	General	deve güreşi	camel wrestling n.
15	General	deve toynağı	camel toe n.
16	General	deve toynağı	cameltoe n.
17	General	(vajinada) deve toynağı görünümü	camel's hoof n.
18	General	deve kervanı	camel train n.
19	General	deve sürücüsü	cameleer n.
20	General	deve sürücüsü	camel-driver n.
21	General	deve binicisi	cameleer n.
22	General	deve binicisi	camel-driver n.
23	General	deve sırtı	camelback n.
24	General	deve dikeni	thristle [scottish] n.
25	General	deve dikeni	thrissel [scottish] n.
26	General	deve kuşu	estrich [obsolete] n.
27	General	deve kuşu	estridge [obsolete] n.
28	General	hindistan'da deve ve katırlara takılan küfe	kajawah n.
29	General	deve tüyü renkli at	favel [obsolete] n.
30	General	deve yapmak	appropriate v.
31	General	deve yapmak	pocket v.
32	General	pireyi deve yapmak	make a mountain out of a molehill v.
33	General	pireyi deve yapmak	make mountains out of molehills v.
34	General	(at/deve/sığır) çiş yapmak	stale v.
35	General	deve tüyü rengi vermek	buff v.
36	General	pireyi deve yapmak	spuddle v.
37	General	deve sırtı gibi olan	camel-backed adj.
38	General	deve yüküyle	sad bread adj.
39	General	deve benzeyen	ogreish adj.
40	General	deve yakışır	ogreish adj.
Phrases
41	Phrases	atla deve değil	it is not rocket science expr.
Colloquial
42	Colloquial	pireyi deve yapma!	don't make a federal case out of it! expr.
Idioms
43	Idioms	pireyi deve yapma	a storm in a teakettle n.
44	Idioms	pireyi deve yapma	a storm in a teapot n.
45	Idioms	pireyi deve yapma	a tempest in a teakettle n.
46	Idioms	deve kini	bad blood n.
47	Idioms	pireyi deve yapma	a federal case n.
48	Idioms	pireyi deve yapma	a tempest in a teacup n.
49	Idioms	pireyi deve yapmak	clutch one's pearls v.
50	Idioms	pireyi deve yapmak	clutch the pearls v.
51	Idioms	pireyi deve yapmak	blow the coals v.
52	Idioms	pireyi deve yapmak	pile on the agony [uk] v.
53	Idioms	pireyi deve yapmak	pile on the gloom [uk] v.
54	Idioms	halep yolunda deve izi aramak	look for a needle in a meadow v.
55	Idioms	pireyi deve yapmak	make a big thing out of something v.
56	Idioms	pireden deve yapmak	blow something out of all proportion v.
57	Idioms	pireyi deve yapmak	pile on the agony v.
58	Idioms	pireyi deve yapmak	make a big thing of something v.
59	Idioms	pireyi deve yapmak	make a federal case out of something v.
60	Idioms	pireyi deve yapmak	make a song and dance about something v.
61	Idioms	pireyi deve yapmak	make a meal of something v.
62	Idioms	pireyi deve yapmak	blow something out of proportion v.
63	Idioms	pireyi deve yapmak	make a meal out of something v.
64	Idioms	pireyi deve yapmak	lay it on thick v.
65	Idioms	pireyi deve yapmak	make a molehill into a mountain v.
66	Idioms	pireyi deve yapmak	make a mountain out of a molehill v.
67	Idioms	pireyi deve yapmak	blow something out of all proportion v.
68	Idioms	pireyi deve yapmak	make a federal case of something v.
69	Idioms	pireyi deve yapmak	strain at a gnat v.
70	Idioms	pireden deve yapmak	blow something out of proportion v.
71	Idioms	pireyi deve yapmak	make a big deal out of something v.
72	Idioms	pireyi deve yapmak	blow (something) up out of proportion v.
73	Idioms	pireden deve yapmak	blow (something) up out of proportion v.
74	Idioms	pireden deve yapmak	blown (all) out of proportion v.
75	Idioms	pireyi deve yapmak	blown (all) out of proportion v.
76	Idioms	pireyi deve yapmak	lay something on thick v.
77	Idioms	pireyi deve yapmak	make a federal case of v.
78	Idioms	pireyi deve yapmak	make a thing of v.
79	Idioms	pireyi deve yapmak	make a thing of something v.
80	Idioms	pireyi deve yapmak	make a thing out of something v.
81	Idioms	pireyi deve yapmak	pile the agony on [uk] v.
82	Idioms	atla deve değil	it is not a brain surgery expr.
