diyafram - Türkisch Englisch Wörterbuch

diyafram

Bedeutungen von dem Begriff "diyafram" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
diyafram diaphragm n.
The diaphragm is a muscle that helps you breathe.
Diyafram nefes almanızı sağlayan bir kastır.

More Sentences
Technical
diyafram diaphragm n.
The diaphragm is a muscle.
Diyafram bir kastır.

More Sentences
General
diyafram membrane n.
diyafram midriff n.
Technical
diyafram membrane n.
Computer
diyafram lens aperture n.
Automotive
diyafram diaphragm clutch n.
diyafram bellows seal n.
diyafram diaphragm n.
diyafram throttle kicker n.
Medical
diyafram midsection n.
Anatomy
diyafram midriff n.
diyafram phren n.
Photography
diyafram iris diaphragm n.
diyafram f-stop n.

Bedeutungen, die der Begriff "diyafram" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 97 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(hoparlörde) diyafram diaphragm n.
The diaphragm in the loudspeaker vibrates with sound waves.
Hoparlörün içindeki diyafram ses dalgalarının etkisiyle titreşir.

More Sentences
(kamerada) diyafram diaphragm n.
The camera's diaphragm controls the amount of light that enters.
Kamera diyaframı içeri giren ışık miktarını kontrol eder.

More Sentences
Medical
rahim içi diyafram diaphragm n.
She uses a diaphragm as a form of birth control.
Doğum kontrol yöntemi olarak rahim içi diyafram kullanıyor.

More Sentences
Photography
diyafram açıklığı aperture n.
As for the settings, use a wider depth of field (smaller aperture) for general street scenes.
Ayarlara gelince, genel sokak sahneleri için daha geniş bir alan derinliği (daha küçük diyafram açıklığı) kullanın.

More Sentences
General
diyafram açıklığı diaphragm opening n.
diyafram ayarı diaphragm setting n.
diyafram (bir doğum kontrol yöntemi) dutch cap n.
diyafram nefesi abdominal breathing n.
(eski kullanımda) diyafram riff [obsolete] n.
kamera, yazıcı veya projektörün mat örtü kağıdı, diyafram açıklığı ve filmin konumlanmasına yardımcı olan yol ve yüzeyleri içeren bölümü gate n.
diyafram anlamı veren bir ön ek phren- pref.
diyafram anlamı veren bir ön ek phreni- pref.
diyafram anlamı veren bir ön ek phreno- pref.
Technical
diyafram kapağı diaphragm cover n.
diyafram kiti diaphragm kit n.
yarı geçirgen diyafram dialyzer n.
diyafram manşonu diaphragm sleeve n.
koni diyafram cone diaphragm n.
diyafram desteği diaphragm support n.
diyafram mili diaphragm spindle n.
diyafram yuvası diaphragm housing n.
diyafram mesnedi diaphragm seat n.
diyafram yayı diaphragm spring n.
otomatik diyafram automatic diaphragm n.
diyafram silindiri diaphragm cylinder n.
koni diyafram   cone diaphragm n.
diyafram ayarı diaphragm setting n.
diyafram açıklığı diaphragm opening n.
diyafram obtüratörü diaphragm shutter n.
diyafram açıklığı focal aperture n.
molekül geçişi engelleyici diyafram semipermeable membrane n.
diyafram kontrollü valf diaphragm control valve n.
diyafram pompa diaphragm pump n.
mercek diyafram açıklığı lens aperture n.
halkalı diyafram annular diaphram n.
diyafram duvarlar diaphragm walls n.
metalik malzemeden yapılmış diyafram vana diaphragm valve made of metallic material n.
lastik diyafram rubber diaphragm n.
yarı geçirgen diyafram dialyser n.
kameranın diyafram açıklığı eye n.
spektroskopun mikroskop alanını veya yarık uzunluğunu sınırlandırmak için kullanılan opak diyafram decker n.
diyafram aracılığıyla diaphragmatically adv.
Automotive
diyafram yay ekseni centerline of diaphragm spring n.
debriyaj diyafram yayı clutch diaphragm spring n.
ana diyafram main diaphragm n.
diyafram yay ekseni centreline of diaphram spirng n.
vakum diyafram ünitesi vacuum diaphragm unit n.
diyafram yay diaphragm spring n.
diyafram muhafazası diaphragm housing n.
turbo diyafram kutusu turbocharger diaphragm box n.
kavrama diyafram yayı clutch diaphragm spring n.
buharlaşma emisyon tahliye kontrol diyafram valfi evaporative emission purge control diaphragm valve n.
diyafram yayı diaphragm spring n.
diyafram mili diaphragm spindle n.
debriyaj diyafram yayı clutch diaphragm spring n.
diyafram çubuğu actuator arm n.
diyafram yayı diaphragm spring n.
diyafram yaylı kavrama diaphragm spring clutch n.
Medical
vajinal diyafram vaginal diaphragm n.
diyafram altı piyotoraksı pyothorax n.
diyafram düşüklüğü phrenoptosis n.
pelvik diyafram pelvic diaphragm n.
diyafram duvar diaphragm wall n.
diyafram yangısı phrenitis n.
diyafram kası phrenic muscle n.
kalbin diyafram zarı diaphragmatic surface of heart n.
kalbin diyafram yüzeyi diaphragmatic surface of heart n.
akut diyafram lezyonları acute diaphragmatic lesions n.
rahim içi diyafram contraceptive diaphragm n.
kontraseptif diyafram pessary n.
Anatomy
diyafram kası diaphragm n.
diyafram açıklığı lens aperture n.
diyafram zarı diaphragmatic pleura n.
diyafram kubbeleri diaphragmatic cupolas n.
diyafram sinir ağı diaphragmatic n.
diyafram alt atardamarları inferior diaphragmatic arteries n.
diyafram alt toplardamarları inferior diaphragmatic veins n.
diyafram merkezi phrenic center n.
diyafram sinir düğümü phrenic ganglion n.
diyafram kası muscle of diaphragm n.
diyafram üst atardamarı superior diaphragmatic artery n.
diyafram-mide arasındaki özofagus bölümü epicardia n.
Physiology
diyafram hareketlerini çizelge halinde kaydeden alet phrenograph n.
Optics
diyafram açıklığı working aperture n.
Physics
koni diyafram cone diaphragm n.
Marine Biology
diyafram pompası diaphragm pump n.
Environment
sentetik diyafram radarı synthetic aperture radar n.
diyafram maskesi diaphragm mask n.
Geology
diyafram duvarı diaphragm wall n.
Photography
diyafram açıklığı camera aperture n.
diyafram öncelikli pozlama aperture priority n.
diyafram değeri F/number n.
otomatik diyafram automatic diaphragm n.
diyafram açıklığı lens aperture n.
fotoğrafın boyut, şekil veya görünümünü değiştirmek için kullanılan, diyafram açıklığı bulunan mat tabaka mask n.
(diyafram üzerinden) lensi küçültmek stop down v.
diyafram açıklığı f/ (f-stop) abrev.