83	Idioms	işte hendek işte deve	like it or lump it expr.
84	Idioms	atla deve değil	it is not rocket science expr.
85	Idioms	pireyi deve yapma	don't sweat the small stuff expr.
86	Idioms	pireyi deve yapma	don't make a mountain out of a molehill expr.
87	Idioms	iğne deliğinden deve geçirmekten daha kolay	it is easier for a camel to go through the eye of a needle expr.
88	Idioms	pireyi deve yapma	don't make a federal case (out) of (something) expr.
89	Idioms	(bir şeyi yapmak) atla deve değil	it doesn't take a rocket scientist (to do something) expr.
90	Idioms	atla deve değil	it's not rocket science expr.
91	Idioms	atla deve değil	not rocket science expr.
92	Idioms	işte hendek işte deve	you can like it or lump it expr.
Speaking
93	Speaking	atla deve değil	it's not a big deal expr.
Technical
94	Technical	deve tüyü	camelhair n.
95	Technical	deve boynu	suspension beam n.
96	Technical	deve boynu	goose neck n.
97	Technical	deve boynu	standpipe n.
98	Technical	deve boynu tipi ince bıçaklı bir alet	slicker n.
Textile
99	Textile	deve tüyünden yapılmış olan hafif, yumuşak kumaş	camelhair n.
100	Textile	deve tüyünden yapılan kumaş	cameline n.
101	Textile	deve tüyü kumaşından yapılan giysi	cameline n.
102	Textile	deve tüyü şal/atkı	camel's-hair shawl n.
103	Textile	deve tüyü şal/atkı	cashmere shawl n.
104	Textile	deve tüyü	camel hair n.
105	Textile	(genelde araplar tarafından) keçi veya deve kılından üretilen bir kumaş	aba n.
106	Textile	(genelde arapların giydiği) keçi veya deve kılından üretilmiş kumaştan yapılan kolsuz elbise	aba n.
107	Textile	tiftik, alpaka yünü ve deve tüyünün karışımı yumuşak ve parlak yün kumaş	zibeline n.
108	Textile	tiftik, alpaka yünü ve deve tüyünün karışımı yumuşak ve parlak yün kumaş	zibelline n.
Construction
109	Construction	deve boynu	elbow filling n.
Dyeing
110	Dyeing	deve tüyü rengi	rosewood n.
111	Dyeing	deve tüyüne çalan kahverengi renkte	buff-brown adj.
112	Dyeing	deve tüyüne çalan kahverengi renkte	buff-coloured adj.
Automotive
113	Automotive	deve boynu	pitman arm n.
114	Automotive	deve boynu	pitman arm n.
115	Automotive	deve hörgücü kapak	camel hump heads n.
Veterinary
116	Veterinary	çiçek hastalığına benzeyen deve hastalığı	camelpox n.
Food Engineering
117	Food Engineering	deve dikeni ekstraktı	milk thistle herb extract n.
118	Food Engineering	deve dikeni ekstraktı	milk thistle extract n.
Biochemistry
119	Biochemistry	deve dikeninden elde edilen flavonolignanların silibinin kaynağı olarak kullanılan karışımı	silymarin n.
Zoology
120	Zoology	deve familyası üyesi	cameloid n.
121	Zoology	deve ile lama melezi	cama n.
122	Zoology	çift hörgüçlü deve	camelus bacterianus n.
123	Zoology	deve kuşu	struthio camelus n.
124	Zoology	deve kuşu	ostrich n.
125	Zoology	iki hörgüçlü deve	bactrian camel n.
126	Zoology	iki hörgüçlü deve	two-humped camel n.
127	Zoology	tek hörgüçlü deve	dromedary n.
128	Zoology	tek hörgüçlü deve	arabian camel n.
129	Zoology	tek hörgüçlü deve	camelus dromedarius n.
130	Zoology	tek hörgüçlü deve	one-humped camel n.
131	Zoology	orta ve güney amerika'ya özgü koyu benekleri ve deve tüyü renginde kürkü olan gececil bir yaban kedisi	felis pardalis n.
132	Zoology	orta ve güney amerika'ya özgü koyu benekleri ve deve tüyü renginde kürkü olan gececil bir yaban kedisi	panther cat n.
133	Zoology	(deve gibi) bazı memelilerin şişkin üst dudağı	chiloma n.
134	Zoology	tek hörgüçlü deve	deloul n.
135	Zoology	deve ile ilgili	camelid adj.
136	Zoology	deve familyası ile ilgili	cameloid adj.
137	Zoology	damak yapısı deve kuşununkine benzeyen	dromaeognathous adj.
Botanic
138	Botanic	abd'de de yetişen dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	rattlesnake master (eryngium yuccifolium) n.
139	Botanic	abd'de de yetişen dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	button snakeroot (eryngium yuccifolium) n.
140	Botanic	abd'de de yetişen dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	rattlesnake's master n.
141	Botanic	deve dikeni	nodding thistle n.
142	Botanic	deve dikeni	camel thorn n.
143	Botanic	deve dikeni	musk thistle n.
144	Botanic	deve tabanı	monstera deliciosa n.
145	Botanic	deve dikeni	eryngium n.
146	Botanic	deve dikeni	carduus nutans n.
147	Botanic	deve dikeni tohumu	thistle seed n.
148	Botanic	abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	rattlesnakemaster (eryngium aquaticum) n.
149	Botanic	abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	marsh rattlesnake master n.
150	Botanic	abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	corn-snakeroot n.
151	Botanic	abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	bitter snakeroot n.
152	Botanic	abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni	marsh eryngo n.
153	Botanic	deve ağacı	wellingtonia n.
154	Botanic	deve ağacı	redwood n.
155	Botanic	deve ağacı	sequoia sempervirens n.
156	Botanic	deve ağacı	sequoia n.
157	Botanic	deve ağacı	big tree n.
158	Botanic	deve ağacı	giant redwood n.
159	Botanic	deve ağacı	giant sequoia n.
160	Botanic	deve ağacı	sequoia gigantea n.
161	Botanic	deve ağacı	sierra redwood n.
162	Botanic	deve ağacı	sequoia wellingtonia n.
163	Botanic	deve ağacı	sequoiadendron giganteum n.
164	Botanic	abd'nin güneyinde yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir deve dikeni	snakeroot (eryngium aquaticum) n.
165	Botanic	celmisia cinsine ait, beyaz veya deve tüyü renginde yünlü yaprakları olan yeni zelanda bitkileri	leather plant n.
166	Botanic	deve dikenine benzer çiçekliği olan	thistle-shaped adj.
Breeding
167	Breeding	deve yemi	camel feed n.
168	Breeding	ergin deve	mature camel n.
History
169	History	afgan deve sürücüsü	ghan [australia] n.
Archaeology
170	Archaeology	miyosen dönemde yaşamış uzun boyunlu bir deve cinsi	alticamelus n.
Religious
171	Religious	müslüman töreninde deve ile taşınan tahtırevan	mahmal n.
Sport
172	Sport	deve yarışı	camel racing n.
173	Sport	kedi deve egzersizi	cat camel stretch n.
Mythology
174	Mythology	yunan mitolojisindeki briareus adlı deve ait	briarean adj.
Bookbindery
175	Bookbindery	ciltçilikte kullanılan, deve veya porsuk kılından yapılmış fırça	tip n.
Ornithology
176	Ornithology	rhea ve pterocnemia cinsi devekuşları ile birlikte, güney amerika'daki üç deve kuşu türünden her biri	nandou n.
177	Ornithology	amerikan deve kuşlarını içeren, uçamayan bir kuş takımı	rheiformes n.
178	Ornithology	amerikan deve kuşlarını içeren, uçamayan bir kuş takımı	order rheiformes n.
179	Ornithology	dişleri çenesindeki bir oyukta olan deve kuşu benzeri sucul kuşları içeren nesli tükenmiş bir kuş takımı	odontolcae n.
Slang
180	Slang	tonla/deve yüküyle para	heavy bread n.
181	Slang	tonla/deve yüküyle para	heavy money n.
182	Slang	tonla/deve yüküyle para	long bread n.
183	Slang	tonla/deve yüküyle para	long green n.
184	Slang	deve toynağı	camel toe n.
185	Slang	deve toynağı	cameltoe n.
186	Slang	(vajinada) deve toynağı görünümü	cameltoe n.
187	Slang	(vajinada) deve toynağı görünümü	camel's toe n.
188	Slang	(vajinada) deve toynağı görünümü	camel toe n.
189	Slang	pireyi deve yapmak	bug up one's ass v.
190	Slang	deve yüküyle	buttload adv.
191	Slang	deve yüküyle	shitload adv.
192	Slang	yok deve!	rubbish! expr.
193	Slang	deve yüküyle	a metric shit ton expr.
194	Slang	deve yüküyle	a metric shitload expr.
195	Slang	deve yüküyle	metric shitload expr.
196	Slang	deve yüküyle	a shit ton expr.
197	Slang	deve yüküyle	a shitload expr.
198	Slang	yok deve	monkey's uncle expr.
British Slang
199	British Slang	deve toynağı	camel's hoof n.